Belediyecilik anlayışı değişti

Öncelikle tüm İslam alemine ülkemize ve Bursa'mıza hayırlı ramazanlar diliyorum. Oruçlarımızın kabul olduğu sağlıklı, huzurlu, mutlu bir şekilde bayrama erişmemiz temennisiyle.

Belediyecilik, bundan 20-30 yıl önceki gibi değil şehrin çöplerini toplayan sokaklara asfalt ve kaldırım yapan, kanalizasyon sistemlerini oluşturan bunları hizmet olarak gören yönetim anlayışı geçmişte kaldı, sosyal belediyecilik ön plana çıktı.

Günümüz belediyeciliğinde, kreşler, okullar, gençlere yönelik sosyal tesisler, yaşlılar için huzurevleri, engelli bakım merkezleri, Halk eğitim kursları istihdam ofisleri, kültürel faaliyet merkezleri, evde yaşlı ve bakım hizmetleri gibi sayamayacağımız birçok kategori belediye hizmetlerine dahil oldu. Köyden kente göç devam edip şehirlerin nüfusu hızla arttığı için azalan yeşil alanları telafi ederek yeni yeşil alanlar meydana getirmek, kent yaşamından bunalan vatandaşlara şehrin merkezinde doğal güzellikleri sunmak da yine belediyelerin görevleri haline geldi.

Bursa bir ucu Görükle'ye bir ucu Kestel'e dayanarak devasa bir büyüme gösterdi. Bu büyümenin sonucu olarak geçmişte yürüyerek dolaşılan şehir, yoğunlaşan trafik ile araçla bile ulaşmanın zorlaştığı bir alan oldu. Toplu ulaşım sistemleri kentin en acil ihtiyaçlarından biri durumuna geldi. Zamanın köy meydanları artık büyük şehirler için devasa meydanlar olarak birçok yerde yerini almaya başladı.

Kuşkusuz geçmişten bugüne Bursa'mızın meydan konusunda da büyük eksiklikleri var. Yıllardır ihmal edilen meydanlar son zamanlarda ivme kazanarak Bursa halkının kullanımına sunuluyor. Tarihi hanlar bölgesinde yapılan çalışmalara ilaveten Osmangazi Meydanı da Bursa'nın göbeğinde nefes alacak güzel bir oluşumu meydana getirdi. Yine geçmiş belediyecilik anlayışında hiç yeri olmayan kentsel dönüşüm kelimeleri de dilimizde yer ederek vatandaşın belediyeden en büyük beklentisi haline geldi. Dünya üzerinde ülkeler birbirleriyle yarışırken, ülkelerin şehirleri de marka olmak için artık birbiriyle rekabet halinde. Bu maratonda en büyük yük de yerel yönetimlerde. Kazanmak için o şehrin tüm belediyelerinin en iyi hizmeti vermesi, kenti ülkenin önemli markalarından biri haline getirmesi zaruri oldu. Bursa'mız da son yıllarda yapılan belediyecilik projeleri ile bu yarışta birçok şehre göre birkaç adım daha önde gidiyor.

Seçim tarihi yaklaştıkça Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi ve Yıldırım Belediyesi'nin halka hizmet amaçlı açılışları art arda geliyor, kurdeleler kesiliyor. Yeterli mi? Tabii ki yetmez çok ama çok daha fazlasına ihtiyaç var. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş da yeni dönem için Bursa'yı şahlandıracak projelerini açıklamaya devam ediyor. Özellikle Kestel, Mudanya ve İzmir gidiş geliş istikametinde tek bir ulaşım hattına sahip olan şehrimizde Kuzey ve Güney olmak üzere iki alternatif koridor oluşturulacağı ve bunun sonucunda trafiğin 3 kat daha hafifleyeceği açıklaması geldi.

Proje oldukça teferruatlı. İçerisinde kilometrelerce uzunlukta tüneller, kavşaklar, üçer şeritli geliş gidiş yolları, bağlantı yolları mevcut. Şehrin içindeki yolların ulaşılır olması hayati öneme sahip. Doğal olarak Bursa halkı da Başkan Alinur Aktaş'ın açıkladığı ulaşım projelerinin yeni dönemde hızlıca hayata geçmesini bekliyor. Hepimizin ortak amacı her yönüyle daha güzel bir Bursa'da yaşamak.

KALIN SAĞLICAKLA.