Üçüncü mevkidekiler

Ekonomi uzmanı değiliz ama malum biz de her gün markete gidip alışveriş yapıyoruz. Temel ihtiyaç maddelerini takip ediyoruz.

Etiketlere bakan herkes biliyor ki açıklanan enflasyon ile market rafları birbirini hiç tutmuyor. Gıda, deterjan ne varsa... Hepsi astronomik artmış durumda...

2006 yılına ait bir market fişi bulmuş bir sosyal medya kullanıcısı. 77 TL para ödemiş alışverişi karşılığında...

İçinde bir eve girmesi gereken normal ürünler var. Lüks bir tüketim söz konusu değil.

Üşenmeyip şimdi aynı alışverişi yaptığınızda ise tam 465 TL ödüyorsunuz!

6 katından daha fazla yani!..

14 yılda 6 kat daha fazla bir fiyat çıkıyor karşımıza...

Asgari ücret de aynı dönemde 6 kat artmış... Yani birbiriyle örtüşüyor yaşanan artışlar.

Lakin üretim teknolojilerinin geliştiğini ve verimlilik ile rekabetin arttığını düşünürsek temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının şu an daha aşağıda olması gerekliydi kanaatimce...

Peki, 2006'ya nazaran ne eksik şu an derseniz... Cevap; güven!

Ekonomi yönetimi özellikle son 4-5 yıldır sınıfta kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a son 15 güne kadar verilen bilgiler hep 'Çok iyiyiz, sıkıntı yok' şeklindeydi.

Lakin o da baktı ki söylenenle piyasa birbirini tutmuyor. "Çok iyi" denilen hasta neredeyse dört kolluyla defnedilmek üzere. Olaya el koydu. Yoksa halimiz daha da kötüydü şimdi...

Artık deniz bitiyor... Hata yapma lüksümüz kalmadı... Evde ne varsa satıp dımdızlak kalan adam gibiyiz. Bir büyük hata daha kaldıracak gücümüz kalmadı.

Hepimiz aynı gemideyiz lakin kimileri üçüncü mevkide yolculuk ediyor kimileri lüks kamarasında!..

Lüks kamaradakilere çok bir şey olmaz ancak üçüncü mevkidekilerin idare edecek gücü kalmadı.

Gemi aşağıdan su alıyor çünkü...

Her gün onlarca kişi sosyal medyadan bizzat bana yazıp yardım istiyor. Özellikle kömür yardımı bu aralar çok talep ediliyor. Önümüz kış ve yapılan resmî yardımlar şu an hiç yeterli değil. Haller perişan üçüncü mevkide...

Belli ki özellikle son 1 yıl yardıma muhtaç olmayan bir kesimi de muhtaç hale getirdi. Orta direk de üçüncü mevkiye indi. Fakirlikte buluşuldu...

Merkez Bankası da döviz rezervini tüketince kelaynak gibi kaldık...

Daha akıllı politikalar izlemek şart oldu...

Daha fazla hukuk...

Daha fazla demokrasi...

Daha fazla özgürlük...

Daha kaliteli bir ülke...

Bunları gerçekleştirmek elzem... Bunu becereceğiz ki yabancı yatırımcı Türkiye'yi tercih etsin!

Çünkü dünyada başka ülkeler de var... Yatırımcı çekmek isteyen...

Kimse "Türkler ne iyi duygusal insanlar" diyerek yatırımını bizim coğrafyaya kaydırmıyor.

Zaten olması gereken evrensel normları iyice tesis edeceğiz mecburen...

Sonra evrene pozitif mesajlar gönderip yatırımcı duasına çıkacağız!

Biraz geciksek de imkânsız değil!..