Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Olağanüstü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'deki NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sonrasında açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 24.03.2022 21:07
Haber Güncellenme Tarihi: 24.03.2022 21:07
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.yenidonem.com.tr/
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"NATO Genel Sekterine kritik dönemde liderler toplantısına öncelik ettiği şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Değerli dostum Stoltenberg'in gösterdiği liderlik ve görev süresinin uzatılmasıyla cani gönülden tebrik ediyorum. Belçika makamlarına ev sahipliğinden ötürü tebrik ve takdirlerimi ifade ediyorum.
Ukrayna ve Rusya savaşı bugün itibariyle birinci ayını geride bıraktı. NATO müttefikleri olarak aldığımız kararlarda caydırıcılık ve savunma yapısını güçlendirmeye yönelik adımlardır. İttifakın Rusya ve üçüncü bir ülkeye tehdit oluşturacak bir yapısının olmadığının altını çizmiş olduk.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Montrö'yü Karadeniz'de gerilimi azaltmak için kullanıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel'deki NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sonrasında açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin NATO olarak özel bir yerde olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Ukrayna ve Rusya Karadeniz'de komşumuz olan iki ülkedir. İki ülkeyle de yoğun temas halindeyiz. Müzakereleri de yakından takip ediyoruz. Ukrayna'nın bağımsızlığı temel öncelik olmalı. Montrö'nün yetkilerini gerilimi azaltmak için kullanıyoruz.' ifadelerini kullandı.
"NATO'YA GEREKLİ KATKIYI VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Müttefiklerin korunmasına yönelik tedbirler alınırken güvenliğin bölünmezliği ilkesine dikkat çektik. Terörizmle mücadele dahil olmak üzere milli önceliklerimizi, hassasiyetlerimizi müttefiklerimiz nezdinde bir kez daha dile getirdim. Türkiye ittifak dayanışma ruhunu esas alarak NATO'nun caydırıcılık ve savunma tedbirlerine gerekli katkıyı vermeye devam edecektir.
Madrid'de düzenlenecek NATO zirvesine bugünkü toplantımız önemli bir kilometre taşını oluşturacak. Madrid'de NATO'nun yeni stratejik konsepti ön plana çıkacaktır. Türkiye süreci olan katkılarıyla ittifakın geleceğinde de söz sahibidir. Savaşın başından beri ne denli yoğun bir diplomasi trafiği içinde olduğumuzu çok yakından biliyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel'deki NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sonrasında açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Ukrayna halkına insanı yardımlarının devam edeceğini belirten Erdoğan, sığınmacı ayrımı yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, 'Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere herkes kapısına gelen mültecileri desteklemeli, sıkıntılarının hafifletilmesi için elini taşın altına koymalıdır.' ifadelerini kullandı.
Bölgemizde sulhun hakim kılınması için çabalıyoruz. Müzakereleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Nihai çözümün Rusya ve Ukrayna ile uluslararası kamuoyunun kabul edeceği muteber bir formüle dayanması gerektiğini düşünüyoruz.
Türk savunma sanayi ürünlerinin başarıları ortada iken karşılaştığımız engellerin makul gerekçesi olamaz. Savunma sanayimizin önüne bazı müttefiklerimiz tarafından kısıtlamaların kaldırılması ortak menfaatimizdir. Müttefikler arasında gizli açık ambargoların bırakın uygulanması; konuşulmaması ve hatta gündeme gelmemesi gerekir.
"TÜRKİYE'NİN HAK ETTİĞİ YERİN VERİLMESİNİ SÖYLEDİK"
Bugün mutat temaslarımın yanı sıra AB dönem başkanı olan Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya, Estonya, İspanya ve BAE devlet başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdim. Ağırlıklı olarak Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldık, ikili gündemimiz çerçevesinde istişarelerde bulunduk. Gümrük Birliği güncellenmesine, vize serbestisi sürecinde esneklik sağlanmasına, birliğin geliştirdiği ortak savunma ve güvenlik yapılarında Türkiye'nin hak ettiği yerin verilmesine dair beklentilerimizi bir kez daha paylaştık.
Suriye'den Libya'ya, Yemen'den Ukrayna'daki savaşa kadar yaşadığımız tüm krizlerde sistemin adaletsiz yapısından kaynaklanan sorunları gördük, acı bir şekilde tecrübe ettik. Küresel bir güvenlik mimari reformu artık kaçınılmazdır. Bu evlatlarımıza karşı sorumluluğumuzun da bir gereğidir. Tüm insanlığın huzuru ve selameti için dünyanın beşten büyük olduğu gerçeği olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz.
Türkiye ekonomik ve askeri gücüyle bölgesinde barışın azim ve kararlılığına sahiptir.
"PUTİN VE ZELENSKİY'LE GÖRÜŞMELERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Salt Türkiye üzerinde yoğunlaşan değil şu ana kadar yaptığımız çalışmalarla ilgili olarak Türkiye'ye şükran beyanlarında bulunan ifadeler oldu. Gerek sayın Putin gerek sayın Zelenskiy ile görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Beyaz Rusya'da devam eden süreçle ilgili teknik altyapının devam ettiği çalışmalarda NATO, silahsızlanma, kolektif güvenlik, Rusçanın resmi dil olarak kullanılması gibi konularda adeta bir ittifak söz konusu. Bunun dışında Kırım, Donbass meselesi var ki, buna Ukrayna'nın sıcak bakması mümkün değil. Zelenskiy'nin ifade ettiği gibi bunu referanduma getirmek akıllı bir liderliği ortaya koymuştur.
"BİZİMKİ ADETA BARIŞ POLİTİKASI"
Malum görüşmeler devam ediyor. Bir işin teknik altyapı olarak devam ettiği görüşmeler boyutu var. Daha çok Beyaz Rusya'da devam eden süreçti. Bunun yanında özellikle Zelenskiy'nin bizimle yaptığı görüşmelerde talebidir. Türkiye'nin arabuluculuk rolünü üstlenmesini bizzat istiyor. Rusya'nın buna olumsuz yaklaşma gibi bir durumu söz konusu değil. Dışişleri Bakanlarının olumlu yaklaşımı söz konusu. Temennimiz o ki, liderlerle yapacağımız görüşmelerde Türkiye'nin arabuluculuğuna yönelik olumlu talep, teklif gelirse biz hazırız. Bu işler Ankara, İstanbul farklı vilayetimiz olur. Buralarda görüşmeyi yapmak suretiyle adım atmaya hazır olduğumuzu söyledik.
Liderlerle görüşmemizde aldığımız yaklaşım Türkiye'nin bu arada kurduğu ilişkilerin ne denli sıcak olduğu, ne denli buralardan olumlu bir yaklaşım sergilediği. Bundan dolayı bizlere teşekkürleri oldu. Liderler zirvesinde ayrıca orada da yine Türkiye'ye yönelik teşekkürler var.
Attığımız adımlardaki sıcak temaslar tabii liderlerin de dikkatini çekiyor. Bundan sonraki süreçte de aynı yaklaşımı devam ettireceğiz. Biz başından itibaren 'Bizim sayın Putin'le de temaslarımız olumlu istikamette devam edecektir, sayın Zelenskiy'le de olumlu istikamette devam edecektir'. Bizimki adeta barış politikası olmuştur. Barış politikasının dışında bir yöntem kazandırmaz, kaybettirir. Bizim temennimiz bu arayışı sürdürmek ve bununla beraber işi barıştırabilmek. Bunu sağlamak için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.
Malum Fransa seçime gidiyor. Seçime gittiği dönemde sayın Macron'la ağırlıklı olarak gündemimiz Rusya, Ukrayna arasındaki bu savaş idi. Ama bunun dışında Türkiye-Fransa ilişkileriyle alakalı gerek siyasi gerek askeri gerek ekonomik gerek kültürel birçok konularda nereden nereye geldik, bundan sonraki süreçlerde neler yapabiliriz; kendisiyle etraflıca görüştük. Çok verimli, faydalı buluşma oldu. Temennim odur ki, seçim sonrası görüşmelerde bu süreci, Türkiye-Fransa ilişkilerini devam ettiririz.
Görünen gerçek şu, o da hemen hemen NATO ülkelerinin büyük çoğunluğu ağırlıklı olarak yaptırımlar üzerinden hareket ediyorlar. Yaptırımların dışındaki yöntemlerin faydalı olamayacağı kanaati hemen hemen liderlerin büyük çoğunluğunda hakim. Sonuç bildirgesinde de hakim olan ruh bu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdoğan'dan NATO liderlerine ambargo tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Olağanüstü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'deki NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sonrasında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"NATO Genel Sekterine kritik dönemde liderler toplantısına öncelik ettiği şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Değerli dostum Stoltenberg'in gösterdiği liderlik ve görev süresinin uzatılmasıyla cani gönülden tebrik ediyorum. Belçika makamlarına ev sahipliğinden ötürü tebrik ve takdirlerimi ifade ediyorum.
Ukrayna ve Rusya savaşı bugün itibariyle birinci ayını geride bıraktı. NATO müttefikleri olarak aldığımız kararlarda caydırıcılık ve savunma yapısını güçlendirmeye yönelik adımlardır. İttifakın Rusya ve üçüncü bir ülkeye tehdit oluşturacak bir yapısının olmadığının altını çizmiş olduk.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Montrö'yü Karadeniz'de gerilimi azaltmak için kullanıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel'deki NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sonrasında açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin NATO olarak özel bir yerde olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Ukrayna ve Rusya Karadeniz'de komşumuz olan iki ülkedir. İki ülkeyle de yoğun temas halindeyiz. Müzakereleri de yakından takip ediyoruz. Ukrayna'nın bağımsızlığı temel öncelik olmalı. Montrö'nün yetkilerini gerilimi azaltmak için kullanıyoruz.' ifadelerini kullandı.
"NATO'YA GEREKLİ KATKIYI VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Müttefiklerin korunmasına yönelik tedbirler alınırken güvenliğin bölünmezliği ilkesine dikkat çektik. Terörizmle mücadele dahil olmak üzere milli önceliklerimizi, hassasiyetlerimizi müttefiklerimiz nezdinde bir kez daha dile getirdim. Türkiye ittifak dayanışma ruhunu esas alarak NATO'nun caydırıcılık ve savunma tedbirlerine gerekli katkıyı vermeye devam edecektir.
Madrid'de düzenlenecek NATO zirvesine bugünkü toplantımız önemli bir kilometre taşını oluşturacak. Madrid'de NATO'nun yeni stratejik konsepti ön plana çıkacaktır. Türkiye süreci olan katkılarıyla ittifakın geleceğinde de söz sahibidir. Savaşın başından beri ne denli yoğun bir diplomasi trafiği içinde olduğumuzu çok yakından biliyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel'deki NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sonrasında açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Ukrayna halkına insanı yardımlarının devam edeceğini belirten Erdoğan, sığınmacı ayrımı yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, 'Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere herkes kapısına gelen mültecileri desteklemeli, sıkıntılarının hafifletilmesi için elini taşın altına koymalıdır.' ifadelerini kullandı.
"MÜTTEFİKLERİMİZDEN BİZE AMBARGOLAR GÜNDEME BİLE GELMEMELİ"
Bölgemizde sulhun hakim kılınması için çabalıyoruz. Müzakereleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Nihai çözümün Rusya ve Ukrayna ile uluslararası kamuoyunun kabul edeceği muteber bir formüle dayanması gerektiğini düşünüyoruz.
Türk savunma sanayi ürünlerinin başarıları ortada iken karşılaştığımız engellerin makul gerekçesi olamaz. Savunma sanayimizin önüne bazı müttefiklerimiz tarafından kısıtlamaların kaldırılması ortak menfaatimizdir. Müttefikler arasında gizli açık ambargoların bırakın uygulanması; konuşulmaması ve hatta gündeme gelmemesi gerekir.
"TÜRKİYE'NİN HAK ETTİĞİ YERİN VERİLMESİNİ SÖYLEDİK"
Bugün mutat temaslarımın yanı sıra AB dönem başkanı olan Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya, Estonya, İspanya ve BAE devlet başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdim. Ağırlıklı olarak Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldık, ikili gündemimiz çerçevesinde istişarelerde bulunduk. Gümrük Birliği güncellenmesine, vize serbestisi sürecinde esneklik sağlanmasına, birliğin geliştirdiği ortak savunma ve güvenlik yapılarında Türkiye'nin hak ettiği yerin verilmesine dair beklentilerimizi bir kez daha paylaştık.
Suriye'den Libya'ya, Yemen'den Ukrayna'daki savaşa kadar yaşadığımız tüm krizlerde sistemin adaletsiz yapısından kaynaklanan sorunları gördük, acı bir şekilde tecrübe ettik. Küresel bir güvenlik mimari reformu artık kaçınılmazdır. Bu evlatlarımıza karşı sorumluluğumuzun da bir gereğidir. Tüm insanlığın huzuru ve selameti için dünyanın beşten büyük olduğu gerçeği olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz.
Türkiye ekonomik ve askeri gücüyle bölgesinde barışın azim ve kararlılığına sahiptir.
"PUTİN VE ZELENSKİY'LE GÖRÜŞMELERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Salt Türkiye üzerinde yoğunlaşan değil şu ana kadar yaptığımız çalışmalarla ilgili olarak Türkiye'ye şükran beyanlarında bulunan ifadeler oldu. Gerek sayın Putin gerek sayın Zelenskiy ile görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Beyaz Rusya'da devam eden süreçle ilgili teknik altyapının devam ettiği çalışmalarda NATO, silahsızlanma, kolektif güvenlik, Rusçanın resmi dil olarak kullanılması gibi konularda adeta bir ittifak söz konusu. Bunun dışında Kırım, Donbass meselesi var ki, buna Ukrayna'nın sıcak bakması mümkün değil. Zelenskiy'nin ifade ettiği gibi bunu referanduma getirmek akıllı bir liderliği ortaya koymuştur.
"BİZİMKİ ADETA BARIŞ POLİTİKASI"
Malum görüşmeler devam ediyor. Bir işin teknik altyapı olarak devam ettiği görüşmeler boyutu var. Daha çok Beyaz Rusya'da devam eden süreçti. Bunun yanında özellikle Zelenskiy'nin bizimle yaptığı görüşmelerde talebidir. Türkiye'nin arabuluculuk rolünü üstlenmesini bizzat istiyor. Rusya'nın buna olumsuz yaklaşma gibi bir durumu söz konusu değil. Dışişleri Bakanlarının olumlu yaklaşımı söz konusu. Temennimiz o ki, liderlerle yapacağımız görüşmelerde Türkiye'nin arabuluculuğuna yönelik olumlu talep, teklif gelirse biz hazırız. Bu işler Ankara, İstanbul farklı vilayetimiz olur. Buralarda görüşmeyi yapmak suretiyle adım atmaya hazır olduğumuzu söyledik.
Liderlerle görüşmemizde aldığımız yaklaşım Türkiye'nin bu arada kurduğu ilişkilerin ne denli sıcak olduğu, ne denli buralardan olumlu bir yaklaşım sergilediği. Bundan dolayı bizlere teşekkürleri oldu. Liderler zirvesinde ayrıca orada da yine Türkiye'ye yönelik teşekkürler var.
Attığımız adımlardaki sıcak temaslar tabii liderlerin de dikkatini çekiyor. Bundan sonraki süreçte de aynı yaklaşımı devam ettireceğiz. Biz başından itibaren 'Bizim sayın Putin'le de temaslarımız olumlu istikamette devam edecektir, sayın Zelenskiy'le de olumlu istikamette devam edecektir'. Bizimki adeta barış politikası olmuştur. Barış politikasının dışında bir yöntem kazandırmaz, kaybettirir. Bizim temennimiz bu arayışı sürdürmek ve bununla beraber işi barıştırabilmek. Bunu sağlamak için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.
Malum Fransa seçime gidiyor. Seçime gittiği dönemde sayın Macron'la ağırlıklı olarak gündemimiz Rusya, Ukrayna arasındaki bu savaş idi. Ama bunun dışında Türkiye-Fransa ilişkileriyle alakalı gerek siyasi gerek askeri gerek ekonomik gerek kültürel birçok konularda nereden nereye geldik, bundan sonraki süreçlerde neler yapabiliriz; kendisiyle etraflıca görüştük. Çok verimli, faydalı buluşma oldu. Temennim odur ki, seçim sonrası görüşmelerde bu süreci, Türkiye-Fransa ilişkilerini devam ettiririz.
Görünen gerçek şu, o da hemen hemen NATO ülkelerinin büyük çoğunluğu ağırlıklı olarak yaptırımlar üzerinden hareket ediyorlar. Yaptırımların dışındaki yöntemlerin faydalı olamayacağı kanaati hemen hemen liderlerin büyük çoğunluğunda hakim. Sonuç bildirgesinde de hakim olan ruh bu.
En Çok Okunan Haberler
Gemlik Belediyespor madalyaları topladı
Osmangazi’de Atatürk sevgisi perdeye yansıdı
Karagöz Festivali dünyayı Bursa’da buluşturuyor
Mermer yüklü TIR alevlere teslim oldu
13 yaşındaki çocuğa bıçaklı saldırı
EURO 2028'de açılış Cardiff, final Londra'da
Alperen Şengün'den double double
Ekim ayında konut satışları düştü
Bursa'da 9 yaşındaki çocuğa minibüs çarptı