
Cumhuriyet Kadınları Derneği Osmangazi Şubesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde depremzede, işçi, çiftçi, girişimci, sanatçı, ev kadını ve kayıt dışı çalışan kadınlarla Ender Çay Bahçesi’nde bir araya geldi.
Toplantıda, Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı, Bursa Kadın Girişimci Kooperatifi ve Bursa Esnaf Kadınlar Derneği Başkan Yardımcısı Mecbure Attun, Başkan Petrol İş Bursa Şube Sekreteri Abdullah Şengüzel, Hürriyet Köyü Gençlik ve Kadın Dayanışma Derneği Başkan Yönetici Ve Üyeleri ile Karacabey Köylüsü Kadınlar, Eski ADD Bursa Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alanbel, Cumhuriyet Kadınları Derneği Bursa Şube Kurucu Başkanı Şükran Kurtiş , Cumhuriyet Kadınları Derneği Nilüfer Şube Eski Başkanı Türkan Dener Alptekin, Vatan Partisi İl Sekreteri Yaşar Diyarbekirlioğlu ve İl Yönetim Kurulu Üyeleri, Vatan Partisi Karacabey, Osmangazi İlçe Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Emekli Kadınlar bir araya gelerek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı.
MÜMKÜN MÜ?
“Büyük Felakette Hayatını Kaybeden vatandaşlarımız, vatanın varlığı ve birliği için gözünü kırpmadan hayatını veren kahraman şehitlerimiz ve tezgâhı başında üretim yaparken hayatını kaybeden vatandaşlarımız anısına” saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Osmangazi Şube Başkanı Sevim Erol yaptığı konuşmada, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların % 70 e yakının istihdam dışı olduğunu belirterek, “Nüfusun yarısının üretim dışında olduğu bir ülkenin muasır medeniyet seviyesine yükselmesi mümkün mü?” diye sordu.
DÜZENLEMELER YAPILMALI
Başkan Erol, CKD’nin 8 il ve 9 başlıkta yaptığı kadın zirvelerinde, kadınların ve üretim dışında ki kadınların sorunlarını bir pazılın parçaları gibi bir araya getirdiklerini ve tüm zirvelerin sonucundan, kadının kamu eli ile yükseltilebileceği, ekonomik hayata katılabileceği, istihdama katılarak, üretici ve yönetici kademelerde yer alabileceğinin ortaya çıktığını belirterek şunları söyledi: “Kadının çocuk, yaşlı, engelli, hasta bakımı sorununu, organize sanayi bölgelerinde, mahallelerde, valilikler, belediyeler eli ile yapılacak kreş, gündüz bakım evi, rehabilitasyon merkezleri ile evden çıkabileceği görülüyor. Kamunun planlaması, kontrolü ve denetiminde bu düzenlemeler yapılmalı.”
İstanbul Sözleşmesinden çıkmanın isabetine değinen Başkan Erol, “LGBT propagandası ile insanların kendi ile, ailesi ile, milleti ile kavgalı hale getirilerek emperyalist hegemonyaya baş kaldıramayan, aile mefhumunu kaybetmiş, çürümüş bir toplum yaratılmak istendiğini” iddia etti.
GELİŞMEYE ENGEL
BOTAŞ özelleştirmesi kararına da değinen Erol bunun yanlışlığından söz ederek, Enerjinin kesinlikle kamunun elinde düzenleyici ve denetleyici olarak bulunması gerektiğine vurgu yaptı. Enerjinin özel sektör eline geçtiğinde, Türkiye’nin üretim maliyetlerinin daha da artarak ekonominin gelişmesine engel olacağını belirten Sevim Erol, bunun aynı zamanda milli devletin görevi olan bağımsızlığın en önemli teminatlarından olan enerji güvenliğini tehlikeye sokacağını belirtti.
CKD Başkanı Erol sözlerinin sonunda, büyük felaket bölgesinden Bursa’ya gelenlere ve halen bölgede süren çalışmalara desteği sürdürdüklerini belirterek, Valilik, İçişleri Bakanlığı, AFAD ve bölgede bulunan CKD şubeleri ve üyeleri ile temas halinde üzerlerine düşen görevi yapmaya çalıştıklarını söyleyerek herkesi de bu konuda seferberliğe devam etmeye çağırdı.