Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün tahminlerine göre bu yazıyı okuduğunuz dakikalarda, muhtemelen Bursa'daki hava sıcaklığı 36 dereceyi bulmuş olacak. Yazın en sıcak günlerini yaşamaya başladık. Önümüzde temmuz, ağustos ayları var. Her yıl karşımıza çıkan, "Bu yaz sıcaklık rekoru kırılacak" haberleri yine medyada yer alır mı bilemiyoruz ama yaz mevsimi itibarıyla daha da sıcak günlerin bizi beklediğinin farkındayız.
Fıtratımız icabı, kışın soğuktan, yazın da sıcaktan şikâyetçiyiz. Aşırı soğuk kış günlerinde, yaz gelse de rahatlasak derken, sıcaklığın yükseldiği yaz günlerinde de, sıcaktan bunaldık hava biraz serinlese de rahatlasak derdindeyiz. Yaz ve kışın sağlığımız üzerindeki etkileri oldukça farklı. Soğuk kış mevsiminde nezle, grip gibi soğuk algınlığına bağlı olarak yaşadığımız hastalıklar ne kadar hayatımızı sekteye uğratsa da, yazın yaşanan aşırı sıcak havalar, kış mevsimi hastalıklarına nazaran çok daha büyük sağlık sorunlarına sebep olabiliyor.
Aşırı sıcak hava diye tanımladığımız durum, hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde olduğu yüksek sıcaklık ve nem dönemleri için kullanılan, özellikle 40 santigrat derece ve üzeri hava sıcaklığını ifade ediyor. Yüksek nem oranı ile birleşen sıcak hava, vücudumuzda geriye dönüşü zor sağlık problemlerine de sebep oluyor.
Aşırı sıcak havalarda vücut normal sıcaklığını korumak için çaba sarf ederken, sıcak havalara karşı tedbirli davranmadığımız takdirde, bitkinlikten ödemlere, kas ağrılarından, felce kadar birçok rahatsızlığa karşı savunmasız kalıyoruz. Yaz mevsimindeki en büyük ortak şikâyetimiz halsizlik ve bitkinlik. Sıcak havanın etkisiyle damarların genişlemesine, organlarda kan göllenmesi ve terleme sonucu dolaşan kan hacminde meydana gelen azalma ile merkezi sinir sistemi yeterince kan alamıyor ve sıcak bitkinliği tablosu ortaya çıkıyor.
Sıcak havanın yarattığı bitkinlik belirtileri arasında, halsizlik, baş dönmesi, bulantı, aşırı terleme sonucu soluk ve nemli deri, düşük ya da yüksek vücut ısısı, hızlı ve zayıf nabız, algılama, dikkat, ve konsantrasyon bozukluğu hızlı ve yüzeysel solunum, düşük kan basıncı gibi belirtiler sonrasında ciddi sağlık problemleri yaşanabiliyor.
Sıcak havanın etkisiyle yaşanan bir rahatsızlık olduğu takdirde, etki altında kalan kişi, serin ve gölge bir ortama alınmalı giysileri çıkartılıp, sırt üstü yatırılarak bacakları yüksek bir seviyeye kaldırılmalı. Böyle bir durumda hastanın ıslak çarşafa sarılması da etkili çözümlerden bir tanesi. Yaz mevsiminde yine en çok dikkat etmemiz gereken noktalardan biri de vücuttaki su ve tuz kaybı.
Direncimizi kaybetmemek için sıcak havalarda bu ikiliyi ihmal etmememiz büyük önem taşıyor. Kronik rahatsızlığı olup sürekli ilaç kullananların, yaz mevsiminde kullandıkları ilaçlar yönünden artı bir rahatsızlık yaşamamak için daha da dikkatli olması gerekli. Uzmanların sıkça uyardığı gibi sabah saat 10 ile öğleden sonra saat 15 arasında mümkün olduğunca dışarıya çıkmamak, özellikle ve özellikle de çocuklar, yaşlılar, kalp ve şeker gibi hastalıkları taşıyanların bu saat düzenine uyum sağlaması şart.
Alkol konusuna gelince de, aşırı sıcak havalarda tüketilen alkol ardından vücuttaki su kaybının daha da hızlandığını bilmemiz gerekli. Ağır yemeklerden kaçınmak, vücudu yoracak egzersizlere ara vermek, sıkça duş almak, ince açık renkli bol giysiler giymek, mümkün olduğunca geniş kenarlı şapka kullanmak yine almamız gereken tedbirler arasında.
Bebeği olan ebeveynler bebekleri 6 aydan küçükse güneşe çıkarmadan önce koruyucu krem sürmeyi ihmal etmemeli ve bebeği mümkün olduğunca gölgede bırakmalı. Sıcak havalarda en çok dikkatli olması gereken grup da, kalp, şeker, dolaşım ve solunum yolu rahatsızlıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklarla mücadele edenler. Isı yükselmesi aşırı nemle birleşince damar genişlemesinin dışında, terleme sonucu açığa çıkan ter sıvısı vücut yüzeyinden atılmadığı ve vücut serinleyemediği için beden ısısını da arttırıyor.
Bu durum kalp yetmezliği, kalp krizi ve beyin kanaması gibi ölümcül sonuçlara sebep olabiliyor. Ve yine sıcaklığın yüksek olduğu dönemlerde öfke denetimi zorlaşmakta, ani tepkiler artmakta, saldırgan davranışlar çoğalmakta. Yaz mevsiminde trafikte yaşanan kavgalarda da gözle görülür bir artış meydana gelmekte. Hava sıcaklığının 35 derece ve üzerine çıktığı, bunun da yüzde 30 ve üzeri nem oranı ile birleştiği günlerde aman daha da dikkatli olalım.
SAĞLICAKLA KALIN