Kentler kalabalık, dertler çok.
Bize özgü değil bu durum.
Japonya’yı, Çin’i, Hindistan’ı düşünün.
Bazen Bursa’nın keşmekeşinden şikâyet ederken, durup ‘halimize şükretmek mi gerek acaba?’ diye sorgulamaya başlıyorum.
Hindistan’daki görüntüleri belki görmüşsünüzdür; tepeleme insan dolu metroların hareket etmeye mecali kalmamış; ya öyle olsaydık, ne yapardık?
Gelişmeler ışığında tabiri caizse dünya genelindeki patlayan nüfusu kaliteli bir şekilde yaşatabilmek için de bir çözüm bulmak gerek.
-Nüfusun yaşlandığı, doğum hızının düştüğü vb. argümanlarla tezimi çürütmek isteyebilirsiniz. Ancak şu tespiti unutmayalım:
15 Kasım 2022'de dünya nüfusu 8 milyara ulaştı ve bu insan gelişiminde bir dönüm noktası oldu. Dünya nüfusunun 7 milyardan 8 milyara çıkması 12 yıl sürerken, 9 milyara ulaşması yaklaşık 15 yıl, yani 2037'ye kadar sürecek.
Yani her ne olursa olsun sayımız artıyor!-
Peki, düzen nasıl sağlanacak?
‘Akıllı Şehir’ ifadesi buna yanıt olarak gündemde.
***
“Akıllı şehir; veri toplamak için farklı türde elektronik nesnelerin interneti sensörlerini kullanan ve daha sonra varlıkları, kaynakları ve hizmetleri verimli bir şekilde yönetmek için bu verilerden elde edilen bilgileri kullanan bir kentsel alandır” şeklinde tanımlanıyor.
Bu, trafik ve ulaşım sistemlerini, enerji santrallerini, kamu hizmetlerini, su şebekelerini, atık yönetimini, suç tespitini, bilgi sistemlerini, okulları, kütüphaneleri, hastaneleri ve diğer topluluk hizmetlerini izlemek ve yönetmek için vatandaşlardan, cihazlardan ve varlıklardan toplanan verileri ve analizler içeriyor.
Yani teknolojiden kaçmak mümkün değil.
Bu kapsamda dünyada kentlerin akıllı şehircilik, dijital dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma alanlarındaki performanslarını değerlendiren ICF (Akıllı Topluluk Forumu), Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin dijital şehircilik uygulamaları sonucunda daha önceden ‘Smart21 Communities of 2025’ listesine seçtiği Bursa’yı, bu kez ‘Top7 Intelligent Communities’ listesine seçerek dünyanın en akıllı 7 kentinden biri olarak gösterdi.
Elbette kent adına önemli bir gelişme.
Bazen hiçbir şey yapılmıyormuş hissine kapılıyor olabiliriz ancak bu tip değerlendirmeler hizmetlerin varlığını kanıtlıyor.
Yeterli olup, olmadığını tartışmak ise ayrı bir mesele!
Daha önceki değerlendirmeler sonucu 2005’in en iyi 21 kenti arasına girmeyi başaran Bursa, yeni gelişmeyle birlikte çıtayı yukarı taşıdı. Bursa, ‘ICF Top7’ listesine yükselen ve bu düzeyde ülkemizi temsil eden ilk şehir olma ünvanını da kazandı. Aralık 2025’te Vietnam’da yapılacak toplantıda ise ‘Intelligent Community of the Year 2025’ (Yılın En Akıllı Şehri) ödülü verilecek.
***
Tabii ‘Akıllı Şehir’ demek için bazı kriterlere bakılıyor.
Tespitlere göre Bursa; şehir genelinde ücretsiz Wi-Fi, gerçek zamanlı gözetim sistemleri, akıllı aydınlatma ve etkileşimli kent mobilyaları ile dijital bağlantıyı ve kamu hizmetlerini önemli ölçüde geliştirmiş durumda.
Girişimciliği, teknolojik ilerlemeyi, Endüstri 4.0’ün benimsemesini teşvik eden B-CUBE Akıllı Şehir ve İnovasyon Merkezi ve Bursa Model Fabrikası gibi girişimler aracılığıyla güçlü bir inovasyon ekosisteminin katkısı büyük.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bursalıların hayatını kolaylaştırmaya dönük uygulamaları, kurumun tüm birimleriyle hayata geçirmek için çalışıyoruz. Bilimsel veriler ışığında teknolojiyle donatılmış bir kent hedefiyle projeler geliştiriyoruz.
Bursa, Top7 listesine yükselen ve bu düzeyde ülkemizi temsil eden ilk şehir olmayı başardı. Akıllı şehircilik alanında çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz!”
Çünkü akıllı şehir artık bir ihtiyaç!
***
Atlamamamız gereken bir mesele bulunuyor.
Şehir istediği kadar akıllı olsun hatta evler, arabalar da.
Yapay zekâ teknolojisi her geçen gün kendisini geliştirirken, ne yazık ki insanların belki kolaylaşmaya başlayan bilgi erişiminden kaynaklı kendilerini geliştirme çabası ortadan kalktı.
Dilerim ki bir gün bilim insanlarımızın başarılarını da konuşuruz…