Hava Durumu

Sebebi araştırılmalı

Yazının Giriş Tarihi: 07.05.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.05.2025 00:05

Aslında sürekli gündemde olan fakat bir şekilde üzeri örtülen önemli bir mesele…15 yaşındaki Mattia Ahmet Minhuzzi, yaşı 18’den küçük olan bir katil tarafından öldürülmesi ile gündeme taşındı. Katil zanlısı, 18 yaşından küçük olması sebebiyle ceza kanunlarımıza göre indirimli ceza ile yargılanacak. Hukukçuların yorumlarına göre katil ortalama 10 yıl ceza alacak ve şartlı olarak salıverilecek. Durum bu şekilde olunca halkın tepkisi bir anda yükseldi.

Türk ceza kanununa göre, 12 yaşından küçük çocuklar işledikleri suçlar karşısında ceza almıyor. 15 yaşını doldurmamış olanlar da işlediği suçun hukuki sonuçlarını algılayamaması halinde yine ceza almamakta. Suç işlediği anda 15 yaşını doldurmuş olup, 18 yaşının altında olan kişiler de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerektirdiği suçlar için 18 yıldan 24 yıla, müebbet hapis cezasının gerektirdiği suçlar içinse 12 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası alıyorlar.

Avrupa ülkelerinde ise verilen cezalar çok daha farklı. Vahşice işlenen cinayetlerde katil, 18 yaşından gün almamış olsa da yetişkinler gibi yargılanıyor. ABD'nin birçok eyaletinde de ağır suç işlemiş olan, 16-17 yaşındaki çocuklar yetişkin gibi yargılanıyor, bazı eyaletlerde de bu sınır 14 yaşa kadar düşüyor. Türkiye'de 2010-2022 yılları arasındaki periyotta suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 148 arttı.

2022 yılında, çocuk diyeceğimiz çağdaki kişilerin işlediği her üç suçtan ikisi yaralama ve hırsızlık oldu. Uyuşturucu ise en çok isnat edilen üçüncü suç olarak kayıtlara geçiyor. 18 yaş altındaki kişilerde suç işleme oranı gün geçtikçe artış gösteriyor. Ortada, hepimizi ürküten bir durum var. Ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz, yeni nesil adeta bir suç makinesine dönüşmek üzere.

Aile, arkadaş ve yakın çevrenin etkisi, bu artıştaki en önemli faktörleri oluşturuyor. Parçalanmış aileler, ihmalkar ebeveynlik olarak adlandırılan çocukları ile ilgilenmeyen sevgi göstermeyen, disiplin kurallarını öğretmeyen aile yapıları, sosyal ve ekonomik olarak istikrarı olmayan anne ve babaların liderlik ettiği ya da edemediği diyebileceğimiz aileler, aile içinde, akrabalarda ya da arkadaş çevresindeki çocukların kendine örnek aldığı olumsuz davranışlar gösteren şahıslar bizi bugünlere getirdi.

Hemen hemen her gün sosyal medyada, kız çocuklarının birbirlerine işkence yaparak çektiği kavga etme videoları paylaşılıyor. Geçmiş yıllara baktığımızda hanım hanımcık yetiştirilen kibarlıklarıyla ve nezaketli davranışlarıyla tanınmak isteyen kız evlatları ne yazık ki artık mafyavari davranışlarla kendilerini ispat etme yoluna girdiler.

Televizyon kanallarında yayınlanan, suça özendiren dizi ve benzeri yapımların da önemli bir etken olduğunu unutmamak gerekli. Buna müteakip, yaptıkları uygunsuz davranışları sosyal medyada paylaşmayı marifet sayan bir yeni nesil ile karşı karşıyayız. Okul eğitimi ile çocuk suçluluğu arasında da ters bir orantı var, ortaokul, lise öğrenimi gören çocuklar suç işlemekten uzak duruyor. Fakat ne okula giden, ne de çalışan yani boşta kalan çocukların suç işleme oranı çok daha yüksek.

Şehirleşme, hızla artan nüfus, kalabalık ortamlar gibi sebeplerden dolayı da çocukların kontrol altında tutulması daha zor hale geldiği için 18 yaş altının suç işleme oranı artış gösteriyor. Bu yaş grubunun işlediği suçlara baktığımızda, kırsal kesimden kente yapılan göç sonrası büyük şehirlerde istediği imkânları elde edemeyen çocukların daha fazla suç işlediği dikkat çekiyor.

İlaveten, birçok etken saymamız mümkün. Hepimizin bildiği gibi eğitim ailede başlar, çocuklar öncelikle anne ve babalarını örnek alırlar. Suç oranlarının düşürülmesi için öncelikle ebeveynlerin ele alınıp eğitilmesi, gerekli ahlak kurallarının onlardan başlanarak öğretilmesi muazzam derecede önemli. Bunun yanında, çocuklarımızın suç işlemesini engellemek için caydırıcı anlamda cezaların, Avrupa standartlarında uygulanması aynı zamanda suç işleyen çocukların ebeveynlerine de benzer miktarda cezalar verilmesi faydalı olacaktır. Bu meseleyi önemsemeyip, gerekli tedbirleri almadığımız takdirde, ortalama 20 yıl sonra çok daha vahim manzaralarla karşılaşmamız mümkün.

SAĞLICAKLA KALIN

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.