‘Bir zafer var’

Bir ‘Zafer Bayramı’na daha erişmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Çok sayıda sorun yaşıyor ama milli bayram coşkusuyla bir araya gelebiliyoruz.

Çocuklara, gençlere ülke tarihini anlatabilmek için de en doğru zaman.

Çünkü okullarda anlatılanlar yeterli olmuyor; öğrenciler tarihe, ezberleyerek geçmeleri gereken bir ders gözüyle baktıkları için asla gerçek bir öğrenme gerçekleşmiyor!
Yanlış anlaşılmasın; suçlu olan öğrenciler değil elbette.

Müfredat ve onu aktaran öğretmenlerin bu yanlış gidişattaki payı çok fazla.

Savaşların, anlaşmaların, kuruluş ve yıkılışların yıllarını ezberletmek, kitaplarda yer alan bilgileri dümdüz metin şeklinde okumak-okutmak eğitim-öğretim olmasa gerek!

En ufak eleştiriden rutubet kapan öğretmenler, kabul edelim ki eski idealist yaklaşımın yanından bile geçmiyorlar.

Hiç unutmam…

Lisedeki tarih öğretmenim Genç Osman’ın katlini anlatırken yüzüne acı çökmüş, bize de hissettirmişti.

Belki gününü, yılını aklımda hiç tutamadım ama nerede ve nasıl gerçekleştiğini, Osmanlı tarihindeki etkisini çok iyi biliyorum.

Demem o ki bugün hep birlikte Zafer Bayramı kutlayacağız.

Ancak bu ülkenin nasıl savunulduğunu, kazanıldığını anlatmadan, öğretmeden bir anlamı yok.

30 Ağustos demek yalnızca; konser, yürüyüş, eğlence, şamata olmamalı…

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının verdiği mücadeleyi bilip; ülkeye karşı sorumluluğun olduğu bilincini yerleştirebilmek de olmalı!

***

Peki, neden 30 Ağustos’u kutluyoruz?

Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur.

İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.

Sokak röportajlarında, ülkenin kurucusu sorulduğunda cevabı bilmeyen ya da bugünün siyasi figürlerini ülkenin kurucusu zannedenler mevcut.

Gençler eğer bir şeyleri bilmiyor, önemini kavrayamıyorsa tek sorumlusu onları büyütenlerdir!

Eleştiri ve sitemlerimi burada noktalıyor, kutlama programlarının ayrıntısına geçiyorum.

***

Geçen seneki kutlama coşkusu eminim ki bu yılda sokaklara taşacak.

Bursa Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere şehrin dört bir köşesinde ilçe belediyeleri de çeşitli programlar düzenliyor.

Bu yıl ‘Bir Zafer Var’ temasıyla düzenlenen etkinlikler dün başladı.

Merinos AKKM’de Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası sahne aldı.

Kurşunlu Tahtalı Çarşı’da da Çalgıcı Mektebi Orkestrası keyifli saatler yaşattı.

Bugün ise;

12.00’de UNESCO Meydanı’nda ’30 Ağustos Bursa’da Zaferin Hafızası’ sergisi, saat 15.00’de Uludağ Üniversitesi Metro İstasyonu’nda ‘Bir Zafer Var’ fotoğraf sergisi izlenime sunulacak.

‘30 Ağustos Zafer Yürüyüşü’ ise saat 20.00’de Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarihi Belediye Binası önünden başlayarak Kültürpark Atatürk Stadyumu girişine (Millet Bahçesi) kadar sürecek.

Nâzım Hikmet’in Kuvâyi Milliye Destanı’nın okunacağı Millet Bahçesi’nde, sevilen sanatçı Göksel sahne alacak.

Yarın ise saat 20.30’da Kültürpark Atatürk Stadyumu girişinde ‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ film gösterimi yapılacak.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tüm vatandaşlara çağrıda bulundu:

“Bursalıları 3 gün boyunca sürecek etkinliklere katılmaya davet ediyorum.”

***

Mahşeri bir kalabalıkla elimizde meşalelerle şehri aydınlatacağız.

Bir bayramımızı daha coşkuyla kutlayacağız.

Umarım ki neyin-ne olduğunun idrakiyle bunu yapıyor olur; ülkenin geleceği için ‘vatan sevgisi’ mefhumunu hiç kaybetmeyiz.

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu ve daim olsun!

Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, ülke uğruna canını feda eden tüm şehirlerimizi minnet ve saygı ile anıyorum…