Hava Durumu

Yine korku, yine tedirginlik

Yazının Giriş Tarihi: 13.08.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.08.2025 00:05

Deprem kendini unutturmuyor; ‘her an gelebilirim her an en yakınınızdayım’ diyor.

Geçtiğimiz hafta pazar günü saat 19.53’te Balıkesir, Sındırgı merkezli olarak 6,1 şiddetinde meydana gelen deprem Bursa'yı da ciddi anlamda salladı.

Yaklaşık 15 saniye süren, Bursalıların yüreğine ağzına getiren sarsıntı ile birlikte şehrin sakinleri yine kendilerini sokaklara, caddelere, parklara, bahçelere atarak güvenmedikleri binalarından uzaklaştı.

Korktuk, panik olduk!
Aslında bizi korkutan deprem değil, dünya standartlarının altındaki, depremlerde yıkılan, hatta durduğu yerde çöken binalarımız.

***

Çok değil, kısa bir süre önce 30 Temmuz 2025'te Rusya'nın Kamçatka Yarımadası açıklarında 8,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini hepimiz biliyoruz.

Depremin büyüklüğü tüm dünyanın dikkatini çekerken, bir kişinin bile hayatını kaybetmemiş olması bizler için büyük bir ders niteliği taşıyor.

ABD Jeolojik Araştırma Kurumu'nun listesine göre şimdiye kadar dünyada kaydedilen en büyük depremler ve dereceleri şu şekilde; Biobio Şili 1960 yılında 9,5 şiddetinde, Alaska ABD 1964 yılında 9,2 şiddetinde, Sumatra Endonezya 2004 yılında 9,1 şiddetinde, Tohoku Japonya 2011 yılında 9,1 şiddetinde.

Listeye baktığımızda, dünyanın farklı ülkelerinde Türkiye'de yaşadığımız depremlere göre çok daha şiddetli felaketlerin yaşanmış olduğunu görüyoruz.

Depremin şiddeti, Richter ölçeğinin bir karşılığı olan deprem sırasında salınan enerjinin patlayıcılar cinsinden miktarına göre belirleniyor.

Örneğin; iki büyüklüğündeki bir depremde 56 kilogram patlayıcıya eşit miktarda enerji salınır.

Fakat bu enerji çok geniş bir alana salındığı için hiçbir şey hissetmiyoruz.

Altı büyüklüğündeki bir deprem ise yaklaşık olarak, 56 milyon kilo patlayıcıya eşittir; bu da hemen hemen Hiroşima'ya atılan atom bombasından yayılan enerji kadardır.

Burada bilmemiz gereken en önemli noktalardan bir tanesi, 6 büyüklüğündeki bir deprem, 5 büyüklüğündeki bir depremden 10 kat büyük ama 30 kat güçlüdür yani 30 kat daha fazla enerji salar!

Depremler, Richter ölçeği ile ölçüldüğünde birer derece artarken her bir derece, depremin büyüklüğünü 10 kat, gücünü ise 30 kat arttırır.

6 şiddetindeki bir deprem ile 7,5 şiddetindeki bir deprem arasında ortalama 45 misli daha fazla binaları sallama, dolayısıyla yıkıma etkisi oluşur.

Buradan yola çıkarak, Rusya'da yaşanan 8,8 lik deprem ile Balıkesir Sındırgı'da yaşanan 6,1'lik deprem arasındaki yıkıcılık etkisini rahatça tahmin edebiliriz.

Depremin yıkıcı etki göstermesinde büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı ve yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık en önemli etkenler.

Yukarıdaki saydıklarımızdan müdahale edebileceğimiz sadece binalarımızın dayanıklı olması.

Diğer bir deyişle depremin büyüklüğünü azaltma imkânımız yok, odak derinliğini daha dibe indirme teknolojimiz mevcut değil, uzaklığını da binlerce kilometre daha uzağa nakletme durumumuz söz konusu değil.

Geldiğimiz nokta, sağlam zemine yapılmış, olan sağlam binalara sahip olmamız gerekliliği.

***

Türkiye'nin ve Bursa'nın dört bir yanı tespit edilmiş fay hatları ile dolu.

Mesele, tespit edilmiş fay hatları ile bitmiyor.

Henüz varlığının farkında olmadığımız ve yaşadığımız depremlerle ‘ben de varım’ diyen yeni fay hatları da karşımıza çıkıyor.

1935 yılından bugüne deprem jeolojisi ve diri fay hatları hakkında bilgi üreten MTA'nın yaptığı çalışmaya göre Bursa'da; Bursa Fayı, Orhaneli Fayı, Mustafa Kemalpaşa Fayı Uluabat

Fayı ,Soğukpınar Fayı, İnegöl Fay Zonu, Orhangazi Fayı, İznik-Mekece Fayı, Gençali Fayı, Gemlik Fayı, Barakfaki Fayı, Kestel Fayı, Oylat Fayı isimleri verilen her an büyük deprem üretme kapasitesine sahip çok sayıda fay mevcut.

Çocukken saklambaç oynardık belli bir rakama kadar saydıktan sonra gözlerimizi açmadan önce ‘sağım, solum, önüm, arkam’ sobe derdik.

Şehrimizdeki faylarda aynen bu şekilde; sağımızda, solumuzda, önümüzde, arkamızda her an her yerde bir deprem tehlikesi yaratarak bize ‘sobe’ diyebilir.

Ve bu fay hatlarının ortalama 7,2 ve 7,5 şiddetinde deprem üretebileceği bilgileri var!

***

Bursa'mızın zeminine gelince, yapılaşmanın olduğu alanlar bakımından durum içler acısı.

Yapılan ölçümlerde Bursa zeminin yüzde 41,51'i yapılaşma açısından sağlam çıkıyor.

Kalan yaklaşık yüzde 60'lık zemin bina yapımı için uygun değil.

Yaşadığımız deprem korkusunda en büyük pay geçmişte yapılan denetimsiz binalar.

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde yıkılan binaların yüzde 97'si 2000 yılı öncesi yapılanlardı.

2000'den sonra yapılan ve yıkıma uğrayan yüzde 3'lük binaların birçoğu da tamamen çökmedi, yan ya da arkaya doğru yattı.

Bu istatistik rakamının ardından, Bursa ile ilgili diğer bir istatistik rakamı bizim için oldukça önemli. TÜİK verilerine göre Bursa'daki yapı stokunun yüzde 55'inden fazlası, 2000 yılı öncesine ait binalardan oluşuyor.

Bu sayıda bize diyor ki; olası şiddetli bir depremde Bursa nüfusunun yüzde 55’inden fazlası çok büyük risk altında!

En temel ihtiyaç can güvenliğidir ve depremde kitlesel ölümlerde halkın genel can güvenliği için en büyük tehlikeyi arz etmektedir.

Kaplumbağa hızı ile ilerleyen kentsel dönüşüm karşısında, olası bir deprem buna uyum sağlayarak "Siz kentsel dönüşümü bitirin, ben sizin o zaman sallarım. Hadi, elinize çabuk tutun da ölmeyin" derse şanslıyız…

SAĞLICAKLA KALIN!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.