Hava Durumu

Gölge etme başka ihsan istemez

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2025 00:05

Amerika Birleşik Devletleri'nde ikinci Trump dönemi başladı. Dört yıllık bir aradan sonra başkanlık koltuğuna tekrar oturan Trump bu döneminde ülkesinde yapacağı köklü değişikliklerin söylemleri ile önceki dönemine göre daha iddialı görünüyor. Atlattığı suikast girişimleri ile fırtınalı bir seçim dönemi yaşayan ABD'nin yeni başkanı görkemli bir tören ile görevli devraldı.

ABD kökenli dünyanın en zenginlerinin de katıldığı devir teslim töreninde Trump, yapacaklarını anlatırken İsrail'e vereceği desteği ima edince salonda bulunan herkes, eski başkan Joe Biden ve seçimdeki demokrat rakibi Kamala Harris ayakta alkışladı. İlk etapta görünen odur ki ABD'nin yeni başkanı terörist devlet olan yandaşı İsrail'e destek vermeye tam gaz devam edecek.

Devir teslim töreninde dikkat çeken önemli noktalardan bir tanesi de konuşmacılar arasında Müslümanları temsil eden dini temsilcinin bulunmamasıydı. Yahudi ve Hristiyanlık temsilcileri Trump'ın yemin töreninde kürsüye çıkarak dualar etti ve kendisine başarılar diledi. Bu da bize gösteriyor ki İslam'a karşı dışlama, Müslümanları terörist gösterme ve bunları bahane ederek yapılacak yeni katliamların işareti de verilmiş oldu.

Trump yeni döneminde içe dönük bir politika izleyeceğini dünyanın dört bir yanında bulunan ABD askerlerini kısmen de olsa geri çekeceğini, önceliğin ülkesi içindeki vatandaşların refah seviyesinin yükseltilmesi olduğunu defalarca dile getirdi. Geri çekeceğini ifade ettiği ABD askerleri arasında Suriye'de PKK/YPG ye destek veren ABD ordusu mensupları da var. Bu konudaki düşüncesine gerçekleştirebilecek mi yoksa ülkesi içindeki silah lobileri bunu engelleyecek mi zaman içinde belli olacak.

Trump'ın seçim öncesindeki vaatlerinden bir tanesi de Rusya-Ukrayna savaşını bitirmekti. Önceki başkan Biden'a göre Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile daha iyi diyaloglara sahip olduğu biliniyor. Ve buna ilaveten Ukrayna savaşı ile büyük can kaybı yaşayan maddi yönden de sıkıntıya düşmüş olan bir Rusya var. Trump'ın Ukrayna'ya verilen askeri ve maddi desteği kesmesi ilk beklentiler arasında.

ABD'nin peşine takılıp Ukrayna'ya destek veren Avrupa ülkeleri de bu durumda Ukrayna'dan elini çekecekler. Rusya'ya verilecek bazı ödünler ile Putin'in tatmin edilmesi ve savaşın bitmesi Avrupa ülkelerinin de lehine olacağı için fazla zaman geçmeden bunun gerçekleşmesi beklenmekte.

Suriye ve Ukrayna, Rusya meselesi bizi de yakından ilgilendiren, çözülmesi gereken konular. Fakat diğer bir taraftan da Trump'ın önceki dönemine bakarak Türkiye dostu olmadığına da biliyoruz. İlk döneminde Türkiye aleyhine aldığı kararlar, ‘ekonominizi çökertirim’ tehditleri, Yunanistan'a verilen askeri destek ve buna benzer şekilde Türkiye'yi zor durumda bırakacak politikaları hafızamızda.

Tanıdık bir sima olan ABD'nin yeni başkanının, dengesiz, güvenilmez, sağı solu belli olmayan bir karakter olduğu malum. Geçmişte FETÖ terör örgütü liderini defalarca istemiş olmamıza rağmen Trump döneminde bize iade edilmediğini unutmayalım. FETÖ terör örgütüne, ABD'nin desteği yine devam edecek mi yoksa NATO müttefiki olan Türkiye'nin sesine kulak mı verilecek, bekleyip göreceğiz.

Yine geçmişe dayanan sorunlarımızdan bir tanesi de Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması. Verdiğimiz paraya el konulup haksızlığa uğradığımız bu projede yer almak Türkiye'nin en doğal hakkı. Tabir-i caizse bu konuda yine önceki Trump döneminde, ABD'nin üçkâğıtçılığına maruz kalmış bir ülkeyiz. Trump'ın kendi sözleri ile de ifade ettiği gibi Suriye'den ABD askerlerinin çekilmesi PKK/YPG' ye verilen desteğin bitirilmesi de beklentilerimiz içinde.

CAATSA yaptırımlarını da es geçmeyelim. Birinci Trump döneminde Türkiye'ye uygulanan bu yaptırımlar, ABD'nin hasım yani tehlikeli ve düşman gördüğü ülkelere uyguladığı yaptırımlardı. Halen devam etmekte olan Bu uygulamanın kaldırılıp kaldırılmayacağı konusunda henüz net bir bilgi yok.

80'li yıllardan beri hava kuvvetlerimizin bel kemiğini oluşturan Amerikan yapımı F-16 savaş uçakları ile ilgili talebimizin de nasıl sonuçlanacağı merak konusu. Trump bu konuda gereken adımları hızlıca atacak mı, farklı bahanelerle Türkiye'yi zor durumda bırakıp işi yokuşa sürecek mi bu da ayrı bir bilinmez.

Sonuç şudur ki; Demokrat ya da Cumhuriyetçi, Amerika Birleşik Devletleri'nde başkan kim olursa olsun bizim her zaman tetikte ve dikkatli olmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti ile ABD arasındaki ilişkiler her zaman çalkantılı ve ambargolarla dolu olarak geçti. Trump'ın 2. döneminde de beklentimiz Türkiye'ye engel teşkil edecek politikalardan uzak durması dostumuz olmasa da düşmanlık etmemesi.

SAĞLICAKLA KALIN.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.