1 Mayıs yine gündem oldu.
Yine...
Şiddetin gölgesinde kaldı!
Oysa bütün dünyayı esir alan koronavirüs nedeniyle 1 Mayıs'ta sokağa çıkma yasağı ilan edildiği için zaten kitleler evlerindeydi.
DİSK'in genel başkanı ve çok az sayıda üyesiyle Taksim Anıtı'na çelenk bırakma girişiminin bu şekilde bir uygulamaya maruz kalması...
Her şey çok daha güzel olacak, belki de ilk kez 1 Mayıs görüntülerinde şiddet ve zor kullanma yaşanmayacaktı.
Sendikacıların, sosyal mesafe kuralı bahanesiyle gözaltına alınması ne kadar doğru oldu?
Bunu sorgulamak gerekir!
Kaldı ki...
Sosyal mesafe, izolasyon gerekçeleriyle sokağa çıkma kısıtlanmasının uygulandığı bir günde polis müdahalesiyle yaşananlar işlemin kendisini taca çıkarmış olmuyor mu?
Sendika genel merkezi önünde güvenlik güçleri olmasa, sendikacılar Taksim'e çıkma konusunda rahat bırakılsaydı sosyal mesafe kuralı kendiliğinden yerine getirilmiş olmaz mıydı?
Gereksiz...
Yersiz bir uygulama ile 1 Mayıs yine kitlelerle gerçekleştirilen 1 Mayıslar gibi bir görüntüye sahne oldu.
Yine beklenen oldu yani!..
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve beraberindekilerin gözaltına alınması Türkiye'yi dünya medyasının gündemine oturtmuş oldu yine...
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu'na bu müdahale olmasaydı belki de bugün öne çıkacak isimlerden birisi TÜRK-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın Habertürk'te yaptığı konuşma olacaktı.
Atalay ne diyor?
"1977'te 34 insan katledildi.
Kim yaptı?
43 senedir faili meçhul!
77'yi kim yaptıysa 12 Eylül'ü onlar yaptı; 12 Eylül'ü kim yaptıysa 15 Temmuz'u onlar yaptı!
Hâlâ işgalcilerin, emperyalistlerin bizim yakamızı bırakma niyeti yok.
Bugüne kadar güçleri yetmedi.
Bunun için sağcısı solcusu, ilericisi kim varsa uyanık olmak zorunda!
Şiddete bulaşılmadığı sürece herkes özgürce istediğini söyleyebilmeli."
Sağa yatkın bir sendikanın genel başkanı bir Türkiye gerçeği çizerken, şiddete giden yolu kapatarak herkesin rahat ve özgürce konuşması gerektiğini söylüyor.
İktidara, üstü kapalı mesaj veriyor.
DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu'nun maruz kaldığı durum olmasaydı, geride bıraktığımız 1 Mayıs'ta öne çıkan sessiz kutlama ile Atalay'ın bu konuşması olacaktı.
Ama yine birileri buna izin vermedi.
Sessiz 1 Mayıs'ı gürültüye boğdular!..