Hava Durumu

Virüs ve futbol

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2020 06:00

Koronavirüs aşısı için onlarca ülkeden yüzlerce bilim insanı çalışıyor. Hayli yoğun bir yarış içindeler.

Her gün 'aşı bulundu' diye sevinçli haberler yayınlanıyor lakin pek de sevinmemeli. Çünkü aşının tamamen kullanıma başlanması için 1 yıl kadar süreç gerekiyor. 'Aşıyı buldum evreka' diyerek ertesi gün piyasaya süremiyorsunuz. Buna izin verilmiyor.

İlaç önceden gelecek, aylar sonra da aşı...

Erken sevinmeyelim, tedbire devam edelim.

Ve virüsün topla olan ilişkisine geçelim...

Virus uzmanı İspanyol doktorun sözleri sosyal medyada gündem oldu:

"Bir futbolcuya ayda 1 milyon avro maaş veriyorsunuz. Bir araştırmacı hekime ise 1.300 avro... Korona virüsüne karşı ilaç bulması için Ronaldo'ya gidin."

Tabii kızgınlıkla söylenmiş sözler. Futbolculara verilen paranın abukluğu herkesin bilincinde lakin ilgili doktor Türkiye ligine gelse ağzı 5 karış açık kalır!

Ronaldo işini dünya çapında yapıyor. Çok da profesyonel. Aldığı parayı sonuna kadar hak ediyor. 

Bizim topçular maalesef topa vurmasını bile beceremiyor! Şut atamayan topçu olur mu? Bizde oluyor!..

Ve bu arkadaşlar Ronaldo'nun yarısı kadar da maaş almaktalar. Yani Ronaldo bizimkilerin yanında sütten çıkmış ak kaşık.

Kendine bakmayan, sahada ayakta duramayan, sigara ve alkol tiryakisi nice topçumuz sadece transfer döneminde aslan kesiliyor! 

Sözleşme döneminde istediği parayı almak için tekmeye kafa uzatıyor. Pazarlıkta hepsi birer Messi!..

Ezcümle; maaş adaletsizliği konusunda örnek verirken Ronaldo üzerinden değil de Süper Lig'de oynayan topçularımız üzerinden verelim.

Çok daha çarpıcı ve doğru örnek olur. Ronaldo gibi bir gerçek profesyoneli incitmeye hiç gerek yok.

İspanyol doktora da bunu duyuralım.

Gelelim ligimizdeki korona tedbirlerine... Malumunuz maçların tamamı seyircisiz oynandı. Ne tadı vardı ne de tuzu...

UEFA Euro 2020'yi 1 yıl erteledi. Bizde nisan ayı sonuna kadar seyircisiz oynanacak maçlar. Lakin vakalar artarsa maçlar ertelenebilir de...

Hiç belli olmaz.

Süper Lig'de 8, TFF 1.Lig'de bitime 6 hafta var. Maçların 1 ay durması demek programın çok sıkışması demek. Hoş 1 ayda normale döneceğimiz de kesin değil. Oyuncuların mukaveleleri de bitecek mayıs ayında. Haziranda kimseye zorla top da oynatamazsın. İçinden çıkmak imkânsız bir vaziyet...

Benzer durumdaki Litvanya ne yaptı mesela basketbolda? Puan durumu birincisi Kaunas'ı şampiyon ilan etti ve ligi bitirdi.

Bizde misal Trabzonspor'u aynı şekilde şampiyon ilan etsek isyan çıkar. Bu sezonki şampiyonluk kritik çünkü. Şampiyon olamayan iyice batağa doğru yelken açacak. Fena acıtacak.

Bilim Kurulu'nun ağzına bakıyor herkes ancak kurulumuzun 'Trabzon şampiyon' kararı alması olası değil. İşi gücü yok da topa mı girecek bilim insanları!

Yani vaziyeti futbol ailesinin kendi içinde çözmesi şart ama çok zor.

Hadi diyelim şampiyonu ilan ettiniz, kimi küme düşürebilirsiniz? Kimse peşinen düşmeyi kabul eder mi hal böyleyken?

Ve diyelim ki TFF 1. Lig'den de ilk 3 sırayı Süper Lig'e aldınız. Play off potasındaki takımlar isyan bayrağını çekmez mi?

Korona bizim ligleri döndürdü Arap saçına!..

Tek çözüm Süper Lig'den düşmeyi kaldırıp TFF'den 3-4 takımı yükselterek takım sayısını artırmak. Seneye 6 takımı birden düşürerek normale dönebiliriz.

Uçuk bir öneri gibi gelebilir ama daha iyisini bulan beri gelsin.

Olağanüstü şartlarda olağanüstü çözüm şart. 

TFF'ye duyurulur...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.