Cerrah kalmayacak!

Ülkede belli başlı sorunlar var.

Ekonomi kısmına değinmek içimden gelmiyor; eğitimi zaten yeni eleştirdik o halde geriye sağlık kaldı!
Bursa’da randevu bulma çilesi her geçen gün katlanıyor.

Diğer illerde yaşayan tanıdıklarım ise; bu duruma bir anlam veremiyor.

Elbette yine bekleme süreleri oluyor anca bizdeki gibi değil.

Nüfus patlaması yaşıyoruz; çılgınca göç almaya devam ettiğimiz sürece de kentin hem hizmet ücretleri tırmanacak hem de kalabalıktan ne özelde ne de kamuda yer bulamayacağız.

Şu anda farkında olmadığımız ancak ihtiyaç hâlinde çok acı çekeceğimiz bir sorun daha mevcut:

Bazı branşlarda doktor bulunamıyor!

***
Daha önceki yıllarda bununla ilgili uyarıda bulunan Bursa Tabip Odası eski Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş şu ifadeleri kullanmıştı:

“Doktorlar yurt dışına işlerini yapamadıkları, tükendikleri için gidiyorlar. Olanağını bulan kamudan özele geçiyor. Muayenehane açıyor ya da ülkesini terk ediyor. Vatandaş sisteme kızsın, hekime değil.

Desinler ki, ‘İşleri düzeltin biz de hekimden gereken hizmeti alalım.’ Gidenler yetişmiş, nitelikli doktorlar. Ülke bunları kaybediyor ama vatandaş geleceğini kaybettiğini fark etmiyor. Çocuk cerrahisinde yüzde 60 boşalma var. Yarın bir gün kadın doğum uzmanı, genel cerrah bulunamayacak!”

Röportajı 2023’te gerçekleştirmişiz; işi ciddiye alıp da bir önlem düşünen oldu mu?

Yalnızca doktorların yurt dışına gitmesi değil; yeni yetişen doktor adaylarının da kritik branşları seçmemeleri geleceğimiz adına endişe verici.

***

Önce neler olduğuna sonra gençlerin tercihlerinin neden değiştiğine bakalım…

Aposto’ya göre; doktorluğun gözde ve saygın zamanları mazide bir anı.

Meslekte yaşanan sorunlar ve ülkenin gidişatı nedeniyle planlarını güncelleyen gençlerin algısı şu:

“Asla emeğimin karşılığını alamayacaksam neden kendimi zorlayayım?

Daha popüler olan, çok daha fazla para kazandıran branşları seçerim.”

Bazı tıp öğrencilerinden de benzer şeyleri duyuyorum.

Estetik Cerrahi alanına rağbet olduğunu gözlemliyorum.

İnsanların güzel görünmek adına tek tipleşmeyi seçtiği bu çağda; şüphesiz ki en iyi kazanç bu alanda.

Çalışan azlığından iş yükü artan doktorlar ve şiddet vakalarını düşününce gençleri suçlamaya hakkımız yok!

***

Bu yıl çocuk yoğun bakım kadrolarının yüzde 74’ü, yenidoğan kadrolarının yüzde 55’i ve Çocuk Hematoloji-Onkoloji kadrolarının yüzde 46’sı boş kaldı!

Cerrahi alanında da vahim bir tablo söz konusu.

Göğüs cerrahisinde 103 kontenjanın 43’ü, kalp ve damar cerrahisinde 177 kontenjanın 56’sı, genel cerrahide 407 kontenjanın 127’si, beyin ve sinir cerrahisinde ise 192 kontenjanın 50’si boş kaldı!

Tüm bu veriler 2024’e ait.

Ayrıca 2024 yılında 2 bin 692 doktor yurt dışına gitmek için başvuruda bulundu!

Onlarla birlikte riske giren yalnızca branş hekimlerini bulmak değil.

Yeni hekimleri yetiştirecek beyin gücünü de kaybediyoruz.

***

Yine Aposto’dan bir alıntı yapmak istiyorum.

Haberde yer alan Karadeniz’in bir ilçesinde zorunlu hizmet görevinde olan bir doktor şunları söylüyor:

“Bu biraz ağır gelebilir ama uzmanlıkta zorunlu hizmet olmasa, doktor görmeyecek bir sürü il var. Yan dalları geçtim bazı bölümlerin uzmanı çoğu ilde bile yok. Hastalarımızın bir kısmı düzenli olarak Samsun’a, Giresun’a, Ankara’ya gitmek zorunda.”

Bir diğeri de:

“Zorunlu hizmet için geldiğim ilde yaşadığım en önemli sorun hastalara bakarken bana dayatılan hız baskısı. Hasta çok olduğu için hızlı olmalıyım. Hastane yönetiminin benden beklediği de bir kota var. Ayrıca uzman az olduğu için yığılma yaşanıyor…”

***

Daha fazla örnek sunmak olanları değiştirir mi?

Bence mesaj net:

Yakında maddi gücü yetenler sağlıklarına kavuşabilmek için servet öderken, gücü yetemeyenler hayatını kaybedecek.

Buna da ‘doğal seleksiyon’ diyecek ve kabulleneceğiz…