Hava Durumu

30 Ağustos, bağımsızlığın anahtarı

Yazının Giriş Tarihi: 30.08.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.08.2025 00:05

Tarihsel önemi olan tüm olayları kendi döneminin şartları içinde değerlendirmek ve ona göre önemsemek, geçmişten ders alarak geleceğe bakmak açısından oldukça değerlidir. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladığımız bugünün, bağımsızlığımız için çok önemli bir mihenk taşı olduğunu gelecek nesillere aktarmak da bizlerin görevi.

Sayısız şehit verdiğimiz Kurtuluş Savaşı'mızın, zaferle sonuçlanmasına en büyük katkıyı sağlayan, hatta tarihimizin en büyük kahramanlık destanının yazıldığı gündür 30 Ağustos. 13 Kasım 1918'de Osmanlı'nın başkenti İstanbul işgal edildi, şehrin dört bir yanında başta İngiliz bayrağı olmak üzere ilk işgalci devletlerin bayrakları dalgalanmaya başladı. Osmanlı Devleti'ni yenilgiye uğratan müttefiklerin kendi aralarında paylaşamadıkları bir şehirdi İstanbul.

Mondros Ateşkes Antlaşması sonuçlarından biri olan Anadolu işgalleri İstanbul ile sınırlı kalmadı. Yine Anadolu'nun önemli şehirlerinden bir diğeri İzmir 15 Mayıs 1919 da Yunan askeri tarafından işgal edilmiş, Yunanlılar bu işgale devam edip Anadolu'nun içlerine kadar ilerlemeyi hedeflediklerini dile getirmişlerdi. Bursa'mız da 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunan Ordusu tarafından işgal edilmiş, ordusu dağıtılmış olan Osmanlı bu işgale karşı koyamamış, silah üstünlüğüne sahip olan Yunanlılar şehrimizde çok sayıda insanımızı şehit ederek Bursa'ya Yunan bayrağını dikmişlerdi. Dönemin şartlarında Anadolu'da yıllarca süren savaşlardan yorulmuş, 1. Dünya Savaşı'ndan ağır kayıplarla yeni çıkmış, ekonomik olarak çökmüş, giyecek kıyafeti, yiyecek ekmeği dahi olmayan Türk ve Müslüman Anadolu toplumu mevcuttu.

Yaşanan acı durum yüzyıllardır süren Haçlı Seferleri'nin bir başka versiyonu idi. Türk ve Müslüman düşmanlığını her zaman ön planda tutan, Haçlı zihniyeti taşıyan İşgalciler, Osmanlı'nın öncelikle Balkanlar'daki topraklarını ele geçirmiş, ardından, Afrika ve Ortadoğu'daki Osmanlı hakimiyetine yok edip son nokta olarak da Anadolu'nun dört bir yanını işgale başlamışlardı. Anadolu topraklarına birer birer İşgalci devletlerin bayrakları dikilip, halk toplu kıyıma uğrarken, Osmanlı Devleti çökmüş, halk çaresiz kalmış tutunacak bir dal aramaktaydı. Halka önderlik edecek bir lider, orduyu derleyip toparlayacak bir önder, zafer destanları yazdıracak bir kahraman gerekliydi. Büyük bir cesaret ve yüreğindeki bağımsızlık ateşiyle yola çıkan Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığı andan itibaren Anadolu'nun beklediği özgürlük meşalesini yakmıştı.

İşgal altındaki topraklarda yaşayan halk, çektiği sefalet ve yaşadığı zorluklara rağmen kalbindeki iman gücü ile kanınin son damlasına kadar savaşmaya hazırdı. Samsun'da ilk adımı atılan Kurtuluş Savaşı, bağımsızlık yolunda adım adım ilerlerken, Türk ordusu Sakarya Meydan muharebesini kazanarak büyük bir zafere imzasını atmıştı. 22 gün 22 gece devam eden Sakarya Meydan Muharebesi ile 13 Eylül 1921'de düşman Sakarya Nehri'nin doğusunda tamamen yok edilmiş fakat asıl mücadele bundan sonra başlayacaktı.

O günlerde Anadolu topraklarında 200 bin civarı tam teçhizat silahlanmış başta İzmir ve Bursa olmak üzere birçok ilimizi işgal etmiş Yunan askerinin olduğunu da unutmamak gerekli. Mustafa Kemal Başkomutanlığında 26 Ağustos 1922'de Afyon Kocatepe'de başlayıp, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da emperyalist devletlere karşı kazanılan Büyük Taarruz Ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, milletimizin özgürlük ve bağımsızlık yolundaki kuvvetli inancı ve iradesinin önemli bir sonucudur. Binlerce şehidimizin kanlarıyla suladığı, yaşadığımız topraklar, bizlere ve bizden sonraki nesillere bu zafer ile tekrar vatan oldu. 1 Eylül'de Uşak, 2 Eylül'de Eskişehir 9 Eylül'de İzmir, 11 Eylül'de Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa bu zaferle Yunan işgalinden kurtuldu. 18 Eylül 2022 tarihinde, Yunan Ordusu Batı Anadolu ve Marmara'yı terk etti, 11 Ekim 1922'de de Mudanya Ateşkes Antlaşması yapılarak "Büyük Zafer" tescillenmiş oldu.

Atatürk Nutuk'ta büyük zaferi şöyle anlatıyor: " Her evresi ile düşünülmüş hazırlanmış idare edilmiş ve zaferle neticelendirilmiş olan bu harekât, Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eseridir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve İstikbal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri vücuda getiren bir milletin evladı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur". 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun, sanlı bayrağımızın altında birlik ve beraberlik içerisinde daha nice 30 Ağustoslara temennisiyle.

SAĞLICAKLA KALIN…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.