Hava Durumu

İki önemli sorunumuz var

Yazının Giriş Tarihi: 21.06.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.06.2025 00:05

Toplum olarak, davranışlarımız, huyumuz, mizacımız, utanma duygumuz geçmiş yıllara göre ciddi anlamda erozyona uğradı. Ana, babalarımızın ve dede, ninelerimizin sahip olduğu ar duygusu son zamanlarda kendini hissettirir bu şekilde yok oluyor.

Kelime anlamı ile utanma duygusu, utanç duyma anlamına gelen ar yaşadığımız devirde yerini arsızlığa bıraktı. Peki neden böyle olduk? Bu yozlaşmanın en temel sebepleri içerisinde nüfusun büyük bölümünün kalabalık şehirlerde yaşar hale gelmesi. 80'li yıllara kadar köy ve kasabalarda yaşayan kısıtlı nüfus, büyük şehirlere göçün artması ile birlikte kalabalığa karışarak tabir caiz ise kim kime, dum duma bir ortam yarattı.

Köyünde, kasabasında hata yapıp toplumdan dışlanma korkusu yaşayan insanlar, kalabalık şehirlerde yaşar olunca dışlanma tedirginliği de ortadan kalkıverdi. Buna ilaveten, televizyon kanallarında yayınlanan, ahlaksızlığı teşvik eden sinema ve dizi filmleri örnek alan yeni nesil ahlaki bozukluğu kendilerinden önceki nesillere göre bir adım daha öne taşıdılar.

İnternetin yaygınlaşması TikTok gibi örf ve adetlerimize aykırı görüntüleri barındıran uygulamalar bunları izleyip normal olduğunu düşünen insanlar topluluğu ahlaki bozukluğu daha da ileri seviyeye ulaştırdılar. Yine televizyon kanalları ve internet uygulamaları, toplumu bir arada tutan ortak bir kimlik kazandıran din, örf,adet ve gelenekleri fazlasıyla yıprattılar.

Paranın ve zenginleşmenin insana kariyer kazandırdığı bir dönemi yaşar olduk. İnternet fenomeni ol, nasıl ahlaksızlıklar yaparsan yap, yeter ki para kazan düşüncesi kanayan bir yara haline geldi. Maddi seviyelerini yükseltmiş kişilerin diğer insanları hor görmeleri normalleşti. En ufak bir tartışmada karşımızdakine "Sen kimsin, kim oluyorsun" diye hitap ederek maddi ve kariyer üstünlüğü ile bir başkasını ezmek zevk verir hale geldi. Küçük bir örnek vermek gerekirse, koca koca markaları ile zeytinyağı salam, sosis, sucuk üreten firmaların bu ürünlerde yaptıkları onlarca hileye rağmen, sahiplerinin arsız bir şekilde, utanmadan ortalıkta dolaşmaları akıl alır gibi değil. Eğer bu ahlaki çöküşe dur demezsek, bizden sonraki nesillerin hayatı daha da zorlaşacak.

Örf, adet, gelenek ve din eğitiminin en iyi şekilde verilmesi, toplumu olumsuz etkileyen internet ve geleneksel medyanın sıkı kontrol altında tutulması, ekonomik adaletin sağlanması, halkın hukuk ve adalete güveninin arttırılması birinci derecede önemli.

ÖFKE PATLAMASI YAŞIYORUZ

Toplum olarak ikinci büyük sorunumuz da çok öfkeli hale gelmiş olmamız. Yine geçmişten örnek vermek gerekirse, mahalle ve sokak kültürünün olduğu yıllarda, evde yaptıkları yemekleri birbirlerine ikram eden komşular artık araç park yeri kavgaları ile birbirini öldürür durumda. İnsanların birbirine tahammülü dip yaptı.

En küçük bir olayı tartışma haline getirip elimize ne geçirirsek karşı tarafa saldırma pozisyonuna geçiyoruz. Geçtiğimiz gün Bursa'da yaşanan hasarlı bir trafik kazasında, kazaya karışan bir sürücü diğer arabadaki biri kadın 5 kişilik aileyi bıçakladı. Buna benzer bir başka örnek de, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde yaşandı.

Otomobil park yeri yüzünden başlayan komşu kavgasında bir kişi hayatını kaybetti, üç kişi yaralandı. Toplumun geldiği bu hali saygı, sevgi, örf adet ve geleneği ilk sırada tutan bizden önceki nesiller görseler, mezarda kemikleri sızlar. Ahlakımızı kaybettik, saygımızı, sevgimizi yitirdik, sabrımızı yok ettik, kendi kendimizi içinde yaşayanmayacak bir toplum haline getirdik. Elbette ki çaresi var. Şöyle bir silkelenip kendimize gelmemiz lazım. Okullarda, ahlak anlayışını tekrar geri getirmek için verilen derse daha fazla özen gösterilmeli. Hayatın her anında, ahlakın önemi çeşitli vesileler de daha çok vurgulanmalı.

Öfke kontrolüne gelince de aile içi şiddeti engellemek için evlilik öncesi öfke kontrolü eğitimleri şart koşulmalı. Trafikteki kavgaları engellemek adına da, sürücü kurslarına, trafikte öfke kontrolü dersleri ilave edilmeli. En önemlisi de, toplumu bozacak ahlaksızlıkları yapanlar deşifre edilip, öfkesini yenemeyenler en küçük bir vukuatında mecburi psikolojik tedaviye gönderilmeli. Biz bu değiliz, gerçek bizi geriye getirmeliyiz.

SAĞLICAKLA KALIN

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.