Geçenlerde bir sohbette eski zanaatlar gündeme geldi.
Konuşma ilerlerken bir arkadaşım evinde bakır kaplar olduğunu söyleyerek kalay yapacak zanaatkar bulamadığından yakındı.
Hal böyle olunca da ufak bir araştırma yapıp Bursa’da kalay yapan birkaç esnafın bulunduğunu tespit ettik.
Bu olay geçmişten bugüne Bursa’da hangi zanaat ve el sanatının yapıldığını düşündürdü.
Bursa’da fıçıcılıktan, süpürgeciliğe, takunyacılıktan saraçlığa, iğne oyasından havluya pek çok zanaat ve el sanatı var. Kimi günümüzde de varlığını devam ettirirken kimi de tarih olmuş.
Bu zanaatların bir kaçından bahsetmek, hatırlatma yapmak istiyorum.
Mesela havlu, Bursa’nın hala ünlü ürünlerinden biri… 18. yüzyıl başından itibaren el tezgahlarında dokunmaya başladı. Osmanlı ve dünya saraylarına dokundu. Kadife, jakarlı, püsküllü pek çok çeşidi üretildi. Özel tasarımlar yapıldı. Günümüzde Kapalı Çarşı ve Hanlar bölgesinde sadece havlu ve hamam malzemelerinin satıldığı havlucular çarşısında geleneksel yöntemlerle dokunan havlular satılır. Bursa, havlu üretiminde dünyada hala önemli bir yerdedir.
Takunyacılık ise günümüzde İnegöl’de devam etmekte… Takunya ya da diğer bilinen ismi ile nalın üretimi daha çok hamamlarda ve camilerde kullanılmak üzere yapılır. O nedenle de imalatında suya dayanıklı olan kayın ağacı kullanılır. Nalınlarda desen farkı ya da sağ sol ayak farkı olmaz. Aynı kalıptan üretilir. Eskiden gelin olacak kızların çeyizlerine mutlaka konulan takunyalar günümüzde yerini farklı model ve renkte terliklere bıraktı.
Süpürgecilik günümüzde hala özellikle eski çarşı ve pazarlarda varlığını sürdürüyor. El işçiliği ile süpürge otundan üretilen süpürgeler genel olarak temizlik amaçlı kullanılıyor. Eskiden yine gelinlik kızların çeyizlerinde başköşede yer alıyordu. Yerini elektrikli modellere kaptırdı. Halk edebiyatı içinde de kendine yer bulan ve deyimlere ve türkülere konu olan süpürgeler Mustafakemalpaşa, Yenişehir, Orhaneli ilçelerinde yaşayan ustalar tarafından üretilmeye devam ediyor.
Yine çarıkçılık da eski zanaatlardan biri. Çarık bilindiği üzere bir ayakkabı çeşidi. Bugün turistik eşya satan yerlerde bulmak mümkün. Ayrıca halk dansları toplulukları geleneksel kıyafetlerinde çarığı giymeye devam ediyor. Çarık yapımında ana malzeme olarak, manda derisi kullanılmakta. Çarık ustalarının azalmasıyla bu sanat kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında.
Köfüncülük… Eskiden Bursa’da köfüncüler çarşısı vardı. Bir sepet çeşidi olan köfünün günümüzde kullanım alanı azaldığından hediyelik eşya satan yerlerde satılıyor ya da festivallerde ürün sergileme amaçlı kullanımı devam ediyor.
İğne oyaları ise el sanatlarının vaz geçilmezlerinden biri… Osmanlı’dan günümüze kıyafetlerde, havlularda, tülbentlerde, çarşaflarda sıklıkla işlendi, dekoratif amaçlı kullanıldı. Oyalar yapıldığı kültüre göre şekillendi. Kimi zaman bir karanfil oldu, kimi zaman arı çiçeği… Ayrıca günümüzde takı tasarımında da sıklıkla kullanılıyor… Zaman tanımadan güncelliğini koruyarak, nesilden nesile devam ediyor…
Bu anlattıklarım gibi daha pek çok zanaat ya da el sanatımız var.
Teknolojinin gelişimi ve tüketim şeklinin değişimi ile çoğu unutulmaya yüz tutmuş olsa da yerel yönetimler bu alanda pek çok kurs düzenleyerek halk sanatlarının devamını sağlamaya çalışıyor.