Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş sözler: 'Türkiye'yi terk et git...'

Giresun mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, '''Kürdistan'da biz kazanacağız' diyor. Sen lütfen Türkiye'yi terk et, git... Güneyde Irak'ta Kürdistan Bölgesi var, oraya git. Türkiye'de benim böyle bir bölgem yok. Bizim Kürdistan diye bir bölgemiz yok'' dedi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.yenidonem.com.tr/

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep  Tayyip Erdoğan,  partisince  Giresun Valilik Meydanı'nda  düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına, Giresunluları selamlayarak başlayan Erdoğan, "Bu can bedende durdukça bizdeki Türkiye sevdası, Türkiye aşkı hiç bitmez. Allah muhabbetimizi, dayanışmamızı daim eylesin. Şu meydanı dolduran, muhteşem katılım bugün bambaşka. Emniyetten aldığım rakam 26 bin, bugün 26 bin Giresunlu kardeşimle burada bütünleştik. Rabbim inşallah 31 Mart akşamı da sandıkları nasıl patlattığınızı bizlere göstersin, bu vesileyle Giresun'a olan şükran borcumu da  ödemek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Giresun'un 24 Haziran seçimlerinde büyük bir başarıya imza attığını  belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Giresun, vefasını, kadirşinaslığını gösterdi. Daima milli iradenin,  milletin adamının yanında duran Giresun 24 Haziran'da da yine kendine yakışanı  yaptı. Sizler 64,4 gibi Türkiye ortalamasının çok üstünde bir oyla şahsımı ikinci  kez Cumhurbaşkanlığı makamına layık gördünüz. Sizler 53,6 ile milletin partisi AK  Parti'yi zirveye taşıdınız. Sizler yüzde 64,5 gibi rekor bir oy oranıyla cumhurun  ittifakına sahip çıktınız. Bize destek verdiniz, bize istikamet çizdiniz, hayır  duaları ettiniz. Rabbim hepinizden razı olsun, yol arkadaşlığımızı muhafaza  buyursun." ifadesini kullandı.

Erdoğan, önlerinde 31 Mart imtihanı olduğunu anımsatarak, "Şimdi  önümüzde dönmemiz gereken son bir viraj var. Ülkemizin 2023 hedefleri yolunda,  aşmamız gereken son bir engel var. Hep beraber güç birliği yapıp bu süreci de  başarıyla atlamamız gerekiyor. Ülkemiz için, istikbalimiz için, daha güzel, daha  güçlü, daha istikrarlı Türkiye için sizlerin desteğini bekliyoruz. 31 Mart'ta,  Giresun'dan çok daha kararlı bir şekilde iradesine, partisine, kadrosuna sahip  çıkmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Giresun'dan ahde vefa ve dayanışma beklediklerini vurgulayan Erdoğan,  mitinge katılanlara yönelttiği, "Giresun, 31 Mart'ta şehrine sahip çıkıyor musun?  Giresun, 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? Giresun, 31 Mart'ta geleceğine sahip çıkıyor musun? Giresun, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'Memleket işi gönül işi' diyor musun? Giresun, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'Evet'  diyor musun?" sorularına, "Evet" yanıtını aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Mart seçimlerinin millete ve demokrasiye hayırlı olmasını, Giresun ile tüm Türkiye için barışa ve huzura vesile olmasını diledi.

"EN BÜYÜK KALKINMA HAMLESİNİ YAŞATTIK"

Erdoğan, konuşmasına şöyle sürdürdü: "AK Parti'yi siz kurdunuz, tabelasını siz astınız, bugünlere siz taşıdınız. 17 senedir büyük ve güçlü Türkiye yolunda bizi, bu kardeşinizi hiç yalnız bırakmadınız. Bizler de sizlerin desteğiyle Giresun'u zirvelere taşıdık,  Türkiye'yi başarıdan başarıya koşturduk. Bizden önce hayal dahi edilemeyen pek çok projeyi, pek çok yatırımı gerçeğe dönüştürdük. Laf değil, iş yaptık.  Muhalefetin çapsızlığı, vizyonsuzluğu, beceriksizliğine bakıp da hiçbir zaman rehavete kapılmadık, iş yaptık iş. 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' dedik, iş ürettik.

Muhalefetin engellemeleri karşısında yılmadık, yıkılmadık, size ve ülkemize hizmet aşkımızdan bir an olsun taviz vermedik. Başkalarıyla değil, daima kendimizle yarışarak bugünlere geldik. Bizden önce 79 senede yapılanlardan kat be kat fazlasını sadece 17 yılda hayata geçirdik. Yasakları kaldırdık, Türkiye'yi demokraside, milli irade hakimiyetinde bir üst lige çıkarttık. Ekonomide ülkemize tarihin en büyük kalkınma hamlesini yaşattık."

İktidara geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcunun bulunduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Davos'tayız IMF'nin o zamanki başkanıyla konuşuruz.  Dedim, Başkan,  Türkiye'nin Başbakanı benim, sen IMF'nin başısın. Siz Türkiye'yi yönetemezsiniz,  siz verdiğiniz paranızı bizden taksit taksit alıyor musunuz? Alıyorsunuz...  Türkiye'ye emir vermeye kalkmayın. Dolayısıyla biz bundan sonra da alacağınızı ödeyip işi bitireceğiz. Ve Mayıs 2013 IMF'ye olan 23,5 milyar dolar borcu ödedik.  Şu anda bizim IMF'ye borcumuz yok, bitti bu iş, biz buyuz.

Bay Kemal çıkmış ne diyor? Bay Kemal diyor ki 'Bunlar şimdi giderler yine IMF'den borç alırlar, bak ekonomide battılar.' Bay Kemal, IMF'nin kapısına siz gittiniz siz. Oralardan borcu siz aldınız, partinizin adı başkaydı, şuydu buydu bırakın bu işleri. Biz kargayı sesinden anlarız sesinden. Siz borçlandınız biz ödedik ve bitirdik. O zaman Merkez Bankamızın döviz rezervi de 27,5 milyar dolardı iktidara geldiğimizde, şimdi 100 milyar dolara yeniden tırmandık.  Başbakanlığım döneminde 135 milyara çıktık, yine çıkacağız. Yok S&P şöyle demiş,  şu böylede demiş hiç aldırmayın. Onlarınki siyasi açıklamalar. Ama biz yine oralara çıkacağız."

"İTİBARLI BİR TÜRKİYE VAR"

Erdoğan, dünyada şu anda milli gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, "Ekonomisini 3,5 kat büyütmüş, kişi başı milli gelirini 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkartmış, ihracatta her sene rekordan rekora koşan bir Türkiye var." dedi.

İktidara geldiklerinde Türkiye'nin ihracatının 36 milyar dolar olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi 170 milyar dolara gidiyoruz.  Bugün kendine sığınan kardeşlerini, CHP'nin Boraltan Köprüsü'nde yaptığı gibi zalimlere teslim eden bir Türkiye yok. Milyonlarca mazlum ve mağdura kucak açan,  onlara sahip çıkan bir ülke var. Bugün artık vatandaşının dünyanın 70 ülkesine vizesiz seyahat edebildiği, pasaportu itibarlı bir Türkiye var." ifadelerini kullandı.

TERÖR ÖRGÜTÜ DHKP/C'YE YÖNELİK OPERASYON

Türkiye'nin kendi milli güvenliği için yurt içinde ve dışında hiç kimsenin icazetini aramadan adım atan ve operasyon düzenleyen, ordusu güçlü bir Türkiye olduğunu anlatan Erdoğan, "Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'de, Kandil'de bu teröristlerin inlerine girdik mi? Giriyor muyuz? İşte bu sabah 7 DHKP-C'liyi inlerinde bulduk ve sağ olsun polislerimiz aldılar bilgisini verdi.

"O DAĞLARI DELDİK, HER TARAFI HALKIN YOLU HALİNE GETİRDİK"

Türkiye'nin duble yollar, köprüler, hızlı trenler ve havalimanlarıyla  ulaşım altyapısını tamamladığını dile getiren Erdoğan, Giresun-Ordu'ya deniz  üzerine havalimanı yaptıklarını anımsattı. Samsun-Sarp karayolunun kendileri iktidara geldiğinde yüzde 35'inin  yapıldığını, bunu kendilerinin bitirdiğini anlatan Erdoğan, çocukluk yıllarında  Armelit Dağları'nda yaptıkları yolculuklarda çektikleri sıkıntıları hatırlattı.

Erdoğan, "Bunlar artık kalmadı. O dağları deldik, her tarafı halkın  yolu haline getirdik. Daha güzel olacak, çünkü benim Ahmet'ime, Mehmet'ime,  Ayşe'me, Fatma'ma ne yakışırsa onu yapacağız dedik ve yaptık. Havayolunu halkın  yolu yaptık. Artık otobüsle değil, bakıyorum hepiniz de maşallah uçaklarla  gidiyorsunuz." diye konuştu.

Bugün Ege'de, Karadeniz'de, Doğu Akdeniz'de haklarını savunan,  menfaatlerini koruyan, donanması güçlü bir Türkiye bulunduğuna işaret eden  Erdoğan, normalde böyle bir Türkiye manzarasından ve Türkiye'nin son 17 yılda  katettiği mesafeden herkesin mutlu olması gerektiğine vurgu yaptı.

Devletin başarısından tüm kesimlerin iftihar etmesi, tüm partilerin bu  başarılardan gurur duyması, daha fazlası için iktidarı zorlaması gerektiğine  işaret eden Erdoğan, dünyanın bir çok ülkesinde muhalefet partilerinin bunu  yaptığını söyledi.

Muhalefet partilerinin hükümetin doğru işlerinde, ülkenin ve milletin  menfaatine olan projelerde hükümetlerine destek olması gerektiğine dikkati çeken  Erdoğan, "Devletin bekasını ilgilendiren meselelerde hükümetin yanında saf  tutarlar. İçeride ne söylerse söylesinler, bilhassa yurt dışına gittiklerinde  konuşurken daha milli, daha hassas, daha itinalı bir dil kullanırlar. Kimlerle  yan yana geldiklerine, kimlerle fotoğraf verdiklerin çok dikkat ederler. Çok açık  ve net söylüyorum, dünyanın hiçbir ülkesinde kendi hükümetini sağa sola şikayet  eden bir muhalefet partisi yoktur, teröristlere şikayet eden bir muhalefet  partisi yoktur." dedi.

"HİZMET VE YATIRIM KARŞITLIĞINI MUHALİFLİKLE EŞDEĞER GÖRÜYORLAR"

Dünyanın hiçbir gelişmiş demokrasisinde derdini millete anlatmak  yerine yabancılardan medet uman bir muhalefet partisinin bulunamayacağını  belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yurt dışında her uzatılan mikrofona kendi ülkesini kötüleyen bir  muhalefet lideri bulamazsınız. Fakat bizde işler maalesef böyle yürümüyor.  Bizdeki kimi siyasi partiler hükümetin yaptığı işe, attığı her adıma karşı  çıkmayı muhalefet yapmak zannediyor. Hizmet ve yatırım karşıtlığını muhaliflikle  eşdeğer görüyorlar. Ülkenin bekasını, insanımızın geleceğini ilgilendiren  konularda bırakın hükümete destek olmayı, daha yıkıcı daha uzlaşmaz  davranıyorlar. Öyle ki hükümete muhalefet etmekle millete ihanet etmek arasındaki  o çok önemli çizgiyi dahi aşabiliyorlar. Son 17 yılda biz bunun örneğini  defalarca gördük, yaşadık, tecrübe ettik."

Cumhuriyet mitingleri sırasında "Ordu göreve" denildiğini ve bu  şekilde pankartlar asıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle  sürdürdü:

"Kimdi bu? CHP. 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde milleti tehdit eden,  Meclis'i tehdit eden vesayetçilerin ağzıyla konuşan bir CHP gördük. Türkiye'nin  iktidar partisinin kapatılması için mahkemeleri göreve çağıran, 'Ankara'da  yargıçlar var' diyen bir muhalefet partisine şahit olduk. Gezi olaylarında  polisimize kurşun sıkan, caddeleri yakıp yıkan, esnafın malına, mülküne saldıran  çapulcuları baştacı eden bir CHP gördük. 17-25 Aralık darbe girişiminde 3 ay  boyunca miting meydanlarında Fetöcü alçakların sözcülüğünü yapan bir muhalefet  partisi gördük. Çukur eylemleri sırasında bölge insanına kan kusturan şehir  eşkıyalarına 'cici çocuklar, arkadaşlar' diyerek canlı kalkanlık yapan bir CHP  gördük.

Millet istiklaline canı pahasına sahip çıkarken, genel başkanı 15  Temmuz gecesi hainlerle anlaşıp tankların arasından kaçan, milletin mücadelesini  Bakırköy Belediyesinde televizyon ekranında kahve yudumlayarak seyreden bir CHP  gördük. 15 Temmuz destanına 'kontrollü darbe' iftirasıyla leke sürmeye çalışan  bir muhalefet gördük. Zeytin Dalı Harekatı'nda milletvekilleri, CHP'nin, 'savaşa  hayır' tivitleri atan bir muhalefete şahit olduk. Her röportajında ülkesini  eleştiren, yabancılara ülkesini kötüleyen, Almanya'daki PKK destekçisi vekillerle  poz vermeyi maharet zanneden bir Bay Kemal gördük. Yatırımlardan rahatsız olan,  yasaklardan medet uman, terör örgütlerine umut bağlayan bir muhalefet partisi  gördük."

"CHP GÜNDEN GÜNE DAHA ÇOK SAVRULUYOR"

Millet, memleket hayrına ne iş varsa hepsini engellemeye çalışan  muhalefet anlayışına son 17 yılda defalarca şahitlik ettiklerinin altını çizen  Erdoğan, "Atalar 'can çıkar ama huy çıkmaz' diyor. Bütün dostane ikazlarımıza  rağmen maalesef CHP'deki bu muhalefet anlayışı bir türlü değişmiyor. Yöneticiler  değişse de CHP'nin antidemokratik, darbe sever karakteri hep yerinde kalıyor.  Bırakın kendine çekidüzen vermeyi CHP günden güne daha çok savruluyor, muvazeneyi  çok daha kaybediyor." dedi.

Vatandaşlara alana kurulan dev ekranlarda HDP'li yöneticilerin  açıklamalarını izleten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Buyurun, ne diyor?  'Kürdistan'da biz kazanacağız'. Sen lütfen Türkiye'yi terk et, git, güneyde,  Irak'ta Kürdistan Bölgesi var, oraya git. Ama Türkiye'de benim böyle bir bölgem  yok. Bizim Güneydoğu Anadolu'muz var, bizim Doğu Anadolu bölgemiz var, bizim  Karadeniz'imiz var, bizim Akdeniz'imiz var, bizim Orta Anadolu'muz var, bizim  Ege'miz var ama bizim Kürdistan diye bir bölgemiz yok. Şimdi bunlar kimlerle  beraber? Bunlar CHP ile beraber. Kimlerle beraber? Adı sözde İYİ Parti olanlarla  beraber. Diyorlar ki 'Bizim onlarla alakamız yok'. Nasıl yok? Beraber liste  çıkarıyorsunuz. İşte, ne diyor? 'Batı'da AK Parti'ye, MHP'ye kaybettireceğiz',  onlar kazanacaklarmış. 31 Mart akşamı hepsi bir olsun, toplansınlar. İnşallah  benim aziz milletim bunları paketlemek suretiyle sandığa gömecek. Ben buna  inanıyorum."