Geçtiğimiz yılın ağustos ayında Büyükşehir Belediyesi tarafından kent belgeliğine kazandırılan, Bursa'nın kültürel anlamdaki birikimine zenginlik katan eserlerden biri 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' kitabı... Yazar Dr. İsmail Şeker, üç ayrı anlatıcı ile anlattığı hikayeyi, belgesel tadında görsellerle zenginleştirerek farklı bir dünyaya tanık etmiş okuyucusunu...
Haber Giriş Tarihi: 15.04.2018 10:02
Haber Güncellenme Tarihi: 15.04.2018 10:02
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
ÇİN PRENSESİ'NİN ÇAYINDAKİ KOZA İLE BAŞLADI HER ŞEY...
Asuman Kurt Öge
"Bir kadın eliyle ilk kez tanışmam İsa'dan önce 6 bin yılları. Çin Ülkesi'nin saray bahçesi. Ilık bir rüzgarla titreşen dut ağacı yaprakları ve ağaçta asılı kozamın bir salıncak gibi sallandığı akşam saatleri. Evcilleşmemi sağlayan, dut ağacının altında konuklarıyla çay içen ve titreşen yaprakların müzikal seslerini dinleyen Çin Prensesi. Kozamı dala asılı tutan birkaç ince ipek telin rüzgarın etkisiyle kopmasıyla, salınarak prensesin sıcak çayının içine düşüyorum. Prenses sıcak suda yumuşamış ve ipek ipliği yumağına benzeyen 5 katmanlı kozamı eliyle çayın içinden çıkarıyor. Parmakları arasında döndürerek inceliyor. Bir süre sonra kozamı oluşturan yaklaşık 1000-1400 metre uzunluğundaki ipek telin serbest ucunu fark ediyor. İpek telin ucunu çektikçe avucunun içinde ipekten bir küme oluşuyor. Bu rastlantı insanla, özellikle bir kadınla tanışmama neden oluyor. Uzun yıllar Çin Ülkesi sınırları dışına çıkmama izin verilmiyor. Yıllar sonra ülke dışına evlenen bir genç kızın saçları arasında sakladığı yumurtalarımla Çin Ülkesi sınırları dışına çıkabiliyorum. Böylece tüm dünyaya yayılıyorum ve insan yaşamına karışıyorum."
Dr. İsmail Şeker'in 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' kitabından bir paragraftı okuduğunuz. Bu kitap yumurta iken anlatmaya başlıyor ipek böceğini ve ipek ürün oluncaya değin devam ediyor hikaye. Okuyucu, oldukça enteresan ve keyifli bulacağı bir anlatımla karşılaşıyor bu kitapta. İpekböceği, Yazar ve Dut Yaprağı, dönüşümlü anlatıcı olarak karşımıza çıkıyor. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan eserde önce ipekböceğinin Bursa geçmişi anlatılıyor. Devamında o narin böceğin yaşam öyküsü yumurta ile başlıyor. İlgi çekici fotoğrafların yer aldığı sayfalar öyle hemencecik çevrilemiyor. Uzun uzun bakıyorsunuz her bir fotoğrafa. Yumurtadan çıkışı, larvalar, uyku dönemi tek tek anlatılıyor. Adeta belgesel izliyormuşçasına tanıklık ediyorsunuz narin böceğin koza örüşüne... Heyecan bitmiyor evre evre tamamlıyor ipek böceği hikayesini ...
Kitabın oluşum sürecini Yazar Dr. İsmail Şeker ile konuştuk:
Hocam merhaba. Öncelikle böyle enfes görüntülerin yer aldığı ve ilginç bir anlatımı olan bu kitabın yazarını okuyucularımız merak edecekler. Biraz kendinizden bahseder misiniz?
İsmail Şeker: Maçka'da doğdum. Önce Trabzon Lisesi'nden sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldum. Radyoloji uzmanlığı eğitimi aldım. Kısa bir süre üniversitede çalıştıktan sonra serbest çalışma hayatım başladı. Şu anda Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'ndaki Bilson Ultrasonografik Görüntüleme Merkezimde yine Radyoloji Uzmanı sınıf arkadaşımla çalışmamızı sürdürüyoruz.
Eşim Esin Hanım Beslenme ve Diyet Uzmanı. Okan Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. 2 çocuğumuz var. Oğlumuz annesi gibi öğretim üyesi, kızımız grafik tasarımcı. Her ikisi de şu anda yurtdışında çalışıyorlar. İki de dünya tatlısı torunumuz var.
Yoğun mesleki uğraşılarım dışında farklı hobilerim var. Mesela sporla iç içe yaşıyorum. Tenis oymayı, kayak yapmayı çok seviyorum. Hemen her sabah yaptığım pilates, yoga, stretching karışımı spor ve doğa yürüyüşleri yine sevdiğim uğraşılar. 20 yıldır, 11 kişiden oluşan kitap okuma grubumuzla ayda bir toplanarak aynı kitabı okuyup, tartışıyoruz. Değişik dergilerde, kişisel bloğumda fotoğraf ağırlıklı yazılar yazıyorum. Tahmin edeceğiniz gibi fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Ama öncelikli olarak sevdiğim makro çekim, portre ve doğa fotoğrafları. Son 4-5 yıldır konulu fotoğraf projeleri üzerine çalışıyorum. İpekböceği de bunlardan biri.
Günümüzde oldukça sıradanlaştı aslında her şey. Geçmişten kopmaya başladık, anlardan ibaret yaşantılar. Sabırsızlık bulaşıcı hastalık gibi büyükten küçüğe herkesi yakaladı ve siz büyük sabır gerektiren bir işe imza attınız böyle bir zamanda. Bu yönünüzün kaynağını merak ediyoruz?
İsmail Şeker: Evet sabırlı biriyim. Yaptığım işin sonucuna ulaşmadan bırakmama gibi bir karakterim var. Bir işe başlarken önce kuramsal olarak yerli ya da yabancı literatürden araştırıyorum. Sonra planlamasını yapıp zamanı idareli bir şekilde kullanma yolunu seçiyorum. Böylece yoğun mesleki işim arasında artan zamanları hobilerimi yapmakta kullanıyorum. Mesleki olarak hastayı incelerken yeterli zaman ayırmam, çok ayrıntılı tarama yapmam, hobilerimde de bu yolu izlemem kişiliğimin sabırlılık çizgisini daha da geliştirdiğine inanıyorum.
Çok şaşırtıcı, orijinal görsellerin yer aldığı bir kitap ve anlayabildiğimiz kadarıyla uzun ve yorucu bir çalışmanın sonucu. Peki proje nasıl ortaya çıktı?
İsmail Şeker: ''İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü'' konulu kitaba yolculuğum, kentin simgelerinden biri olan ipek böceğinin yaşamını görsel bir dil olan fotoğrafla anlatmaya karar vermemle başladı. İpek böceği hakkında araştırmalarıma başladığımda Türkçe yayınların azlığına tanık oldum. Son yılların yabancı yayınlarını tarayarak bu konudaki kuramsal bilgi eksikliğimi giderdim.
Geçmişte Bursa'da ipekçilik yapan birkaç kişinin yönlendirmesiyle ülkemizde yumurta üretiminde tek yetkili merkez olan KOZABİRLİK emekçisi, ziraat Mühendisi Caner İlik ile tanıştım. Caner İlik ve sayıları ipekböceğinin yaşam evresine göre değişiklik gösteren ekibinin özverili, sevecen, içtenlikli çalışmaları ve yardım severlikleri beni fotoğraf projemde daha da kamçıladı. Bana olağanüstü düzeyde yardımcı oldular bu çalışmamda. Yetiştirdikleri çeşitli yaşam evrelerindeki ipekböceklerinden örnekler vererek onları eşimle evimizin bir odasında beslememizi sağladılar.Kozabirlik'ten aldığım ipekböcekleri ve dut yaprakları ile eve girerken eşim Esin'in hayret dolu bakışları zamanla hayranlık dolu, özverili bir anne bakışına dönüştü.
Kitabınızdaki o muhteşem fotoğraflar demek evinizde beslediğiniz ipekböceklerine ait... Zor olmadı mı? Süreci biraz anlatır mısınız?
İsmail Şeker: İpekböcekleri ile tül perdelerimize kozalarını örmeye değin varan çok sıcak ilişkilerimiz oldu. 6-8 haftalık yaşamlarında kısa zaman aralıklı pek çok değişim gösterdiler. Hekimlik işimin yoğunluğuna rağmen her evrelerini fotoğraflayabildim. Gerektiğinde ipek böceklerimi iş ve ev arasında yanımda taşıdım. Makro fotoğrafların çoğunluğunu bu şekilde çekebildim.
Çalışmanızı ne kadar sürede tamamladınız?
İsmail Şeker: Çalışmam 2 yıl sürdü. Ana çalışmamı 1. yılda, eksiklerimi de 2. yılda tamamladım. Büyük Şehir Belediyesi destekleriyle 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' isimli bu konudaki ilk sergimi açtım. Bu sergiyi halk eğitiminde ve ipekböcekçiliği konusundaki tanıtım çalışmalarında kullanılmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne armağan ettim. Bursa'da ilk kez düzenlenen uluslararası "İpekyolu" ve "Tarihi-Termal Kentler" etkinliklerinde serginin yeniden açılışı yabancı konuklar tarafından çok ilgi gördü. Farklı mekanlarda da sergiler açtım. Çeşitli dergilere makaleler yazdım. Televizyon ve salon söyleşileri yaptım. Bir çeşit ''İpek Böceği Misyoneri'' gibi çalıştım.
Tüm bu gelişmelerden sonra mı çalışmanızı kitap haline getirmeye karar verdiniz?
İsmail Şeker: Bu konuda bilgi ve deneyim olarak olgunlaşmak beni kalıcı bir iz bırakmaya yönlendirdi. Bu olgu kitabın doğuşunu gündeme getirdi. Sıra bu öykünün kitaplaşmasına geldiğinde Büyükşehir Belediyesi'nin ilgili bölümleri ile birlikte çalışılarak kitap basım aşamasına getirildi. İpekböceğinin uluslararası özelliği nedeniyle aynı kitap içerisindeki metinler Türkçe ve İngilizce olarak düzenlendi. Tüm bu çabaların sonunda kitap basılarak okuyucusu ile buluştu.
Kitabınızın içeriğinden biraz bahseder misiniz?
İsmail Şeker: 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' kitabı tarihçe, biyolojik yaşam döngüsü, ipeğin endüstriyel süreci ve dut yaprağından ipeğe giden yolun öyküsü olarak 4 bölümden oluşmaktadır. Tüm bu öyküyü ipekböceği, dut yaprağı ve yazar kendi dillerinden dönüşümlü olarak anlatmaktadırlar.
Bundan sonraki süreçte aklınızda şehrin simgelerine dair bir proje var mı, öğrenmek isteriz?
İsmail Şeker: Aslında Bursa'nın simgeleri olan zeytine, kestaneye ve kara incire yönelik fotoğraf proje çalışmalarım sürüyor. Bunları da kitap haline dönüştürmek istiyorum.
Peki kitabınızı edinmek isteyenler nasıl ve/veya nereden temin edecekler?
Kitap, Bursa Kültür A.Ş.'den, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarihi bina karşısındaki Orhangazi alt geçidinde bulunan Bursa Kitapçısı'ndan ve Zafer Plaza Alışveriş Merkezi'nin zemin katında yer alan kitapçıdan temin edilebilir. Ayrıca internet üzerinden https://market.bursakultur.com adresinden de edinmek mümkün...
Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
İsmail Şeker: Bu kitabın oluşmasındaki sürecin her aşamasında katkıda bulunan, yardımcı olan ve Bursa kent kültüründe ipekböceğinin yeniden anımsanmasına güç veren herkese sonsuz derecede teşekkürlerimi sunuyorum. Ellerine, gözlerine ve yüreklerine sağlık diliyorum. Yaşamları, ipekböceği kadar üretken ve ipek kadar değerli olsun!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Özel bir kitap: 'İpekböceğinin yaşam öyküsü'
Geçtiğimiz yılın ağustos ayında Büyükşehir Belediyesi tarafından kent belgeliğine kazandırılan, Bursa'nın kültürel anlamdaki birikimine zenginlik katan eserlerden biri 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' kitabı... Yazar Dr. İsmail Şeker, üç ayrı anlatıcı ile anlattığı hikayeyi, belgesel tadında görsellerle zenginleştirerek farklı bir dünyaya tanık etmiş okuyucusunu...
ÇİN PRENSESİ'NİN ÇAYINDAKİ KOZA İLE BAŞLADI HER ŞEY...
Asuman Kurt Öge
"Bir kadın eliyle ilk kez tanışmam İsa'dan önce 6 bin yılları. Çin Ülkesi'nin saray bahçesi. Ilık bir rüzgarla titreşen dut ağacı yaprakları ve ağaçta asılı kozamın bir salıncak gibi sallandığı akşam saatleri. Evcilleşmemi sağlayan, dut ağacının altında konuklarıyla çay içen ve titreşen yaprakların müzikal seslerini dinleyen Çin Prensesi. Kozamı dala asılı tutan birkaç ince ipek telin rüzgarın etkisiyle kopmasıyla, salınarak prensesin sıcak çayının içine düşüyorum. Prenses sıcak suda yumuşamış ve ipek ipliği yumağına benzeyen 5 katmanlı kozamı eliyle çayın içinden çıkarıyor. Parmakları arasında döndürerek inceliyor. Bir süre sonra kozamı oluşturan yaklaşık 1000-1400 metre uzunluğundaki ipek telin serbest ucunu fark ediyor. İpek telin ucunu çektikçe avucunun içinde ipekten bir küme oluşuyor. Bu rastlantı insanla, özellikle bir kadınla tanışmama neden oluyor. Uzun yıllar Çin Ülkesi sınırları dışına çıkmama izin verilmiyor. Yıllar sonra ülke dışına evlenen bir genç kızın saçları arasında sakladığı yumurtalarımla Çin Ülkesi sınırları dışına çıkabiliyorum. Böylece tüm dünyaya yayılıyorum ve insan yaşamına karışıyorum."
Dr. İsmail Şeker'in 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' kitabından bir paragraftı okuduğunuz. Bu kitap yumurta iken anlatmaya başlıyor ipek böceğini ve ipek ürün oluncaya değin devam ediyor hikaye. Okuyucu, oldukça enteresan ve keyifli bulacağı bir anlatımla karşılaşıyor bu kitapta. İpekböceği, Yazar ve Dut Yaprağı, dönüşümlü anlatıcı olarak karşımıza çıkıyor. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan eserde önce ipekböceğinin Bursa geçmişi anlatılıyor. Devamında o narin böceğin yaşam öyküsü yumurta ile başlıyor. İlgi çekici fotoğrafların yer aldığı sayfalar öyle hemencecik çevrilemiyor. Uzun uzun bakıyorsunuz her bir fotoğrafa. Yumurtadan çıkışı, larvalar, uyku dönemi tek tek anlatılıyor. Adeta belgesel izliyormuşçasına tanıklık ediyorsunuz narin böceğin koza örüşüne... Heyecan bitmiyor evre evre tamamlıyor ipek böceği hikayesini ...
Kitabın oluşum sürecini Yazar Dr. İsmail Şeker ile konuştuk:
Hocam merhaba. Öncelikle böyle enfes görüntülerin yer aldığı ve ilginç bir anlatımı olan bu kitabın yazarını okuyucularımız merak edecekler. Biraz kendinizden bahseder misiniz?
İsmail Şeker: Maçka'da doğdum. Önce Trabzon Lisesi'nden sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldum. Radyoloji uzmanlığı eğitimi aldım. Kısa bir süre üniversitede çalıştıktan sonra serbest çalışma hayatım başladı. Şu anda Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'ndaki Bilson Ultrasonografik Görüntüleme Merkezimde yine Radyoloji Uzmanı sınıf arkadaşımla çalışmamızı sürdürüyoruz.
Eşim Esin Hanım Beslenme ve Diyet Uzmanı. Okan Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. 2 çocuğumuz var. Oğlumuz annesi gibi öğretim üyesi, kızımız grafik tasarımcı. Her ikisi de şu anda yurtdışında çalışıyorlar. İki de dünya tatlısı torunumuz var.
Yoğun mesleki uğraşılarım dışında farklı hobilerim var. Mesela sporla iç içe yaşıyorum. Tenis oymayı, kayak yapmayı çok seviyorum. Hemen her sabah yaptığım pilates, yoga, stretching karışımı spor ve doğa yürüyüşleri yine sevdiğim uğraşılar. 20 yıldır, 11 kişiden oluşan kitap okuma grubumuzla ayda bir toplanarak aynı kitabı okuyup, tartışıyoruz. Değişik dergilerde, kişisel bloğumda fotoğraf ağırlıklı yazılar yazıyorum. Tahmin edeceğiniz gibi fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Ama öncelikli olarak sevdiğim makro çekim, portre ve doğa fotoğrafları. Son 4-5 yıldır konulu fotoğraf projeleri üzerine çalışıyorum. İpekböceği de bunlardan biri.
Günümüzde oldukça sıradanlaştı aslında her şey. Geçmişten kopmaya başladık, anlardan ibaret yaşantılar. Sabırsızlık bulaşıcı hastalık gibi büyükten küçüğe herkesi yakaladı ve siz büyük sabır gerektiren bir işe imza attınız böyle bir zamanda. Bu yönünüzün kaynağını merak ediyoruz?
İsmail Şeker: Evet sabırlı biriyim. Yaptığım işin sonucuna ulaşmadan bırakmama gibi bir karakterim var. Bir işe başlarken önce kuramsal olarak yerli ya da yabancı literatürden araştırıyorum. Sonra planlamasını yapıp zamanı idareli bir şekilde kullanma yolunu seçiyorum. Böylece yoğun mesleki işim arasında artan zamanları hobilerimi yapmakta kullanıyorum. Mesleki olarak hastayı incelerken yeterli zaman ayırmam, çok ayrıntılı tarama yapmam, hobilerimde de bu yolu izlemem kişiliğimin sabırlılık çizgisini daha da geliştirdiğine inanıyorum.
Çok şaşırtıcı, orijinal görsellerin yer aldığı bir kitap ve anlayabildiğimiz kadarıyla uzun ve yorucu bir çalışmanın sonucu. Peki proje nasıl ortaya çıktı?
İsmail Şeker: ''İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü'' konulu kitaba yolculuğum, kentin simgelerinden biri olan ipek böceğinin yaşamını görsel bir dil olan fotoğrafla anlatmaya karar vermemle başladı. İpek böceği hakkında araştırmalarıma başladığımda Türkçe yayınların azlığına tanık oldum. Son yılların yabancı yayınlarını tarayarak bu konudaki kuramsal bilgi eksikliğimi giderdim.
Geçmişte Bursa'da ipekçilik yapan birkaç kişinin yönlendirmesiyle ülkemizde yumurta üretiminde tek yetkili merkez olan KOZABİRLİK emekçisi, ziraat Mühendisi Caner İlik ile tanıştım. Caner İlik ve sayıları ipekböceğinin yaşam evresine göre değişiklik gösteren ekibinin özverili, sevecen, içtenlikli çalışmaları ve yardım severlikleri beni fotoğraf projemde daha da kamçıladı. Bana olağanüstü düzeyde yardımcı oldular bu çalışmamda. Yetiştirdikleri çeşitli yaşam evrelerindeki ipekböceklerinden örnekler vererek onları eşimle evimizin bir odasında beslememizi sağladılar.Kozabirlik'ten aldığım ipekböcekleri ve dut yaprakları ile eve girerken eşim Esin'in hayret dolu bakışları zamanla hayranlık dolu, özverili bir anne bakışına dönüştü.
Kitabınızdaki o muhteşem fotoğraflar demek evinizde beslediğiniz ipekböceklerine ait... Zor olmadı mı? Süreci biraz anlatır mısınız?
İsmail Şeker: İpekböcekleri ile tül perdelerimize kozalarını örmeye değin varan çok sıcak ilişkilerimiz oldu. 6-8 haftalık yaşamlarında kısa zaman aralıklı pek çok değişim gösterdiler. Hekimlik işimin yoğunluğuna rağmen her evrelerini fotoğraflayabildim. Gerektiğinde ipek böceklerimi iş ve ev arasında yanımda taşıdım. Makro fotoğrafların çoğunluğunu bu şekilde çekebildim.
Çalışmanızı ne kadar sürede tamamladınız?
İsmail Şeker: Çalışmam 2 yıl sürdü. Ana çalışmamı 1. yılda, eksiklerimi de 2. yılda tamamladım. Büyük Şehir Belediyesi destekleriyle 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' isimli bu konudaki ilk sergimi açtım. Bu sergiyi halk eğitiminde ve ipekböcekçiliği konusundaki tanıtım çalışmalarında kullanılmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne armağan ettim. Bursa'da ilk kez düzenlenen uluslararası "İpekyolu" ve "Tarihi-Termal Kentler" etkinliklerinde serginin yeniden açılışı yabancı konuklar tarafından çok ilgi gördü. Farklı mekanlarda da sergiler açtım. Çeşitli dergilere makaleler yazdım. Televizyon ve salon söyleşileri yaptım. Bir çeşit ''İpek Böceği Misyoneri'' gibi çalıştım.
Tüm bu gelişmelerden sonra mı çalışmanızı kitap haline getirmeye karar verdiniz?
İsmail Şeker: Bu konuda bilgi ve deneyim olarak olgunlaşmak beni kalıcı bir iz bırakmaya yönlendirdi. Bu olgu kitabın doğuşunu gündeme getirdi. Sıra bu öykünün kitaplaşmasına geldiğinde Büyükşehir Belediyesi'nin ilgili bölümleri ile birlikte çalışılarak kitap basım aşamasına getirildi. İpekböceğinin uluslararası özelliği nedeniyle aynı kitap içerisindeki metinler Türkçe ve İngilizce olarak düzenlendi. Tüm bu çabaların sonunda kitap basılarak okuyucusu ile buluştu.
Kitabınızın içeriğinden biraz bahseder misiniz?
İsmail Şeker: 'İpekböceğinin Yaşam Öyküsü' kitabı tarihçe, biyolojik yaşam döngüsü, ipeğin endüstriyel süreci ve dut yaprağından ipeğe giden yolun öyküsü olarak 4 bölümden oluşmaktadır. Tüm bu öyküyü ipekböceği, dut yaprağı ve yazar kendi dillerinden dönüşümlü olarak anlatmaktadırlar.
Bundan sonraki süreçte aklınızda şehrin simgelerine dair bir proje var mı, öğrenmek isteriz?
İsmail Şeker: Aslında Bursa'nın simgeleri olan zeytine, kestaneye ve kara incire yönelik fotoğraf proje çalışmalarım sürüyor. Bunları da kitap haline dönüştürmek istiyorum.
Peki kitabınızı edinmek isteyenler nasıl ve/veya nereden temin edecekler?
Kitap, Bursa Kültür A.Ş.'den, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarihi bina karşısındaki Orhangazi alt geçidinde bulunan Bursa Kitapçısı'ndan ve Zafer Plaza Alışveriş Merkezi'nin zemin katında yer alan kitapçıdan temin edilebilir. Ayrıca internet üzerinden https://market.bursakultur.com adresinden de edinmek mümkün...
Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
İsmail Şeker: Bu kitabın oluşmasındaki sürecin her aşamasında katkıda bulunan, yardımcı olan ve Bursa kent kültüründe ipekböceğinin yeniden anımsanmasına güç veren herkese sonsuz derecede teşekkürlerimi sunuyorum. Ellerine, gözlerine ve yüreklerine sağlık diliyorum. Yaşamları, ipekböceği kadar üretken ve ipek kadar değerli olsun!
En Çok Okunan Haberler
Süleyman Soylu: "PKK terör örgütü lağvedilecektir"
Türkiye-Mısır Üniversitesi kuruluyor
Blinken’den Irak Başbakanı Sudani’ye: “Silahlı grupları kontrol edin”
Netanyahu, İsrail Savunma Bakanı Gallant'ı görevden aldı
Adana'ya şehit ateşi düştü
Bursa'da geri manevra yapan servis minibüsü kadına çarptı
MSB acı haberi duyurdu: Şehidimiz var
Özgür Özel: "30 bin lira asgari ücreti hep beraber savunalım
TBMM Genel Kurulu’nda kayyum tartışması