Ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu özelliği olmayan güneş gözlüğü sadece fazla ışığın geçmesini engeller diyen Bozca, "Bu engelleme hiçbir fayda sağlamaz, aksine zarar verir. Çünkü renkli cam takıldığında göz bebeği küçülmez. Böylece zararlı UV ışını göz içine bol miktarda girer. Kaliteli bir güneş gözlüğünün UV blokaj belgeli olması gerekir. Polarize cam özelliğinin de normalde ultraviyole blokajıyla ilişkisi olmamakla birlikte hem polarize olan hem de etkili ultraviyole blokajı yapabilen camlar daha emniyetli ve iyi bir görüş konforunu sağlarlar. Gözlük camı rengi ile camın içindeki UV koruması arasında hiçbir ilişki yoktur" ifadelerini kullandı.
üSahte gözlük kullanımının ciddi zararları olabileceğini belirten Bozca, "Sahte gözlük takmaktansa hiç takmamak daha iyidir. Sadece görünen ışığı kesen ama UV ışınlarına karşı bir blokaj sağlamayan güneş gözlükleri, gözbebeğinin gözün kendini doğal yolla koruma özelliğini devre dışı bırakır. Gözbebeği, güneş gözlüğünün sağladığı karanlık ortamda iyice açılacağından, görünmeyen UV ışınları açık gözbebeğinden içeri çok fazla oranda girer. Bu durum keskin görmenin sağlandığı görme merkezinde kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, UV filtresi olmayan sahte güneş gözlükleri kullanılmamalıdır. Elinizdeki gözlüklerin UV koruması olup olmadığını anlamak için bir optisyene (gözlükçü) başvurabilir ve fotometre cihazı ile gözlüğünüzün koruyuculuğunu kontrol ettirebilirsiniz" diye konuştu.
Dr. Tarık Bozca, dikkat edilmesi gereken genel bilgileri de sıralayarak sözlerini noktaladı:
"Güneşin çok yoğun olduğu ortamlarda güneş gözlüğü ile beraber mutlaka siperli şapka desteği ile beraber güneş ışınlarının istenmeyen etkilerinden gözümüzü korumalıyız. Kontakt lens kullanan kişilerin, lensleri UV filtreli dahi olsa üzerine güneş gözlüğü takmaları gerekir. Gözlüğün kullanılmadığı zamanlarda orijinal kutusunda saklanması; temizliğin ise akan su, sabun veya ürünle birlikte verilen mikrofiber bez ile yapılması gerekir. Çerçeve küçük olursa ultraviyole ışınları yine göze ulaşacaktır. O yüzden geniş çerçeveler kullanmak önemli. Ömrümüz boyunca maruz kaldığımız UV radyasyonun yarısını 18 yaşından önce alıyoruz. Çocukların göz içindeki lensleri güneşin UV ve mavi ışınlarına karşı yetişkinlerden daha geçirgendir. O nedenle güneş gözlüğü kullanımına bebekken başlanmalı ve polikarbonat gibi kırılmaya dayanıklı camlar seçilmelidir."