Haiti’de çete şiddeti: 12 ölü

Karayip Denizi’nde yer alan ada ülkesi Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’te çetelerin hakimiyeti sürüyor. Çeteler başkentin lüks Petion-Ville banliyösünde bulunan Laboule ve Thomassin mahallerine saldırarak evleri yağmaladı. Bir sokakta en az 12 erkek cesedine ulaşıldı.

Elektrik şirketi ise çok sayıda trafo merkezinin saldırı sonucu hizmet dışı kaldığını belirtirken, bazı bölgeler elektriksiz kaldı.

Başbakan’ın istifa kararına rağmen şiddet dinmiyor
Haiti’de Başbakan Ariel Henry'nin 29 Şubat’ta çok uluslu bir güvenlik gücünün ülkeye gönderilmesini görüşmek üzere Kenya’nın başkenti Nairobi’ye gitmesi üzerine sokaklar karışmıştı. Henry'nin istifasını isteyen çetelerin iki cezaevine yönelik düzenlediği baskınlarda 12 kişi hayatını kaybetmiş, en az 4 bin mahkum firar etmişti. Artan şiddet olayları nedeniyle 3 Mart Pazar günü 72 saat süreyle olağanüstü hal (OHAL) ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.

Çetelerin yol açtığı şiddet olayları nedeniyle Başbakan Henry, 11 Mart’ta istifa kararı almış, yayımladığı videolu mesajında, “Liderliğini yaptığım hükümet, geçiş konseyinin kurulmasından hemen sonra istifa edecek. Tüm Haitililerden sakin olmalarını, barış ve istikrarın mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde geri gelmesi için ellerinden geleni yapmalarını istiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Çeteler şu anda başkent Port Au Prince'in yüzde 80'inde kontrolü ele geçirirken, 5 Mart’tan bu yana Porto Riko’da bulunan Başbakan Henry güvenlik gerekçesiyle ülkesine dönemiyor.

Seçime gitmemesi protestoların fitilini ateşledi
Henry, Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise'un 7 Temmuz 2021’de öldürülmesinin ardından 21 Temmuz 2021’de resmen başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Aralık 2022'de imzalanan anlaşmaya göre Henry'nin seçime gitmesi ve geçtiğimiz 7 Şubat’ta iktidarı yeni seçilen yetkililere devretmesi gerekiyordu. Ülke genelinde binlerce kişi, Henry'nin yapılan anlaşma uyarınca istifa etmesini talep ediyordu.
Haiti nüfusunun yaklaşık yüzde 50'si gıda sıkıntısı çekerken, Henry'nin halkın sıkıntılarına çözüm bulamadığı ve krizin daha da derinleştiği ifade ediliyor.