Hava Durumu

Trump'ın yaveri Arap kralları

Yazının Giriş Tarihi: 21.05.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.05.2025 00:05

Emlakçı Donald Trump çıktığı Ortadoğu turunda 3 Arap ülkesini ziyaret ederek ticari zekasını kullandı ve şovunu yaptı. Üzerine de, keyifle dalgasını geçti. Biliyoruz ki ABD ne kadar bir süper güç olsa da, işler dışarıdan göründüğü gibi değil.

Çin karşısında gerileyen bir ekonomi, trilyonlarca dolar borç ve sokaklarda yatan milyonlarca evsiz artık ABD deyince ilk aklımıza gelenler. İkinci başkanlık dönemini yaşayan Trump, ülkesi içindeki kamu düzenini yeniden yapılandırmak ve devasa borçları ödeyebilmek için ezebileceği hangi ülke varsa bunu sonuna kadar değerlendiriyor.

Bu anlamda, Trump için hem ABD başkanı hem emlakçı, hem fırsatçı, hem kibirli hem de kendisi karşısında titreyen kim varsa, dibine kadar kullanmayı iyi bilen vasıflarını sayabiliriz. Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni turlayan Trump, 3 trilyon 200 milyar dolarlık, başta silah satış anlaşmaları olmak üzere çeşitli ticari anlaşmaları yaptı, ağzı kulaklarında, başkanlık uçağına binerek ülkesine geri döndü.

Anlaşmaları yaptığı ülkelerin profillerine bakarsak, hepsi demokrasiden uzak, krallıklarla yönetilen Müslümanız diyen petrol zengini ülkeler. ABD ve işbirlikçisi katil İsrail karşısında dik duramayan, omurgasız Arap kralları, varlıklarını ABD ve onun başkanlarına borçlular, çünkü yönetim şekilleri çağımıza uygun değil ve ABD'nin tertipleyeceği bir darbe ile ipin ucunda sallanacaklarını iyi biliyorlar.

İşte bu yüzden de Trump'ın karşısında daha sevimli görünebilmek için şekilden şekile giriyorlar. Trump'ın bu ziyareti ile bir kez daha gördük ki, petrol parası üzerine oturmuş, demokrasiden öcü gibi korkan Arap kralları, sahip oldukları toprakları sömürebilmek için boyunlarına takılan tasmanın ucunu tutan ABD'den gerçek anlamda korkuyorlar. Ve biz de biliyoruz ki paraları olmasa emlakçı Trump onların yüzüne bile bakmaz. Tabir caiz ise sırf zengin Arap ülkelerine sövüşlemek için Trump'ın yaptığı ziyaretler hedefine ulaştı. ABD başkanının, Ortadoğu turu öncesinde Ürdün kralı Abdullah, Trump'ı Oval Ofis'te ziyaret etmişti. Ürdün kralının görüşme esnasında, Trump'ın karşısında ne kadar ürkek, tedirgin ve kendine güvensiz duruşu dikkatimizi çekmişti. Ama bunun çok daha fazlasının mümkün olduğuna, geçtiğimiz günlerde şahit olduk.

Koltuklarını kaybetmemek için Trump'ın etrafında fır dönen ve ceplerindeki bütün parayı ABD'ye hediye eden ülkelerden biri olan Suudi Arabistan'a bir bakalım. Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın ekranlara yansıyan bir görüntüsü özellikle dikkatimi çekti. Veliaht Prens, Trump ile ayaktayken sohbet ediyor, aynı esnada tam karşılarında yerel müzik yapan Suudi Arabistanlı erkekler var. İkili bunları izlerken gülüş cümbüş sohbet ediyor. Prens Muhammed Bin Selman bir an keyiften aşırı güldüğünü hatta cıvıttığını düşünüyor ki, kendisini toparlıyor, muhtemelen benim karşımda ABD başkanı var, bu kadar kendimi salmayayım diyor ve bir saniye içerisinde hazır ola geçiyor.

Selman'ın bu anlık değişimi aklıma askerlik günlerimi getirdi. Askerlik yapanlar bilirler, askerlerin kendi aralarındaki eğlenceli sohbeti anında kahkahalar atılırken, ansızın yanlarında rütbeli bir komutan belirince ortam hemen değişir ve hazır ola geçilir. Bu durumda prensin ruh halini az çok anlayabiliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti esnasında ise durum daha vahim. Müslüman olarak bildiğimiz Arap Emirlikleri'nde Trump için hazırlanan gösteri hepimize hayrete düşürdü.

Bu ülkenin kadınlarının Trump'ın yoluna, sağlı sollu dizilip, uzun saçlarını sağa sola doğru yelpaze gibi savurup erotik mesajlar veren dansları gerçek Müslümanları rencide etti. Sonradan öğrendik ki, geleneklerinde olan bu dans cahiliye döneminden kalmaymış. İsrail'in abisi, ellerinden Müslüman kanı damlayan, ABD başkanına yapılan şaklabanlıklar, bu ülkelerin Müslümanlığı hakkında da şüphe yaratıyor. Fakat belli ki, beline kadar saçları olan bu kadınları, Trump'ın karşısına dizip dans ettirmek kendilerini utandırmıyor.

Din kardeşi olarak, İslamiyet adına, terörist İsrail ve Gazze'deki Irak'taki Müslümanların canını yok sayan ABD'ye karşı ne yazık ki bu Araplarla yol yürümek zorundayız. Fakat gel gör ki, bunlarla değil yol yürümek, adım atmak bile mümkün değil. İsrail'in Gazze'deki soykırımı artarak devam eder. ABD silah ve maddi desteğini sürdürürken bırakın bu Arap ülkelerinin Trump'a böyle yağcılık yapmasını, kapılarından içeriye sokmayıp bir dolarlık bile silah almamaları gerekirdi.

Eğer ki, topa, tüfeğe, uçağa, tanka çok ihtiyaçları varsa, Çin ve Rusya'yı tercih etmeleri en mantıklı seçenek olurdu. Üstelik bizim gibi NATO üyesi de değiller, bu yönden onları bağlayan bir durum da yok. Gördüğümüz bu manzaralar karşısında, keşke Almanlar, Ruslar ya da Japonlar Müslüman olsalardı da biz bu yolu onlarla yürüyüp, mücadele verseydik demekten kendimi alamıyorum.

SAĞLICAKLA KALIN

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.