
N. Nuri YAVUZ
Önce sizi tanıyabilir miyiz?
1979 Antakya doğumluyum. Aslen Muğla Fethiyeliyim. Evliyim ve 2 çocuğum var. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nden 2003 yılında mezun oldum. 2007 yılında Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ.'ye kamu kurumu iken girdim. Kurumun değişik bölümlerinde çalıştım. Kurumda 2013'ten Ağustos 2019'a kadar 6 yıl Çanakkale işletme müdürlüğü yaptım. Yaklaşık 5 aydır da Bursa'da bu görevdeyim.
Bursa daha önceden tanıdığınız bir kent miydi?
İşimiz gereği sürekli sahada olduğumuz için şebekeleri yerinde incelerken şehri de gezmiş oluyoruz. Tarih merakım var ve Bursa da bu açıdan zengin bir kent olduğu için şehri her yönüyle tanıma fırsatım oluyor. Öte yandan Bursa, aslında hem büyük hem de küçük bir kent diyebiliriz. Çünkü herkes birbirini tanıyor ve biliyor.
Bursa'daki yeni göreviniz sonrası kent dinamikleriyle gerçekleştirdiğiniz görüşmeler nasıl geçti? Ne gibi talepler aldınız?
Bugüne kadarki görüşmelerim gayet olumlu geçti. Hizmet alanımız içindeki 4 ilin valisini de ziyaret ettim. Büyük bir sıkıntı ile karşılaşmadım. Sektörümüzde talepler sürekli olur. Yeni binalar yapılıyor, yeni sokaklar çıkıyor ya da imara açılan bölgeler oluyor. Oralara da altyapı götürmemiz gerekiyor. Bu sıralar imar barışı ile ilgili talepler yoğun bir şekilde geliyor ve hepsine cevap vermeye çalışıyoruz.
Tek şirket çatısı altında olmasından da olabilir belki ama UEDAŞ ile LİMAK enerji yani dağıtım ve perakende şirketleri sürekli birbirine karıştırılıyor. Bu iki şirket arasındaki farkı somutlaştırır mısınız?
UEDAŞ olarak biz, şebekenin tüm yatırımlarını, arızaya müdahale ve onarım işlerini, sayaç değişimi ve diğer işlemleri, tedarik şirketi abonesi ya da serbest tüketici olmuş kişilerin sayaç okumalarını ve benzeri bütün ana işlemlerin faaliyetini yapıyoruz. LİMAK Enerji ise perakende şirketi olarak abonelik işlemleri yapıyor. Dağıtım ile perakende şirketleri arasındaki farkı, tapu kadastro örneğiyle açıklayabiliriz. Bir arsa için kadastro sınırları belirler, tapu da o arsanın kime ait olduğuna ilişkin belgelendirme yapar. Biz, dağıtım şirketi olarak her yere elektriği götürürüz, perakende şirketi bu elektriği kullanan tüketiciyi abone yapar. Dağıtım teknik, perakende ticari bir iştir.
Dağıtım sektörü hakkında neler söylersiniz?
İnsana dokunan bir iş yapıyoruz. Teknik bir iş olduğu için dağıtım, zor bir sektör. İşinizi doğru yapıp yapmamanız birçok şeyi etkiliyor. Kanalizasyon, su, doğal gaz, Telekom gibi bu işte bir altyapı sektörüdür. Elektriksiz geçirilecek 5 dakikanın bile ciddi ekonomik kayıplara neden olduğu düşünülürse sağlıklı bir altyapının ne kadar önemli olduğu görülür.
SCADA sisteminiz hakkında bilgi verir misiniz?
SCADA, uzaktan izleme ve kontrol dediğimiz bir sistem. Şebekedeki bir arıza varsa bunun nerede olduğu SCADA sisteminde vatandaştan önce görülüyor. Ve hızla sahadaki müdahale ekibini devreye alarak arızayı çözüyoruz. SCADA arızalara hızlı müdahale sağlıyor. 2020 yılında da devam edecek olan SCADA Yaygınlaştırma Projesi kapsamında 2019 yılı itibarıyla 413 istasyon devreye alındı. Tüm ölçüm, izleme ve kumanda faaliyetlerini 24 saat kesintisiz izlemeye ve arızalara uzaktan müdahaleye olanak sağlayan UEDAŞ SCADA sisteminde hedeflenen toplam istasyon sayısı 530. Dağıtım merkezlerimiz dikkate alındığında, şebekenin yüzde 45'i SCADA'ya alındı. Bu sistem ile geçici kesintileri 5-10 saniye içinde giderebiliyoruz. Bu alanda 35 kişi istihdam ediyoruz.
AR-GE'ye yapıyor musunuz?
AR-GE'ye önem veriyoruz. AR-GE ekiplerimiz tarafından geliştirilen su altı robotuyla, UEDAŞ'ın hizmet bölgesinde yer alan Gökçeada, Bozcaada, Marmara, Avşa ve Ekinlik adalarına elektrik taşıyan sualtı kablolarındaki arızaları önceden tespit edilebiliyoruz. Geliştirilen robotla şebekenin durumunu inceleyerek, olası arızaların müdahale sürecini hızlandırdık. Türkiye'de geliştirilen ilk yerli ve milli sualtı robotunun üzerinde 360 derece hareket kabiliyetine sahip, iki adet yüksek çözünürlüklü kamera bulunuyor. Aynı zamanda robotta, ses dalgalarını kullanarak cismin boyut, uzaklık vb. gibi verilerin görülmesini sağlayan sonar aleti bulunuyor. GPS ile de nerede olduğu kolaylıkla saptanabilen ve 6 itici motoru bulunan su altı robotunun üzerinde metal dedektör ve bir adet mekanik hareketli kol yer alıyor. Robotun uzaktan kontrol edilebilir olmasıyla da zamandan ve insan kaynağından tasarruf sağlanabiliyor.
Özelleştirme şirketin istihdam politikasına yansıdı mı?
Personel istihdam sayısında düşüş olmadı. Kimi memur olan arkadaşlar, özelleştirme sonrası başka kamu kuruluşlarına geçti. Kimi de bizim gibi devam etti. Ama boşalan kadrolar dolduruldu. Şu an 2 bin 164 personelimiz var.
Peki, çalışan memnuniyetiniz ne seviyede?
Zor bir iş yapıyoruz. İdari kadroların dışındaki yapılan işler ne? Kesme yapıyor, sayaç okuma yapıyor, arızaya müdahale ediyor, karda kışta direğin tepesine çıkıyor, o soğukta iş yapıyor. Yağmurda çalışıyor, sahada gidip geliyor, sepetli araçta yükseğe çıkıyor, bazen kendisi tırmanıyor. Malzeme çekiyor, malzeme kullanıyor. Ağır ve tehlikeli iş sınıfına girdiği için yani herkesin yapabileceği bir iş değil. Yılda 1 kez personel memnuniyet anketleri yapıyoruz ve yüzde 80'e yakın olumlu dönüş alıyoruz. Personel turnover (giriş-çıkış) oranımızın düşüklüğü de bunu gösteriyor.
Müşteri memnuniyetini ölçüyor musunuz?
Müşteri memnuniyeti ile ilgili aylık anketler yapıyoruz. 'Müşteri deneyimi' adıyla yeni bir birim kurduk ve müşteri deneyimi üzerine yoğunlaştı. Bu birim, şikâyette bulunan bir müşteriye sadece cevap yazıp gönderme işlemi yapmıyor. Şayet mevzuat dışında değilse müşterinin talebi sonuçlanana kadar süreç takibi yapıyor. Müşterilerimizi geri arayıp sorunun çözülüp çözülmediğini öğreniyoruz. Anketlerde müşteriler genelde faturaların yüksekliğini ifade ediyor. Tabii bu, bizim çözebileceğimiz bir sorun değil. Öte yandan her ay muhtar toplantıları yapıyoruz ve buradan aldığımız geri dönüşler, geçmiş yıllara oranla memnuniyetin arttığını gösteriyor.
Sektördeki büyüklüğünüz nedir?
Dünyayı 1,5 tur dönecek uzunlukta bir enerji hattımız var. Tam 71 bin kilometre. Bu hatta bakım yapıyoruz, arıza gideriyoruz, elektrik veriyoruz. Tam anlamıyla bir saha şirketiyiz. Köylere kadar yayılmış bir organizasyon şemamız var. Bunun yanında her yıl 100 bin ilave abone geliyor. Dağıtımı yaptığımız elektrik oranında ülkenin dördüncü büyük şirketiyiz. Yıllık ortalama 12 milyar KW/saat enerji dağıtımı sağlıyoruz.
2020 yılında ne kadar yatırım yapacaksınız?
Hizmet alanımızdaki 4 ilin toplamında 2020 yılı için 390 milyon lira yatırım yapacağız. 10 milyon civarında da bakım onarım maliyetleri var. Toplam 400 milyon diyebiliriz. Yatırımlarımızı ilin büyüklüğünün yanı sıra ihtiyaca göre de yapmaya çalışıyoruz. 4 il arasında bir değerlendirme yapacaksak Yalova 1 birimse, Çanakkale onun 2 katı, Çanakkale'nin 2 katı Balıkesir, Balıkesir'in 2 katı da Bursa oluyor. Yani Bursa'ya tabii ki büyük pay düşüyor. Çünkü genişliyor, büyüyor. Büyük şebekesi var ve onu yenileme anlamında yaptığımız yatırımlar büyük parçayı alacaktır. Bu yılın başına doğru bu tam rakam netleşecek. Şu anda yaptığımız Bursa merkez ile ilgili bir çalışma var.
Şirketinizce kullanılan malzemelerde yerli ve ithal dengesi ne seviyede?
TEDAŞ teknik şartnameleri var. Bizim kullandığımız bütün malzemeler, teknik şartnameye uygun olmalı. Çünkü yatırım niteliği kazanabilmesi için şartnameye uyum sağlaması lazım. Ama yaptığımız şebeke yatırımlarının yüzde 95'i yerli üretim. İşte kesiciler, hücreler, direkler, teller, beton direkler, demir direkler hep Türkiye içinde imalatı yapılıyor.
Peki, ileri teknoloji gerektiren parçalar?
Yüksek teknoloji gerektiren ürünleri de Türk şirketleri yapıyor. Çok teknik olanlar yurt dışından alınabiliyor.
Malum, 2019 ekonomi açısından zor bir yıl oldu. Şirkette büyümeden yana göstergeleriniz nelerdir?
Bölgemizde elektrik tüketimi, 2019'da 2018'e göre yüzde 2 civarında arttı. Ayrıca 3 milyon 100 bin abonemiz var ve yılda 100 bin yeni abone alıyoruz. Bu da şirket büyümesine yansıyor.
Sizin de belirttiğiniz üzere ağır ve tehlikeli sınıfta bir iş. Bu noktada iş kazaları ve işçi güvenliği için neler yapıyorsunuz?
Çok önem verdiğimiz ve dikkat ettiğimiz konulardan biri de İSG'dir. Özellikle saha ekiplerinin hat arızalarına müdahale ederken gerekli tedbirleri alıp almadığı sürekli kontrol ediliyor. Bunlarla ilgili eğitimler sürüyor. EKAT adlı kuvvetli akımlı tesislerde çalışabilir belgesi olmayan personel çalıştırmıyoruz. Bu belge 5 yılda bir yenileniyor. Bazen dikkatsizlikten ufak tefek kazalar oluyor. Ama bu yıl ölümlü kaza yaşamadık. Geçen yıl da bildiğim kadarıyla yoktu. Kullanılan bütün ekipmanların buna uygun olması için uğraşıyoruz. Dedektörler kullanıyoruz. Yeni bir uygulama olarak tabletten bir çalışanın gerekli tedbirleri alıp almadığının canlı görüntüsünü çekip sisteme aktarmayı ve sistem onay vermeden işe başlamamasını planlıyoruz. Yerinde kameralı sistem için araştırma yapıyoruz.
Bölgemizde kayıp kaçak durumu nedir?
Kayıp sistemin oluşturduğu, kaçak ise tüketicinin yasa dışı kullanımını ifade ediyor. Bölgemizde EPDK'nın belirlediği kayıp kaçak oranı 5,20. Bu rakamla Türkiye'de birinciyiz. Bunda tüketicinin bilinçli olmasının da şebekenin doğru yönetilmesinin de etkisi var.
Daha önce özellikle kayıp kaçak tartışmaları yaşanırken bölgesel tarifeye geçilebilir diye konuşuluyordu. Bu noktada bir gelişme var mı?
Ulusal tarife uygulanıyor şu anda. Tabii bunun kararını EPDK verecek. Bu tarifede herkesin birim fiyatı aynı.
Son olarak sosyal sorumluluk projelerinizle tamamlayalım isterseniz?
Sosyal sorumlulukta sürdürülebilirliğe önem veriyoruz. Projelerimizin çoğu 5-6 yıllık. 'Trafolar konuşuyor' projemiz, Enerji Bakanlığı tarafından diğer dağıtım şirketleri için de zorunlu hale getirilmiş ve örnek olmuş bir projedir. Bu projede ticaretten uzak kamunun ihtiyacı olan konular kamu partnerleriyle birlikte işleniyor. Şu ana kadar 41 trafo boyadık. Yine 'Kardeşim Üşümesin' projesi yapıyoruz ki 7'nci yılına girdi. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı il müdürlükleri tarafından belirlenen okullardaki öğrencilere mont ve bere yardımı yapıyoruz. Bu yıl Mustafakemalpaşa'nın Sincansarnıç köyü ile başladık. Yalnızca hizmet bölgemizde değil Türkiye'nin ihtiyaç sahibi birçok noktasına el uzatıyoruz. Bursa'dan Kars'a kadar miniklerimizin gülümsemesine şahit oluyoruz.