‘Anahtar’ arayışı

Bursa, siyasetin nabzını her dönem güçlü atan şehirlerden biri olmuştur. Sanayisiyle, tarihiyle ve demografik çeşitliliğiyle sadece yerel siyasetin değil, aynı zamanda Türkiye siyasetinin de önemli mihenk taşlarından biridir. İşte bu yüzden Bursa’daki her siyasi hareket, biraz da Türkiye’nin yönünü tayin eder.

Önceki gün Anahtar Parti, Bursa’da hem teşkilatla hem de Bursa basınıyla bir akşam yemeğinde buluştu.

Toplantıda öne çıkan durumu analiz ettiğimizde Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcılarının katıldığı toplantı, klasik bir siyasi program olmanın ötesinde, “biz farklıyız” mesajı taşıyan bir etkinlikti. Bu farklılık iddiası, sadece kadroların profillerinde değil, yapılan konuşmaların dili ve hedefinde de kendini gösterdi. Fakat farklılık iddiası, ancak icraatlarla kalıcı hale gelebiliyor.

***

Kürsüye ilk çıkan Anahtar Parti Bursa İl Başkanı Fikret Aslan oldu.

Aslan, partinin kuruluş amacını ve izleyecekleri yol ile ilgili; “Biz parti değiliz, adına parti demek zorunda kaldık” sözleri, siyaset kurumuna duyulan genel güvensizliğin halktaki yansımasının içeriden bir itirafı gibiydi. Bu cümle, aynı zamanda yeni kurulan partilerin yaşadığı güven bunalımına da işaret ediyor. Ancak şunu da unutmamak gerek: Bir parti, halkın dertlerine çözüm üretmek için yola çıkıyorsa; sistemin dışında değil, içinde ama sistemi dönüştürmeye talip olmalıdır. Başkan Aslan’ın sözlerine baktığımızda ekibi ile bunu hedeflediklerini gördüm.

Aslan’ın “Bizim 65 delimiz var” ifadesi ise Bursa’da sahaya inmeye hazır ve inançlı bir teşkilat kurduklarının altını çiziyor. 14 Haziran’da yapılacak büyük buluşma öncesi verilen bu mesajlar, hem umut hem de merak uyandırıyor.

***

Toplantının en dikkat çeken bölümlerinden biri eğitim politikasıyla ilgili kısımdı.

Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Yalçın’ın sözleri, ülkedeki en derin sosyal yaralardan biri olan öğretmen atamaları ve çocuk yoksulluğu üzerineydi. Yalçın, “Öğretmen adaylarımıza atanamayacaklarını söyleyemiyoruz” derken sergilenen mahcubiyet, aslında yıllardır ötelenen bir sorunun iktidar fark etmeksizin kangren haline geldiğini ortaya koyuyor. Öğretmen açığı varken atama yapılmaması ya da "ücretli öğretmenlik" gibi geçici çözümlerle sistemin döndürülmesi, eğitimin taşıyamayacağı bir yüktür.

Yalçın, partisinin bu soruna yönelik çözüm önerisini de paylaştı: Ortalama 70 bin atanamayan öğretmenin varlığı göz önünde bulundurularak, eğitim fakültelerine belirli bir süre yeni öğrenci alınmaması ve bu sürecin sonunda yasal düzenlemelerle eğitim sistemine kalıcı çözümler getirilmesi hedefleniyor.

***

‘YEŞİLİN GÖZYAŞI’

Bu sözü Anahtar Parti Çevre, Şehircilik, Afet ve Su Politikaları Başkanı Emine Küçükali Bursa için kullandı.

Mimar Emine Küçükali’nin çevreye dair tespitleri, Bursa’nın kent kimliğini kaybetmeye başladığı noktalarda dikkat çekiyor. “Bursa yeşilden uzaklaşıyor” ifadesi, şehir planlamasının uzun süredir doğayla uyumlu değil, daha çok yapılaşma odaklı bir yaklaşımla ilerlediğini gösteriyor. 700 yılı aşkın bir geçmişe sahip bu şehir, hafızaların ve anıların mekânı olmaktan uzaklaşıp beton yoğunluğunun arttığı bir görünüme bürünüyor. Eğer geçmişe dair izler siliniyor, çocuklar dedelerinin yürüdüğü sokakları tanıyamıyorsa, o şehir artık aidiyet duygusunu da yitirmeye başlamış demektir.

Küçükali önerilerini şu şekilde sıraladı:

Doğal ve tarihi alanların korunması için imar politikaları gözden geçirilmeli; mevcut yeşil alanlar kesinlikle yapılaşmaya açılmamalı.

Kentsel dönüşüm projeleri, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik ve kültürel sürdürülebilirlik ilkeleriyle yeniden tasarlanmalı. Yerel halkın geçmişle bağını koruyacak şekilde, tarihi sokak dokularına, mahalle kültürüne ve mimari mirasa öncelik verilmeli.

Yeni yapılaşmalarda doğayla uyumlu, yeşil alan içeren, karbon ayak izini azaltan şehircilik anlayışları teşvik edilmeli.

Kent planlamasında şeffaflık esas alınmalı, halkın katılımına açık süreçler oluşturulmalı; mimar, şehir plancısı ve ekoloji uzmanları daha etkin rol üstlenmeli.

***

TARIMIN SON NEFESİ

Hasan Hüseyin Demiröz’ün “Her yere bina yapsanız da kalanı kurtarmaya çalışıyoruz” ifadesi, tarımın geldiği içler acısı durumu özetliyor. Gıdaya erişim bu kadar önemli hale gelmişken, tarım arazilerinin imara açılması affedilir bir gaflet değil. Anahtar Parti’nin 120 günlük icraat planları arasında tarım varsa, bu umut vericidir ama dikkatle takip edilmelidir. Zira tarım sadece parti veya bir bakanlık politikası değil, bir memleket meselesidir.

Toplantıda…

Bursa siyasetinin yakından tanıdığı Sedat Yalçın da konuştu.

Sedat Yalçın Anahtar Parti’de Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkiler Başkanı olarak görev almış.

Sedat Yalçın’ın vurguladığı liyakat konusu, yıllardır her siyasi partinin dilinde olan ancak pratiğe bir türlü geçmeyen bir kavram. Anahtar Parti’nin bu konuda ciddi olduğunu gösterecek olan şey, kadrolarına sadece “kim olduğu” üzerinden değil, “Ne yapabildiği” üzerinden değer verip vermediğidir.

***

Anahtar Parti, Bursa’da iddialı bir çıkış yapmak istiyor. Dili taze, kadrosu çeşitli, söylemleri yer yer samimi. Ancak siyaset, söylem değil çözüm üretme sanatıdır. Bursa halkı da Türkiye halkı da artık söz değil iş bekliyor. Anahtar Parti, söylediklerini gerçekleştirebilir mi?

Anahtar, kapıyı açar mı, yoksa yine bir çilingir bekler miyiz?

İşte onu da süreç içerinde hep birlikte göreceğiz.