CHP Bursa’dan coşkulu 30 Ağustos kutlaması

CHP Bursa İl Başkanlığı’nın Heykel Atatürk Anıtı’nda gerçekleştirdiği kutlama programına CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Gençlik Kolları MYK Üyesi Hasan Bakmaz, İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, İl Yöneticileri, İlçe Başkanları, çok sayıda partili ve vatandaş katılım sağladı.

Tören, Atatürk anıtına çelenk bırakılması ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının sonrasında törende konuşan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, 30 Ağustos’un, dünyanın en güçlü ordularına karşı yıllarca yokluk içinde mücadele eden bir ordunun ve emperyalizme karşı direnen onurlu bir halkın zaferi olduğunu ifade etti.

Yeşiltaş, “Bu zafer, pek çok tarihsel anlatımdan daha fazlasını ifade ediyor.
Ulu Önder’in dediği gibi “Her aşaması planlanmış, hazırlanmış, yönetilmiş ve zaferle sonuçlanmış olan bu harekât; milletin hürriyet ve bağımsızlık düşüncesinin ebedi bir anıtıdır.” Falih Rıfkı Atay’ın bahsettiği gibi,
“eğer bir devlet kurmuşsak, denizlere bizim diye bakıp, bu topraklarda ana şefkatini hissediyorsak,
hepsini, her şeyi, 30 Ağustos’a borçluyuz. 30 Ağustos; inancın, kararlılığın,
azmin ve vatan sevgimizin en kuvvetli sembolüdür ve birlik içindeki bir halkın, emperyalizme fırsat vermeyeceğinin kanıtıdır.” şeklinde konuştu.

30 Ağustos’un Bursa açısından önemine de değinen Yeşiltaş, “Bu büyük zaferin anlamını, Bursa’nın perspektifinden değerlendirmek gerekir. Çünkü yaşanan acılara en yakından tanık olanlardan biri Bursa’dır. Bu şehir yalnızca bir bölge değil, bir varoluş mücadelesinin tam anlamıdır. İki yıl, iki ay süresince işgalin gölgesinde yaşayan şehrimiz, düşmanın baskısı altında ezilmiş, köylerimiz yakılmış ve halkımız mağdur olmuştur. Yunan işgal yönetimi, Yunan para birimini şehrimize zorunlu kılmış ve halkın sahip olduğu varlıklara el koymuştur. Ancak, düşman uçaklarından padişah mühürlü ölüm fermanları atılırken, Bursa’nın onurlu halkı, direnişin kıvılcımını ateşleyip, sarayın fermanını tanımayarak, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında yer almıştır. Kuvay-i Milliye’ye destek veren Bursalıların kalbi kurtuluş için atmıştır.
Kardeşlerim, Bursa bir taraftan direnirken, diğer taraftan umutla ve güvenle, kendisine yardım edecek bir el beklemekteydi. İşte bu umut, Mustafa Kemal Paşa'nın Dumlupınar'da attığı son adım ile, 30 Ağustos’ta, ete kemiğe büründü. Hızla Bursa’ya ilerleyen, 10 Eylül 1922'de şehre giren şanlı ordu, 11 Eylül’de şehrimizi özgürlüğüne kavuşturup acılarına son vererek zafer kazandı. Bu yüzden 30 Ağustos Zafer Bayramı, Bursalılar için yalnızca ulusal bir gün değil, aynı zamanda şehrin yeniden doğuşunun ilk adımı ve kurtuluşunun simgesi demektir. Bugün ne mutlu ki, bu şanlı tarihi göz ardı eden, ormancılık günüyle, 30 Ağustos arasında fark görmeyen zihniyet, Bursa’nın yönetiminde yer almıyor,” dedi.

Yeşiltaş, “Bugün, bir ve birlikte olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Değerli mücadele arkadaşlarım, kıymetli Bursalılar, çünkü bağımsızlık, yalnızca toprak bütünlüğünü korumak demek değildir.
O topraklar üzerinde düşünce özgürlüğünü, adaleti ve eşitliği sağladığınızda bağımsız ve özgür bir ülke olursunuz. 103 yıl önce bu destanı yazanlar, özgürlüğün bedelini ödemek pahasına da olsa, onu koruma görevini bizlere bıraktılar. Bugün verdiğimiz mücadele, bu topraklarda özgür bir halk olma arzusudur. Bayramımızı kutlarken, sadece geçmişin azametli zaferini değil, aynı zamanda o günkü ruhu da hatırlamalıyız. O ruh, zorluklar karşısında yılmayan ve geri adım atmayanların ruhuydu. Bizler de bugün o ruhla, adaleti sağlamak, demokrasiyi muhafaza etmek ve bu topraklarda insan onuruna layık bir hayatı inşa etmek için, bir an bile umudumuzu yitirmeden, yılmadan yıkılmadan, azim ve inançla mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Konuşmasında son olarak adil, eşit, mutlu ve huzurlu bir geleceği beraber kuracaklarını söyleyen Yeşiltaş sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Bu özel günde örgütümüz ve halkımızla birlikte Ata’mızın huzurundan, Silivri zindanında tutuklu olan Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’na ve yol arkadaşlarımıza selamlarımızı gönderiyoruz.

Bilin ki! Söz veriyoruz!
İmamoğlu ve arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Işıklı günler yakında!
Yakın o günler,
Gelecek mutlaka özgür günler!

Türkiye’nin parlak geleceğini bu inançla selamlarken, başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, onun silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum.
Ruhları şad olsun!
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!
Yaşasın Cumhuriyet
Yaşasın demokrasi
Yaşasın tam bağımsız Türkiye
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!"