Hava Durumu

Yönetmen, Oyuncu Macit Flordun'un Bursa yılları

Flordun soyadına kulağınız aşinadır. 1970 ve 1980'li yıllarda Macit Flordun'u, 1990'lı yılların sonlarından günümüze kadar ise oğlu Tardu Flordun'u tiyatro, sinema ve televizyondan tanıyorsunuz. Eğer gerçek anlamda tiyatroya tutkun biriyseniz Macit Flordun'un Devlet Tiyatroları'nda çalıştığını, 1980'li yıllarda Bursa Devlet Tiyatrosu'nun oyuncusu ve yönetmeni olduğunu bilirsiniz.

Haber Giriş Tarihi: 05.06.2017 16:05
Haber Güncellenme Tarihi: 05.06.2017 16:05
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Yönetmen, Oyuncu Macit Flordun'un Bursa yılları

-Uğur Ozan Özen-

Macit Flordun'un tiyatrodaki oyunculuğu ve yönetmenliğiyle ilgili pek bir şey yazılmamıştır. Yazımızda özellikle Bursa Devlet Tiyatrosu'nda çalıştığı yılları merkeze aldık. Ayrıca Yıldırım Beyazid oyunuyla ilgili bölümü özellikle birkaç kere okumanızı öneriyoruz. Yazıyı okuduğunuzda bir oyuncunun hayatının nasıl yön değiştirdiğini, oyunculuğun ve yönetmenliğin ne kadar zor bir iş olduğunu daha iyi anlayacaksınız.  

Macit Flordun 13 Mart 1939'da Vidin-Bulgaristan'da doğmuş 12 Kasım 1996'da İstanbul'da vefat etmiştir. Ankara Devlet Konservatuvarı mezunudur. 1974 yılından 1996 yılına kadar sinema ve televizyonda birçok filmde rol alır.

Ankara'da 1963-1964 sezonunda Haylaz Çocuk ve 1968-1969 sezonunda Bedel oyunlarında rol aldıktan sonra tiyatroya on sene kadar ara verir. Bu on sene boyunca oyunculuk yeteneğini sinemada değerlendirir. 1979-1980 sezonundan itibaren İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda Deli Dumrul, Duruşma, Yaralı Geyik, Akümülatörlü Radyo, Truva Savaşı Olmayacak oyunlarında rol alır.

ANKARA'DAN BURSA'YA

1981-1982 sezonunda Ankara Devlet Tiyatrosu'na tayin olur. Ankara'da Çil Horoz, Huzur Çıkmazı, Yunus Emre oyunlarında rol alır. 1982-1983 sezonunda ise Adana Devlet Tiyatrosu'na tayin olur. Adana'da Ayakta Durmak İstiyorum, Gömü, Ölüm Tuzağı oyunlarında rol aldıktan sonra 1983-1984 sezonunda Bursa'ya tayin olur. Bursa'da birçok oyunda oyuncu ve yönetmen olarak yer alır. Yalın Tolga'nın müdürlüğü sırasında 1983-1987 yılları arasında müdür yardımcılığı görevini üstlenir. Macit Flordun'un Bursa Devlet Tiyatrosu'nun 1980'li yıllarına damga vurduğunu söyleyebiliriz.

1983-1984 SEZONU

Macit Flordun Bursa'daki ilk sezonunda Gençlik Oyunları kapsamında Anton Çehov'un yazdığı Ayı oyununu yönetir. Macit Flordun'un hayatında bu bir ilktir.Aynı sezon George Buchner'in yazdığı Leonce ile Lena ve Refik Erduran'ın yazdığı Deli oyunlarını da yönetir. Mehmet Okur, kaleme aldığı "Deli" başlıklı yazıda Macit Flordun ile ilgili şu yorumu yapmıştır:

 "...Bursa Devlet Tiyatrosu Müdür Yardımcısı Macit Flordun'un sahneye koyduğu bu eseri görmeyen varsa fırsatı kaçırmamalarını öneririz.

Bilindiği gibi Macit Flordun çok başarılı bir yönetici olup halen gençlik tiyatrosunu da (60 kişilik kadrosu ile) yönetmekte ve tatil günlerinin büyük kısmını da çocuk tiyatrosuna harcamaktadır..."  (1)

1984-1985 SEZONU        

1984-1985 sezonunun açılış oyunu olarak sahnelenen Yaprak Dökümü'nde, Sermet Bey rolünü üstlenir.

 Macit Flordun bu sezon Tekin Özertem'in yazdığı Karagözüm İki Gözüm çocuk oyununu yönetir. Mehmet Okur kaleme aldığı "Karagözüm İki Gözüm" başlıklı yazıda Macit Flordun'la ilgili şu yorumu yapar:

 "...Başından sonuna kadar zevkle izlenen, müzikli, danslı ve son derece eğitici olan oyuna Macit Flordun özel yorum getirmiş ve hatta bazı eklemeler yaparak çekici hale getirmiştir. Örneğin girişteki, çocuklarla beraberlik, tulumbacılar dans sahnesi ile bekçinin çocuklarla diyalog kurarak onlarla eğitsel konuşmalar yapması gibi... (2)

 Her 23 Nisan geldiğinde devlet kurumlarının yöneticilerinin koltuğuna çocuklar geçer ve o gün temsili olarak kurumu o çocuk yönetir. O yıllarda tiyatronun müdür koltuğuna da bir çocuk oturur. 23 Nisan 1985'te yapılan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Reşitpaşa İlkokulu 5/B sınıfı öğrencisi Funda Güzelçalışkan bir saatliğine Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Yalın Tolga'nın yerine geçer. Funda Güzelçalışkan "Tiyatroya çok gidemem ancak çok severim" der. Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Yalın Tolga turnede olduğu için Müdür Yardımcısı Macit Flordun, Funda Güzelçalışkan'a şu soruyu yöneltmiştir: "Tiyatro müdürü sen olsaydın neler yapardın?" Funda Güzelçalışkan'ın cevabı ise "Genelde müzikli, danslı oyunları sahneye koymayı tercih ederdim. Bazı oyunlar çok ağır ve sıkıcı oluyor. Her yaşa uygun oyunların sahnelenmesi için elimden geleni yapardım." (3)

1985-1986 SEZONU

Macit Flordun 1985-1986 sezonunda sahnelenen Biz Almanyadayken oyununda Dede rolündedir. Bora Özkula, Macit Flordun'un rolü için bize şunları söylemiştir: "Macit abi dede rolündeydi, komedi zamanlaması çok iyiydi."

Sezonun asıl önemli olayı ise Nezihe Meriç'in yazdığı Sular Aydınlanıyordu oyununun sahnelenmesidir. Oyunun yönetmeni Macit Flordun'dur. Reji sistanı ise Bora Özkula'dır. Oyunda tek oyuncu Feyha Çelenk'tir. Bursa Devlet Tiyatrosu'nda ilk kez tek kişilik oyun sahnelenir. Her şeyden önemlisi eski müdür Âli Cengiz Çelenk'in 1974 yılında gazeteye açıkladığı "ikinci tiyatronun"  (4) açılmış olmasıdır. Oyunun prömiyer tarihi aynı zamanda Oda Tiyatrosu'nun da açılış tarihidir, 17 Aralık 1985. (5) Âli Cengiz Çelenk'in hayali on bir yıl sonra gerçekleşmiştir.  

1986-1987 SEZONU

1986-1987 sezonu Macit Flordun'un çok çalıştığı, birçok oyunun altına yönetmen olarak imza attığı, bu kadar yoğun çalışmanın sonucu olarak da çok yıprandığı bir sezondur. (6)

 Macit Flordun Oda Tiyatrosu'nda Anton Çehov'un yazdığı Teklif ve Sayfiyede Yaz oyunlarını, ayrıca Erhan Gökgücü'nün yazdığı Kısmet ve Ergun Sav'ın yazdığı Vatan Yahut Namık Kemal oyunlarını yönetir.

 Kısmet oyununun broşürüne baktığımızda Macit Flordun, Bora Özkula ile birlikte yaşlı adam ve psikiyatr rollerinde oynadığı yazmaktadır. Bora Özkula Kısmet oyunuyla ilgili bize şunları söylemiştir: "Oyunun broşüründe Macit abi ile birlikte Yaşlı Adam ve Psikiyatri rollerinde oynadığımız yazılmış olsada her iki rolü de ben oynuyordum. Macit abi oyunu yönetirken sinema tekniğini kullandı. Sahnede farklı yükseltiler yaptırıp, her yükseltide farklı sahne canlandırıldı. Provalar sırasında Macit abinin hastalığı artmıştı. Oyunun prömiyerinden bir iki hafta önce oyunu bana bıraktı. Oyunu prömiyere kadar ben yönettim."

YILDIRIM BAYEZİD

1986-1987 sezonunun önemli tiyatro olayı Hidayet Sayın'ın yazdığı Yıldırım Bayezid oyunudur. Bu oyunun Macit Flordun'nun hayatının dönem noktası olduğunu, bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını belirtmek istiyoruz. Oyunun yönetmeni Yalın Tolga'dır, prömiyeri ise 18 Kasım 1986'da yapılır. Macit Flordun, Timur rolündedir. Necati Akgün kaleme aldığı  "Yıldırım Bayezıt" başlıklı yazı da, Macit Flordun ile ilgili şu yorumu yapar: "...Timur'da, Macit Flordun, çok rahattı. Bu rahatlığına ve başarısına rağmen çizdiği Timur, belleklerimizde olan Timur'dan başka gibi geldi bana..." (7) Tahir Özçelik "Bursa'da Fantezi Dolu Çehov ile Sığ Bir Yıldırım Bayezid" başlıklı yazısında Macit Flordun için, "... Macit Flordun'un İstanbul tiyatrolarında bile seyrek rastladığımız bir tipleme ustası olarak, özellikle son perdeyi hemen hemen tek başına sürüklediğini belirtmek isterim" demiştir. (8)

SES KISIKLIĞI

 Oyunla ilgili yazı kaleme alan Merih Süalp'in "Yıldırım Bayezıd'a Ne Oldu?" başlıklı yazısından öğrendiğimize göre, Merih Süalp bir arkadaşıyla birlikte 1986 yılının Ekim ayının son haftasında tiyatroya gider. Yıldırım Bayezıd oyununu matine de seyreder. Yazısında salonun sadece ön sırasında seyirci olduğunu belirtir. Oyunun yirminci dakikasında sahne ışıkları söndürülür ve sahneye bir görevli çıkıp, "Oyuncunun rahatsızlığı nedeniyle bundan sonraki bölümü istediğiniz bir başka gün seyredebilirsiniz" der. Merih Süalp, yazısının sonunda şu soruyu yöneltmiştir: "...Tiyatroya ilk kez benimle birlikte giden... Tiyatroyu sevdirmeye çalıştığım arkadaşım bundan başka bir başka oyunu izler mi? Ne dersiniz?" (9)

Zafer Algöz tiyatroyla ilgili yazılarını 2017 yılında kitapta topladı. Zafer Algöz'ün bir yazısı "Yıldırım Bayezid" oyunuyla ilgilidir, kendisi oyunda Yahşi Bey rolündedir. Yazısında Macit Flordun'un yaşadığı ses kısıklığından ve sonrasında tiyatroda yaşananlardan bahseder. Olayın geçtiği tarihi gün ve ay olarak belirtmez. Yukarıda alıntıladığımız bölümde yaşananlarla, Zafer Algöz'ün anlatımı birbirine uymaktadır. Zafer Algöz'ün oyunla ilgili yazısında Macit Flordun'dan bahsettiği bölüm şöyledir:

  "... Timur rolünü, rahmetli Macit Flordun oynuyor (Tardu'nun babası) ama öyle böyle değil, muhteşem oynuyor. Taras Bulba gibi döktürüyor. Bir gün aşırı soğuk algınlığı yüzünden, sahnede oyun sırasında giderek sesi kısıldı. Önce fadeout oldu, devamında neredeyse alt yazıya kadar indi. Perde kapandı tabii. Seyircinin önüne yetkili biri çıkıp durumu anlattı. Herkes anlayışla karşıladı ve tiyatro dağıldı. Aldık Macit Abi'yi gece, doktora götürdük devlet hastanesine.

 Doktor, "21 gün rapor verdim, konuşmaması lazım, ses tellerine kan oturmuş" demez mi!

"Eyvah!" dedik. Arada 1 hafta başka oyun var. Ama öbür hafta oynamamız lazım.

  Oyunun tüm biletleri satılmış çünkü.

Tiyatro müdürlüğü, Timur rolünü oynasın diye eski aktörlerden Emin Gümüşkaya'yı görevlendirdi. 1 hafta zamanı var ama öyle böyle değil, Timur'un da çok kalın ezberi var. Konuşuyor da konuşuyor..." (10)

Hiçbir oyuncu oyun sırasında sesinin kısılarak arkadaşlarına, daha da önemlisi seyirciye mahcup olmak istemez. Macit Flordun bu olaydan sonrasını ve 1986-1987 sezonunda yaşadıklarını anlatır:

"Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olay görülmemiştir. Sezon başından beri oyunların hepsine birden çalışmaya başladım. Doğanın bana bahşettiği güç bir anda yetersiz kaldı, sinirlerim bozuldu ve sonuçta sesim kısıldı ve oyun yarıda kaldı. Psikiyatri Kliniğinde tedavi gördüm ve sahneye çıkmam doktorlar tarafından yasaklandığı halde yine provalara devam ettim ve Erhan Gökgücü'nün eseri "Kısmet" i söz verdiğimiz zamanda yetiştirdim. Asistanım Bora Özkula bana çok yardımcı oldu. Provaları evden yönettiğim için Bora her gün evime geldi ve bana oyuncular hakkında rapor verdi. Birlikte çalışmaları yönlendirdik. Doğruları, yanlışları gösterdim ve sonuçta iyi bir oyun çıkardık. Oyun film tekniğinde sahneye koyduk. Bursalılar için değişik bir tarz. Bugüne kadar Bursa'da oynanan oyunların içinde değişik bir üslupla sahneye kondu..." (11)  

Ses kısıklığından bir süre sonra tiyatroda beklenmeyen bir olay yaşanır. Gazetelere "ses kısıklığı" olarak açıklanır, ancak olayın aslı farklıdır.

Önce dönemin gazetelerinde yer alan haberleri size aktarmak istiyoruz. 1986 yılının Aralık ayının ilk günlerinde Macit Flordun "sesi kısıldığı" için oyunu bıraktığı haberi gazetede yer alır. Tiyatro yönetimi Aralık 1986 tarihli oyun programından Yıldırım Beyazid oyununu çıkarır, yerine Oda Tiyatrosu'nda sahnelenen tek perdelik Teklif ve Sayfiyede Yaz oyunları sahnelenir. Macit Flordun'un hastalığının grip olduğu ve aniden yatağa düşerek sesinin kısıldığı açıklanır. (12) Hürriyet gazetesinde "Grip Yüzünden Bursa Devlet Tiyatrosu Programı Alt Üst Oldu" başlıklı haber yer alır. (13)

Macit Flordun, Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'ne "Hiçbir rahatsızlığım yoktur, oyunuma devam edeceğim" şeklinde yazı göndermiş", Devlet Tiyatrosu yönetimi de, "ruhsal rahatsızlığınız sonucunda oyundan affedilmenize karar verildi" cevabını vermiştir. Bursa Hâkimiyet gazetesi konuyla ilgili yönelttiği soruya Macit Flordun şu cevabı vermiştir, "Bu konuda yorum yapmaya yetkili değilim, bilinmeyen nedenlerden dolayı böyle oldu herhalde" der. (14) Konuyla ilgili olarak Bursa Marmara gazetesinde yer alan haberde Aralık 1986'da Macit Flordun "grip olunca" oyunun programdan çıkartıldığı belirtilmiştir. Macit Flordun, "iyileştiğinde" oyun yeniden sahnelenmeye başlamış ancak Macit Flordun "yeniden hastalandığından" oyunun kadrosundan çıkarılarak yerine başka bir oyuncu geçeceği haberi gazetede yer almıştır. (15)

Bora Özkula ile hem Yıldırım Beyazid oyununun provalarını hem de Macit Flordun'un rahatsızlığını konuştuk, bize şunları anlatmıştır:

"Yıldırım Bayezit'i Burak Sergen, Timur'u Macit abi oynuyordu. Oyunda iki merkez vardı. Olaylar bu iki merkezin çevresinde oluyordu. Bu oyun Macit abinin hayatında bir dönemeç oldu. Benim rolüm Emir Cihanşah'tı. Ben Timur'un yani Macit abinin adamlarından birini oynuyordum. Macit abi makyajını kendisi yapıyordu. Biz de ona bakarak makyaj yapıyorduk. Oyunun kadrosu çok iyiydi. Provalar sırasında çok eğleniyorduk. Yalın Hoca oyunun provası sırasında sandalyeye otururdu. Bizde sırayla sahneleri oynardık. Sahnede rolü olmayan da kuliste sırasını beklerdi. Yalın Hoca oyunu klasik tarzda yönetirdi. Ortada Yıldırım Bayezid ya da Timur olurdu. Onların sağında solunda yardımcı oyuncular sıralanırdı. Zafer Algöz çok şakacıydı. Bir gün prova sırasında Mahir Günşıray kuliste sırasının gelmesini beklerken, Zafer gidip Mahir'e 'Senin sahnen geldi, çabuk sahneye çık, hoca seni bekliyor' der. Mahir de sahneye çıkınca bakıyor ki herkes sahnede. Sahnelerin biçimi aynı olduğu için kendi sahnesinin olmadığını da anlamıyor. Mahir sahneye gelip, sağ başa girdi, Yalın Hoca da 'Nerdesin sen?' diye sorunca, Mahir de 'Hocam geç kaldım' diye cevap verdi. Sahnenin provası başladı. Bir zaman sonra farkedildi ki Mahir'in o sahnede rolü yok. Yalın Hoca Mahir'e dönüp, 'Beni niye şaşırtıyorsun?' Diye sorunca, Mahir de 'Hocam işte arkadaşlar' cevabını verdi. Zafer de arkadan gülüyordu. Provalar da çok eğleniyorduk.

O zaman oyunlar 20.30'da başlardı. Ben oyuna hazırlanmak için 18.30-19.00 gibi tiyatroya giderdim. Tiyatroya her gittiğimde Macit abi önceden gelmiş makyajını yapmış, kostümünü giymiş, oyunun başlamasına iki saat varken hazırlanmış ve kulisin bir köşesinde bekliyor olurdu.

Bir gün kulise gittim. Macit abinin kuliste makyaj masasında oturduğunu gördüm. Makyajını yapmış, kostümünü giymiş oyunun başlamasını bekliyor. Biz de arkadaşlarla oyun için hazırlanmaya başladık. Bir zaman sonra haber geldi ki Macit abi makyajını silmiş, kostümünü çıkarıp kendi kıyafetlerini giyip, arka taraftaki kapıdan çıkıp gitmiş tiyatrodan. Bir saat sonra oyun başlayacak, ne yapacağımızı şaşırdık. Evine gittik. Zili çalıyoruz, açmıyor. Bir daha çalıyoruz, kapıya vuruyoruz açsın diye. Macit abi kapıyı açtı, onu hemen hastaneye götürdük. Daha sonra onun kadar tecrübeli bir oyuncunun neden böyle bir şey yaptığını öğrendik. Macit abi çok yorulmuş, psikolojisindeki sıkıntı nedeniyle 'Ya unutursam' diye düşünüp korkmuş ve tiyatrodan gitmiş. Macit abi bir süre hastanede kaldı. Onun yerine o akşam suflöz Kadriye Polat çıktı. Macit abi hastaneden rapor aldı. Gazeteler de Macit Flordun'un sesi kısıldığı için bir süre oyun sahnelenemeyecek diye haber çıktı. Ertesi gün yerine Emin Gümüşkaya geçti. Emin abi role bir günde hazırlandı. Macit abiden sonra oyun özelliğini kaybetti, çok fazla sahnelenmeden kaldırıldı."   

Bütün bu olayların sonunda Macit Flordun 1987 yılının Mart ayında müdür yardımcılığı görevinden alınır. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Raik Alnıaçık, Macit Flordun'un müdür yardımcılığı görevinden alınış nedenini "kötü puanları" olduğunu açıklar. (16)

1987-1988 SEZONU

                Macit Flordun bir sezon önceki sıkıntılardan sonra dört elle yeniden tiyatroya sarılır. Tiyatro onun sıkıntılarından kurtuluş reçetesidir. 

                1987-1988 sezonunda Oda Tiyatrosu'nda sahnelenen Max Frısch'in yazdığı Phılıpp Hotz'un Büyük Öfkesi ve Ahmet Vefik Paşa Sahnesi'nde Peter Shaffer'n yazdığı Karanlıkta Komedi oyunlarını yönetir.

Macit Flordun 1989-1990 sezonunda Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda Haldun Taner'in yazdığı "Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım" oyununu yönetir. Elimizdeki bilgilere göre 1990 yılından 1995 yılına kadar ne bir oyunda rol alır ne de oyun yönetir. Bora Özkula'nın müdürlük döneminde 1995 yılında İstanbul'a tayin olur. (17)  

                Yazımızı bitirirken son sözü Bursa Devlet Tiyatrosu oyuncusu ve yönetmeni Bora Özkula'ya bırakıyoruz. Bora Özkula Macit Flordun'un asistanlığını yapmış ve onun 1980'li yıllarda en yakınında olan kişidir. Bora Özkula, Macit Flordun ile ilgili bize şunları söylemiştir:

"Macit abinin adını her andığım zaman yüreğim burkulur. O kıymeti bilinmemiş bir oyuncudur. 1984-1985 sezonundan itibaren asistanlığını yapmaya başladım. Macit abinin evi Sakaldöken Caddesi civarındaydı. Özel hayatında sorunlar vardı. Eşinden ayrılmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam eşi Adliyede memurdu. Hakim ya da savcıyla evlenmişti. Oğlu Tardu, Bursa Erkek Lisesi'nde okuyordu. Bu dönemde Macit abi içine kapandı. Çok öfkeliydi. Yaşadığı sıkıntıları unutmak için kendini tiyatroya vermişti. Hem oyun yönetiyordu, hem de oyunlarda rol alıyordu. Nefes almadan, durmadan dinlenmeden çalışıyordu. Bir taraftan da sanattan sorumlu müdür yardımcısıydı, idari görevi de vardı. Macit abi çok okurdu, araştırırdı. Yalın Hocaya sürekli oyun önerirdi. Bu sırada Macit abi rahatsızlandı. Psikolojik sorunları başladı. Yalın Hoca ile çok iyi arkadaşken 1986 yılında araları bozuldu, müdür yardımcılığını bıraktı. Yalın Hoca bana "Bora sen Macit'i dizginlersin, ona yardımcı ol" demişti. Hemen hemen bütün yönettiği oyunlarda ona yardımcı oluyordum. Eğer ailesi dağılmamış ve oğlu Tardu yanında olsaydı sıkıntıları bir şekilde atlatırdı. Tardu'yu çok severdi. Tardu tiyatroya geldiği zaman Macit abi oğluna bir sarılırdı, anlatmaya kelimeler yetmez. Sonra İstanbul'a tayin oldu. Emekli oldu. Bir otel odasında vefat etti. Kendisine yazık etti. Direnebilirdi."

 

Not: Bora Özkula ile 2016 yılında görüştük. Bora Özkula bize Macit Flordun ile ilgili bilgi, broşür ve fotoğraflar vermiştir. Kendisine teşekkür etmek boynumuzun borcudur. 

Dipnotlar

Okur, Bursa'nın Sesi (31 Ocak 1985).Okur, Bursa'nın Sesi (29 Nisan 1985).Bursa Hâkimiyet, 28 Nisan 1985.Yeni Ortam, 28 Şubat 1974. Hâkimiyet, 14-17 Aralık 1985. Bursa Hâkimiyet, 6-17-22 Aralık 1985. Tercüman, 13 Nisan 1986. Macit Flordun ile 1985 yılında 29. Sanat Yılında "Son Durak Bursa ve Ben Artık Yorgunum" başlıklı İmzasız mülâkat yayımlanmıştır. Macit Flordun 1956 yılından 1985 yılına kadar tiyatro ve sinema oyunculuğu, yönetmen olarak çalıştığını söylemiş ve şöyle demiştir: "Artık yorgunum. Tasarılarımın ne kadarını gerçekleştirebilirim bilmiyorum". İmzasız, Bursa Hâkimiyet (13 Şubat 1985). Bir buçuk yıl sonra 1986-1987 sezonunun başında Belkıs Önal Macit Flordun ile mülâkat yapar. Macit Flordun mülâkatta "Yorgun değilim" der. Önal, Bursa Hâkimiyet (16 Ekim 1986).  Akgün, Bursa Uludağ (30 Kasım 1986).Özçelik, Milliyet Sanat (1 Ocak 1987).Süalp, Hâkimiyet (7 Aralık 1986).Algöz (2017) s. 59-60-61. Hâkimiyet, 12 Ocak 1987. Hâkimiyet, 4 Aralık 1986. Bursa Hâkimiyet, 6-25 Aralık 1986. Bursa Uludağ, 8 Aralık 1986.Hürriyet; Milliyet, 9 Aralık 1986.Bursa Hâkimiyet, 30 Ocak 1987.Bursa Marmara, 12 Şubat 1987.Doğan, Bursa Hâkimiyet (14 Mart 1987). Bursa Haber, 30 Eylül 1994.

 

Kaynakça

 Algöz, Zafer Haşırt dı Bilekboard, İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 2017.

Akgün, Necati "Yıldırım Bayezıt", Bursa Uludağ, (30 Kasım 1986).

Doğan, Yeşim "Seyirciyi TV'den Koparacağız", Bursa Hâkimiyet, (14 Mart 1987).

İmzasız, "Son Durak Bursa ve Ben Artık Yoruldum", Bursa Hâkimiyet, (13 Şubat 1985).

Okur, Mehmet "Deli", Bursa'nın Sesi, (31 Ocak 1985).

    --- "Karagözüm İki Gözüm", Bursa'nın Sesi, (29 Nisan 1985).

  Önal, Belkıs "Yorgun Değilim", Bursa Hâkimiyet, (16 Ekim 1986).

 Özçelik, Tahir "Bursa'da Fantezi Dolu Çehov İle Sığ Bir Yıldırım Bayezid", Milliyet Sanat, (1 Ocak 1987) Sayı: 159, s. 46.

 Süalp, Merih "Yıldırım Beyazıt'a Ne Oldu?", Hâkimiyet, (7 Aralık 1986).

 

 

                 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.