Türk edebiyatının usta ismi, şair, yazar, çevirmen, akademisyen, diplomat ve Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı olan Talât Sait Halman, ölümünün 10. yılında Bursa’da düzenlenen özel bir şiir programıyla anıldı.
ABD’den Türkiye’ye uzanan akademik ve kültürel birikimiyle hem Türk edebiyatına hem de dünya edebiyatına eşsiz katkılar sunan Halman, 5 Aralık 2014’te hayatını kaybetmişti.
Şiir programını, Bursa’da belli aralıklarla etkinlikler düzenleyen şair Muhsine Arda hazırladı. Bu ayki buluşmanın ana teması Talât Sait Halman’a ayrıldı. Programın açılış konuşmalarını, Halman’ı yakından tanıyan Muhsine Arda ile Dr. Hüsamettin Olgun yaptı.
“ONU ANLATMAYA SAATLER YETMEZ”
ABD’de bulunduğu yıllarda Halman ile çalışma fırsatı bulduğunu belirten Muhsine Arda, duygu dolu bir konuşma yaptı:
“Bugün, edebiyatımızın en önemli kültür ve sanat değerlerinden birini anmak için bir araya geldik. Üstadımız Halman, Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı olarak tarihe geçen, kültüre ve edebiyata her anlamda büyük katkı sunmuş bir isimdir. New York Üniversitesi'nde birlikte çalıştık. Onu anlatmaya, tanıtmaya saatler, günler yetmez. ‘Eğer taşıdığım özelliklerden sadece biriyle anılacak olursam, bu şairliğim olmalı’ derdi. O, gerçekten çok büyük bir şair. Onun şiirini anlamak, yeni ufuklara kanat açmaktır.”
“500 YIL NASIL YAŞANIR?”
Dr. Hüsamettin Olgun ise Talât Sait Halman’ın, Cumhuriyet döneminin en önemli kültür insanlarından biri olduğuna dikkat çekti:
“Talât Hoca, Türkiye’nin gerçek anlamda entelektüel kimliğini taşıyan kültür çınarlarımızın başında gelir. Onu tanımak ve ondan istifade etmek büyük bir şanstı. Şiir kitabım Gide Gide için yazdığı önsöz benim için büyük gurur kaynağıdır. Özellikle gençlerin onun eserlerini ve fikirlerini yakından tanımasını çok isterdim. Ölüm yıldönümünde İstanbul’da düzenlenen törende hazırlanan tanıtım videosunun başlığı ‘500 Yıl Nasıl Yaşanır?’ idi. Çünkü onun bir ömre sığdırdığı hizmetler ve eserler gerçekten 500 yıla bedeldi.”
Olgun, Halman’ın 84 yaşında, Bilkent Üniversitesinde ders verdiği sırada hayatını kaybettiğini hatırlatarak sözlerini “Ağaçlar ayakta ölürmüş. Bizim asırlık kültür çınarımız da öyle yaptı.” ifadeleriyle tamamladı.