Hava Durumu

1 Eylül: Dünya Barış Günü mü?

Yazının Giriş Tarihi: 01.09.2025 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.09.2025 00:10

Her yıl 1 Eylül geldiğinde dünyanın dört bir yanında aynı sahne yaşanır…

Liderler kürsülere çıkar, “barış” üzerine nutuklar atılır, kâğıt üzerinde süslü bildiriler yayınlanır. Ama o sırada bir yerlerde bombalar patlar, çocuklar ölür, analar ağlar… Kısacası, insanlık yine kendi ikiyüzlülüğünü kutlar.

Aslında bu tarih, II. Dünya Savaşı’nın başladığı gün; 1 Eylül 1939’da Nazi Almanyasının Polonya’yı işgal etmesiyle, insanlık tarihinin en kanlı savaşı olarak başladı. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği bu büyük felaket, insanlığa ders olsun diye, savaşın başladığı gün “barış günü” ilan edildi. Bir anlamda kanla yoğrulmuş bir tarihten barışın mesajı çıkarılmaya çalışıldı.

***

TÜRKİYE’DE 1 EYLÜL…

Ülkemizde ise 1 Eylül, resmi olarak kutlanan bir gün değil. Daha çok sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, bazı sivil toplum kuruluşlarının anımsattığı, barışa dair etkinlikler düzenlediği sembolik bir gün olarak yaşatılmaya çalışılıyor. Ancak geniş toplum kesimlerinin gündeminde 1 Eylül diye bir bilinç pek yok. Barış kavramı, çoğu zaman günlük siyasetin, kutuplaşmaların gölgesinde kalıyor diyebiliriz. Bunun için 1 Eylül ülkemizde hep bir kesimin öncülüğünde seney-i devriyesinde anımsatılıp, tekrar bir sonraki seneye kadar rafa kaldırılır.

***

Herkesin kafasındaki soru…

Barış neden bu kadar zor?

Bunun cevabı bence çok basit

İnsanoğlu, tarihin başından bu yana savaşmayı daha kolay buldu. Çünkü savaş, çıkarların kaba kuvvetle elde edilmesinin yolu oldu. Barış ise daha büyük bir olgunluk, fedakârlık, adalet ve empati gerektiriyor. Kimi devletler için savaş, iktidarlarını sürdürmenin, silah ticaretini ayakta tutmanın ya da jeopolitik oyunlarını kurgulamanın en kullanışlı aracı haline geldi. Hal böyle olunca, barış talebi çoğu kez kitlelerin özlemi olarak kaldı.

Bunun net örneği Gazze…

Bugün Gazze’de dünyanın gözü önünde bir halk katlediliyor. İsrail, istediği gibi hareket ediyor. ABD’nin şımarık çocuğu olarak yıllardır uluslararası hukuku hiçe sayıyor, kan kusmaya devam ediyor. Her gün çocuklar ölüyor, hastaneler bombalanıyor, insanlar açlığa mahkûm ediliyor. Dünya ise bu vahşeti sadece izlemekle yetiniyor.

Elbette acı sadece Gazze ile sınırlı değil. Ukrayna’da, Afrika’nın farklı bölgelerinde, Asya’da ve Ortadoğu’da savaşlar devam ediyor. Bir yanda masumların kanı akarken, diğer yanda dünya liderleri kürsülere çıkıp demokrasi ve barış nutukları atıyor. 1 Eylül geldiğinde de klişe açıklamalar yapılarak barıştan bahsediliyor.

İşte tam da bu yüzden, 1 Eylül’de yapılan barış çağrıları kulağa trajikomik geliyor. Çünkü aynı anda savaşları körükleyen, silah ticareti yapan, katliamlara göz yuman güçler, barışın en büyük savunucusu gibi poz veriyor. Dünya yine kendi çelişkisini yaşıyor.

Peki barış bir hayal mi?

Ne yazık ki bugünlerde barış, gökyüzünde beliren bir gökkuşağı gibi… Güzel, umut verici ama elinizi uzatsanız da tutamayacağınız kadar uzak.

1 Eylül Dünya Barış Günü… Belki bir klişe, belki de içi boş bir söylem gibi görünüyor.

Yine de dünya 1 Eylül’de “barıştan” bahsedecek… Savaş uçaklarının gölgesinde, bombaların gürültüsü eşliğinde, çocukların çığlıkları kulaklarda çınlarken…

Ne kadar “barışçıl” bir kutlama yapabiliriz ki?

Ama unutmayalım! Bugün olmasa da, bir gün mutlaka gerçek barışa ihtiyaç duyacağız. Çünkü insanlık, savaşlarla değil barışla var olabilir.

‘BARIŞ BİR ÖZLEM OLMAMALI BİR KAVUŞMA OLMALI’ dileğiyle…

SAĞLIKLA KALIN!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.