Demokrasi ile yönetilen toplumlarda sivil toplum kuruluşları tartışılmaz bir öneme sahip. Halka yararlı hizmetler için faaliyet gösteren oda, sendika, vakıf ve dernek isimleri altında, kısaca STK diye adlandırdığımız bu kuruluşlar ne kadar yaygınlaşırsa ve üye sayıları ne kadar fazla olursa demokrasi adına yeni kazanımlar sağlanmış olur.
Sivil toplum kuruluşlarının en güzel örneklerinden biri olan, 1997 yılında kurulmuş Esnaf Ve Sanatkârlar Derneği de Türkiye genelinde 47 şubesi, yurt dışındaki 10 temsilciliği ile çalışmalarını sürdürüyor. Derneğin Bursa Şube Başkanı geçmiş yıllarda siyasette de saygın bir yer edinmiş olan İbrahim Özacar.
Kısa adı ESDER olan dernek, şubesi bulunan illerde esnaf ve sanatkârları çatısı altında bir araya getirerek, Türkiye'nin gelişmesi hedefi doğrultusunda Ahilik ahlakı ile demokratik ve planlı bir düzen içinde kalkınıp sanayi, ticaret, sosyal, ekonomik, eğitim ve kültür düzeyinin gelişmesine katkıda bulunmaya gayret gösteriyor. Esnaf ve sanatkârlar, milyonlarla ifade edilen sayılarla her ülkenin bel kemiğini oluşturmakta.
ESDER'in en önemli amaçlarından bir tanesi de, küçük esnafın korunması. Üç harfli zincir marketler karşısında eriyen bakkalların desteklenmesi, uluslararası fast food markalarının karşısında dayanmakta zorlanan esnaf lokantalarının ayakta kalması için çalışmalar yapılması gibi...
Kısacası, küçük bir dükkân işleterek, hem istihdama katkıda bulunan hem de evini geçindirmeye çalışan tüm esnaf kesimlerine el vererek ekonominin büyümesine katkıda bulunmak. Bunun yanında ticarette, ahlak ve maneviyat, derneğin en önemli ilkelerinden bir tanesi. Yüksek enflasyonu yaşadığımız bu dönemde bazı esnafın bunu kullanarak aşırı fiyat artırımına gittiğine hepimiz şahidiz. Toplumun her kesimine zarar veren bu açgözlülük, ESDER'in mücadele ettiği en önemli meselelerden sadece biri.
Dernek faaliyetleri arasında, şehrin ileri gelen yöneticilerinin de konuk alındığı toplantılar mevcut. Geçtiğimiz gün toplantı konuğu yıllardır Yıldırım Belediye Başkanı olarak bildiğimiz Oktay Yılmaz idi. Yılmaz'ın pek bilinmeyen diğer bir görevi de, Bursa Kültür, Turizm ve Tanıtma Birliği Başkanı olması.
Yıldırım ilçesinde, yerel seçimlerde başarılı bir sonuç alarak 2. dönemine adım atan Oktay Yılmaz, Yıldırım için hizmet babında önemli işlere imzasını atarken, Bursa turizmi için de mesai harcıyor. Uludağ'ıyla, deniziyle, doğasıyla emsalsiz güzellikte bir şehirde yaşıyoruz. Bu güzelliklerimize rağmen ne yazık ki turizmden aldığımız pay çok düşük.
Bursa turizmini geliştirmek adına çalışan ve önerilere açık olan Yıldırım Belediye Başkanı ve Bursa Kültür Turizm Ve Tanıtma Birliği Başkanı Oktay Yılmaz'a birkaç önerim olacak. Bursa'mızın adının 'Osmanlı'nın ilk başkenti" olarak daha ön plana çıkartılması önemli. Nasıl ki yıllardır Çanakkale Şehitliği'ne yoğun ziyaretler yapılıyor ise buna benzer turlar şeklinde Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa'ya da benzer bir vasıf kazandırılabilir.
Kültür turizmi dediğimiz bu konuya önem verilmesi için, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi'nin türbelerinin Bursa'da olması büyük avantaj. Bunun yanında hem yaz hem kış turizmi potansiyel olan Uludağ, özellikle yaz aylarında Bursa'ya gelen Arap turistler için bir çekim noktası. Kendi ülkelerinde bulamadıkları doğayı Uludağ'da keşfeden Arapların daha uzun süre konaklaması için Uludağ'ın doğal yapısına zarar vermeden yapılacak ve lüks hizmet verecek bungalov tarzı evler Bursa'nın ekonomisine ciddi katkı sağlar.
Biliyoruz ki Arap turistlerin günlük harcaması Rus, Alman, İngiliz gibi Türkiye'yi ziyaret eden diğer turistlere göre çok daha fazla ve Bursa bundan payını almak için yeterli potansiyele sahip. Kaçırmamamız gereken diğer bir fırsat da Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri olan Papa Franciscus'ın mayıs ayında İznik'e yapacağız ziyaret.
Gölü ile tanıdığımız İznik asıl olarak Hristiyanlık dünyasında apayrı bir yere sahip. Milattan sonra 20 Mayıs 325'te, Bizans imparatoru liderliğinde İznik İmparatorluk Sarayı'nda toplanan İznik Konsili, Hristiyanlık dininin temel ilkelerini tartışıp çeşitli kararlar almış ve o dönem 400 tane olan İncil sayısını 4'e indirmişti. Tam da bu toplantının yıl dönümünde Vatikan'dan gelecek olan Papa'nın İznik ziyaretini ilerleyen yıllar adına müthiş bir turizm fırsatına çevirebiliriz. Bu potansiyele, dünyanın en eski 4 kilisesinden biri olan Mudanya'nın Kumyaka köyündeki kiliseyi de restore ederek ilave edebiliriz.
Dünyada yaklaşık 1.2 milyar mensubu olan Vatikan'ın dini liderinin İznik ziyaretini turist çekme adına iyi kullanabilirsek sadece İznik'e değil, Bursa'nın tümüne yetebilecek ziyaretçi sayısını yakalamamız zor değil. Yeter ki Bursa'mızın potansiyelinin farkında olup gerekli girişim ve tanıtımları yapalım.
SAĞLICAKLA KALIN