Vaka ve hasta

Salgın başladığından beri hepimiz Sağlık Bakanı Koca'nın ağzının içine bakıyoruz. Ne diyecek diye merakla bekliyoruz. 

Bakan Koca'nın son açıklaması ise dünyanın da ilgisini çekti:

"Her vaka pozitif değildir. Her vaka hasta değildir, pozitif çıkıp semptom göstermeyenler var. Vaka semptom gösteriyorsa hastadır. Öteki haldeyse vaka vakadır..."

"Vaka artı semptom eşittir hasta" diyebiliriz matematiksel olarak! "Hasta eksi semptom eşittir vaka!.."

Peki, son 1 aya kadar günlük korona tablosunda neden "vaka sayısı" veriliyordu? Neden bundan vazgeçilip hasta sayısına dönüldü?!..

En baştan beri hasta sayısı olarak verilseydi diyecek bir şey yoktu! Kimse eleştirmezdi! Ne oldu da vaka yerine hasta sayısı verilmeye başlandı? 

Doğrusu bunun sağlıklı yanıtını bulamıyoruz! Vaka sayısı hasta sayısını katlıyorsa, hem vatandaş iyice paniklemesin hem de ekonomi etkilenmesin diye düşünüldü muhtemelen!..

İyi de hasta olmayan vakalar da virüsü bulaştırmıyor mu? Devlet vakayı önemsizleştirirse, "Nasılsa semptom yok!" diyerek fütursuzca hayatlarına devam eden vakalara ne yapacağız? Vakalar başkalarını hasta edebiliyor sonuçta!..

Hastaya geçmiş olsun ziyareti yapılmamalı lakin vakalara bal gibi ziyaret yaparlar hal böyle olunca.

Uzun sözün kısası vaka-hasta ayrımı döner bizi vurur.

"Hasta ve hastacık" olarak da adlandırabiliriz aslında. Vakalara "hastacık" diyelim. Hasta olamamış, az hasta... Minnak hasta gibi...

Herkes kabul edebilir bu formülü. Hasta sayısı ve hastacık sayısı verilebilir tablolarda! Bence önerim dikkate alınmaya değer!..

Diğer bir konuysa ölüm sayıları...

"Ölüm nedenleri TÜİK tarafından DSÖ'nün standart sınıflamasına göre dağılır. Bağırsak enfeksiyonları, hepatit, tüberküloz, AIDS bunlardan bazılarıdır. Geçen yılın ilk 9 ayında 932 hastalık sebebiyle ölüm sayısı 8 bin 972'dir. 2020'deki ölüm sayısı geçen yıla göre daha azdır."

Bakan Koca'nın ölüm sayısı hakkındaki açıklaması böyle. Salgın hastalık olmasına rağmen geçen yıla oranla vefat sayısı azalmış durumda.

Peki, bunu nasıl yorumlamak lazım?

Bence vatandaş virüs kapmamak için hastaneye gitmekten korkar hale gelince ölüm sayısı da azaldı.

Demek ki hastaneye ne kadar çok gidersek ölme ihtimalimiz de aynı oranda artıyor. Yani evimize kapansak ve hastaneden uzak dursak daha az ölüyoruz!

En azından benim yorumum böyle!..

Belediyelerin ölüm verileri ile TÜİK verileri arasındaki 'kayıt farkını' da açıkladı Bakan Koca:

"Belediyelerin verileri kendi illerindeki defin sayılarını ortaya koyar. TÜİK verilerinde dağılım ölen kişilerin ikamet adresine göre yapılmaktadır. Kişi İstanbul'da yaşadığı halde ikamet adresi Sivas ise TÜİK onu Sivas olarak kaydeder. Dolayısıyla belediye ile TÜİK onu başka kaydeder."

Yani ikametgâhı neredeyse orada ölüyor insan! Virüsü İstanbul'da kapıyor, hastaneye İstanbul'da yatıyor, İstanbul'da yoğun bakıma alınıyor ve maalesef hayatını kaybediyor ancak Sivas'ta ölmüş sayılıyor misal!..

Anlaşılıyor ki bizim memlekette işler pek karışık. Bizde sistem böyle oldukça ne hasta ne de il il ölüm sayısını sağlıklı olarak anlayabiliriz!

Siz siz olun hasta olmamaya çalışın! Hatta vaka dahi olmayın! Hastacık olmayın! Aman dikkat edin!..

Kalın sağlıcakla...