Size minnettarız

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun temeli bu büyük zaferle atıldı. Kurtuluş Savaşımızın son safhası olan Büyük Taarruz, İtilaf devletleri tarafından desteklenen Yunan ordusuna karşı 26 Ağustos 2022'de başlatılmış, 30 Ağustos'ta amacına ulaşmış, Anadolu'yu işgal eden Ankara yakınlarına kadar ilerleyen Yunan ordusu 18 Eylül 1922'de vatan topraklarından tamamen atılmıştı. Bağımsızlık adına sayısız şehit verdiğimiz bu büyük zaferi 102 yıldır gururla ve coşkuyla kutluyoruz.

Başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bugünleri bize armağan eden ay yıldızlı bayrağımıza kanlarıyla kırmızı rengi veren şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Bu öyle büyük bir zaferdir ki, devamında 24 Temmuz 2023'te Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasına sebep olmuş, Osmanlı'yı parçalayıp yok etme niyetine giren işgalci devletleri bu niyetinden vazgeçirtmiş, 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun sağlamıştır. 30 Ağustos Zafer Bayramı ilk olarak 1924'te "Başkumandan Zaferi" olarak kutlamaya başladık. 1926 yılından itibaren de "Zafer Bayramı" adıyla kutlamayı sürdürüyoruz. Milli birlik ve beraberliğimizin pekiştirildiği bu büyük zaferi nesilden nesile taşımak, aynı coşkuyu sürdürmek hatta daha da arttırmak en önemli görevlerimizden biri.

30 Ağustos zaferi gibi tarih sahnesinde büyük galibiyetler alıp bağımsızlığını kazanmış olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak 102 yıl önce bizlere armağan edilen zaferin kıymetini anlayabilmemiz için bugünün dünyasına bakıp durumu idrak etmemiz zor değil. Şehitlerimizin kanları ile kazanılan savaşlar bizi birbirimize daha çok kenetliyor, vatanımıza bayrağımıza daha da bağlı hale getiriyor.

Ortak bir tarihi paylaşmak, aradan 102 yıl geçmiş olsa bile kazanılan bir zaferi kutlamak, her millete nasip olmaz. Birkaç nesil geriye gittiğimizde hepimizin soyunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı için can vermiş şehitler olduğu karşımıza çıkıyor. Milyonlarca Suriyeliyi barındırdığımız bugünlerde bu büyük zaferin anlam ve önemi daha da öne çıkıyor. Millilik bilinci olmayan, bayrağını kutsal saymayan, düşmana karşı can vererek topraklarını korumamış olan toplumlar Suriye'de olduğu gibi kendi içlerinde birbirine düşerek, ülkelerinden kaçmak mecburiyetinde kalıyor.

Ne mutlu ki bizlere Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ı ile Çerkez’i ile Arnavut'u ile sorunsuz olarak aynı bayrak altında yaşamanın, en büyük gurur ve mutluluk olduğunun ve bunun için geçmişte büyük bedeller ödendiğinin farkındayız. 30 Ağustos Zafer Bayramı gibi ülkemiz için önemli günleri bizden sonraki kuşaklara aktarmamız, ülkemizin sonsuza kadar dimdik ayakta kalması için ihmal edilmemesi gereken bir konu. Zafer Bayramı için yapılan törenlerin yanında Bursamız’daki birçok caddenin bayraklarla ve Atatürk posterleri ile bezenmiş olması çok hoş fakat bunun yanında Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne bir önerim olacak.

Her gün binlerce kişinin kullandığı Osmangazi Metro İstasyonu’nun duvarlarında yıllardan beri Osmanlı dönemi Bursa fotoğrafları var. Bu istasyonu kullanan yolcular artık bu fotoğrafları ezberledi. Dün 30 Ağustos idi. Sonrasında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gibi bayramlarımız kutlanacak. Osmangazi Metro İstasyonu’nun peron duvarlarına bu önemli Milli bayramlarımızı anlatan yeni afiş ve posterlerin asılmasının zamanı geldi. Test ettiğim bir gerçek var ki, şu an okullarda öğrenim gören ortaokul, lise çağındaki öğrencilerin Cumhuriyet tarihi ve kazanılan büyük zaferlerle ilgili bilgisi yetersiz. Onlara tarihimizi daha iyi öğretip bu tarihle gururlanmalarını sağlamak ve hepsinin birer şehit torunu olduğunu idrak ettirmemiz hayati önem taşıyor. Bir taraftan da okullarımızda öğrenim gören yüz binlerce sığınmacı öğrenciyi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bilinci ile yetiştirip ortak tarihimizi öğretmemiz gerekli. Büyük Zafer'in 102. yıldönümünde bize bu toprakları armağan eden şehitlerimizi bir kez daha saygı ve sevgiyle yad ediyoruz mekanları cennet olsun.

SAĞLICAKLA KALIN…