Birçoğumuzun ilk defa duyduğu iki kelime, Türkiye gündemine oturdu. Mutlak butlan, günlük konuşmalarımızda kullanmadığımız Arapça kökenli hukuki bir terim. Geçersiz anlamının yanında, kesin hükümsüzlük vasfını da taşımakta. Bu kelimelerin bugünlerde sıkça telaffuz edilmesinin yegâne sebebi CHP'nin, 4-5 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen 38.Olağan Kurultayı'ndaki şaibe iddiaları. Bu kurultayda genel başkanlık için Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel yarışmış ve Özel yeni genel başkan olarak seçilmişti. 6 Nisan 2025 tarihinde de Cumhuriyet Halk Partisi 21. Olağanüstü Kurultay'ını gerçekleştirdi.
Olağanüstü Kurultay öncesi Genel Başkan Özgür Özel yaptığı açıklamada, amaçlarının partiye kayyum atanması olasılığının önüne geçmek olduğunu söylemişti. CHP neden bunları yaşıyor, sebebine bakalım. CHP'li eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile bazı delegeler 38.Olağan Kurultay'da, Özgür Özel'in kazanması için çok sayıda delegeye rüşvet babında para ve hediyeler verildiğini ya da mevki, makam vaad edildiğini iddia ederek bu kurultayın iptali ve yetkili kurumların görevden uzaklaştırılması talebiyle davalar açtılar.
Savaş ve bazı delegelerin açtığı davalar, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından birleştirildi. Bu dava ile mutlak butlan gündeme gelirken bir de ceza davası açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kurultayda usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla ilgili olarak soruşturmayı başlattı ve hazırlanan iddianame 3 Haziran'da kabul edilerek, 30 Haziran tarihine mahkeme günü verildi. İddianamenin temelinde, şu an tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da dahil olduğu 12 şüpheli hakkında oylamaya hile karıştırma suçundan bir yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası da isteniyor.
İddianamede Cumhuriyet Halk Partisi'nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, şikâyetçi olan eski Hatay Belediye Başkanı Lütfi Savaş'a ise müşteki sıfatı ile yer verilmekte. 30 Haziran’da görülen davada tahmin edildiği gibi bir sonuç çıkmadı ve bir sonraki dava, 8 Eylül 2025 tarihine ertelendi. Genel başkanlık seçimini Özgür Özel'in kazanması için delegelere cep telefonları, Dolar'lar hatta daireler dağıtıldı iddiaları üzerine açılan bu davada mutlak butlan kararı çıkarsa ne olacak?
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 38. Olağan Kurultayı'nın sonucu geçersiz sayılacak. Bunun sonucu olarak Özgür Özel'in genel başkanlığı düşecek. Parti Genel başkansız kalınca, mağdur sıfatıyla davada yerini alan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kayyum olarak genel başkanlık görevine getirilmesi mümkün olacak. Fakat bu göreve illaki Kılıçdaroğlu getirilecek diye bir durum söz konusu değil.
Bu kişi bir parti meclisi üyesi de olabilir ya da geçmiş genel başkanlardan, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin gibi bir isim de olabilir. Farklı bir görüşe göre böyle bir durumun oluşması ile mahkeme heyetinin ne eski ne de yeni yönetimdekileri kayyum olarak belirlemeyeceği iddiası da var. Bu durumda CHP ile alakası olmayan herhangi bir kişi partinin genel başkanı olabilir denilmekte.
Bu durumda da en geç 40 gün içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi yeni genel başkanını seçmek için tekrar kurultayı toplamak zorunda kalacak. İşte tam burası da dananın kuyruğunun koptuğu nokta. Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, mahkemenin böyle bir karar alması halinde partiyi kayyuma teslim etmektense kendisinin genel başkanlık koltuğuna oturacağını açıklaması, CHP içinde bir anda ortalığı karıştırdı. Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerinin ardından CHP'den art arda farklı sesler çıkmaya başladı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Kurultay davası ile ilgili olarak kayyum ve mutlak butlan tartışmalarında eleştirilerin hedefi olan Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verdiğini ilan etti.
Diğer bir taraftan da, 8 Eylül tarihine ertelenen davada mahkeme yetkinin YSK'da olduğunu belirtip davayı reddedebilir. Kılıçdaroğlu'nun mahkemenin vereceği görevi kabul edip genel başkanlık koltuğuna geçici süreyle de olsa otururum demesi mevcut Genel Başkan Özgür Özel ve yönetim kadrosunun tepkisine sebep oldu.
Konuya müdahil olan CHP'nin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin, Özgür Özel'e destek vererek, Kemal Kılıçdaroğlu için "Hayır, olmadı çünkü kendisi 'Ben geleceğim, bıraktığım yerden devam edeceğim' diyor. Bu yaklaşımın fayda sağlayacağını düşünmüyorum, bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmedim" diyerek CHP içindeki ikiye bölünmenin ne kadar büyük bir aşamaya geldiğini bize gösteriyor. İddianamede, Bursa'yı ilgilendiren önemli bir nokta da var.
Özgür Özel'in genel başkanlık seçimini kazandığı takdirde verilen vaatlerden bir tanesi de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile alakalı. Özel, kazandığı takdirde, Bozbey'i Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı göstereceğini söylemiş. Eğer bu iddia doğru ise siyasette her zaman olan bir durum. Sonuç itibariyle Bozbey Nilüfer'den 20 yıllık belediye başkanlığı tecrübesine sahip bir isim. Bir partinin genel başkanlığına aday olan kişi, seçildiğim takdirde şu kişilere şu görevleri vereceğim der. Ya da bir belediye başkanı adayı, seçimlerden önce kendisine destek, veren oy toplamak için onunla birlikte mücadele eden kişilere seçilirsem seni müdür yapacağım ya da daire başkanı yapacağım diye vaatlerde bulunabilir, bunlar gayet olağan durumlar.
Bu davadan nasıl bir sonuç çıkacak bilemiyoruz. CHP'li yöneticilerin iddia ettiği gibi tamamen siyasi bir davada olabilir tam tersi Lütfi Savaş ve bazı delegelerin iddiaları doğru da çıkabilir. Ama diyeceğimiz şudur ki; Cumhuriyet Halk Partisi içindeki bu ayrışmayı büyütmeyin, yapmayın, etmeyin size oy veren seçmelerinizi düşünün kendi aranızdaki bu tartışmayı ivedi olarak sonlandırın.
Yıllar sonra sizi Türkiye'nin birinci partisi yapan, iktidar yolunu açan geniş bir kitleyi hayal kırıklığına uğratmayın. Öyle ya da böyle ne olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde bulunun. Eski ya da yeni genel başkanı destekleyen üst düzey yöneticilerinizle birbirinize çelme takmayı bırakın. Bunlar ne kadar parti içi meseledir deseniz de size oy veren seçmen sizi bu hallerde görmek istemiyor. Demokrasi çok seslilik demektir, fakat bu çok seslilik uzlaşmaya varılırsa demokratik bir ortam oluşur. Uzlaşın, anlaşın size duyulan güveni yerle yeksan etmeyin.
SAĞLICAKLA KALIN