Hava Durumu

Halil: Altı sıfırın biri geri geldi

Yazının Giriş Tarihi: 14.02.2025 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.02.2025 00:05

‘Enflasyon ve vergiler’ gündemimizden düşmezken, ekonominin gidişatı hakkında Bursa SMMM Odası Başkanı Hüseyin Halil; “2025, geçen seneden daha da zor olacak. Hem ekonomi hem de toplumsal yapının yeniden şekilleneceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye olarak zor zamanları geride bırakırken, daha da zor günlere ‘merhaba’ dedik. Asgari ücret, alım gücü, hanehalkının geçim derdi gibi başlıklar gündemimizden düşmez oldu. Bugüne kadar ekonomik kriz hakkında her kesimin fikrini sorduk; 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 yılı beklentilerini dinledik. Şimdi söz mali müşavirlerde.

Kişilerin-kurumların hesap bilgilerini düzenleyen, analiz eden; varlık, borç, sermaye hesabı girişlerini yapan ve ticaretle-vergilendirmenin nabzını tutan mesleğin temsilcisi Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Başkanı Hüseyin Halil ile ekonomiyi konuştuk. 2025 için öngörülerini paylaşan Başkan, bizi bekleyen vergi yağmurundan ve olası iflaslardan bahsetti; ‘asgari ücrete ara zam yok’ dedi.

İyi ihtimaller üzerinde durmak isterdik ancak muhasebe yanılmaz!

Gerçeklerle sizi baş başa bırakıyorum…

EKONOMİDE RESTORASYON

2024 yılını bir mali müşavir olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hem devlet hem de işveren tarafını daha net gördüğümüz için daha farklı bir bakış açısı sunabilirim.

2024 şöyleydi; geçen 3-4 yılda yapılan ekonomik program yanlışlığının restorasyonu ve aslında maliye politikalarının bir kısmının toparlanması çalışmalarının olduğu yıldı. Gerçekten pandemi ile maliye politikalarında ve uygulamalarında ciddi hasarlar oluşmuştu. Bunların bir kısmını siyasi otorite; politika değişikliği yaparak yeniden rayına oturtmaya çalıştı.

Zor bir yıl olacağını tahmin ediyorduk, öyle de oldu!

ENFLASYON MUHASEBESİ

Peki, geçtiğimiz yıl önceki dönemlere göre meslek üyelerini zorlayan bir uygulama oldu mu?

Bizim için yılın en sıkıntılı olayı enflasyon muhasebesiydi. Uygulama kafa karışıklığı yarattığı gibi enflasyondan oluşan farklardan dolayı çıkan vergi ödemeleri de can sıktı.

Öyle ki enflasyon düzeltmesi sonucunda bir işletme; hiçbir şey alıp-satmasa bile vergi ödemek zorunda kaldı. Bizce bu adil vergileme değil, enflasyon düzeltmesiydi. ‘Mali tablodaki bozukluk böyle giderilsin’ dendi. Bu sanıyorum geçmiş 4 yılda uygulanan düşük faiz-düşük enflasyon beklentisinin bütçede yarattığı aşındırmayı finanse edebilmek içindi. Bunun da çok mümkün olmadığını biliyorduk ama yılın ortasına kadar bakanlık bu konuda ısrar etti.

STK’ların, odaların; bakanlığa doğrudan bu konuyla ilgili ‘yanlışlık olduğu’ görüşünü bildirmesiyle en azından geçici vergi dönemlerinde KOBİ’lere yansıması olmadı.

TEHLİKE GEÇMEDİ!

‘Enflasyon muhasebesi’ uygulaması tamamen rafa kalktı diyebilir miyiz?

Bu tehlike hâlâ geçmiş değil. Önümüzdeki mart ve nisan ayında belli tutar altında kalan işletmelerde enflasyon düzeltmesinden ötürü farklar nedeniyle vergi ödemeleri oluşacak, işletmeleri zora sokacak. Biz 2025’in daha zor olacağını düşünüyoruz!

NET GELİR KAYBI

Sıradaki soruya cevaben bir ipucu verdiniz. Daha ayrıntılı olarak 2025 yılı için beklentileriniz nelerdir?

2025’in daha zor olacağını; ekonomiyi soğutma çalışmalarının devam edeceğini, asgari ücretin de piyasayı epeyce zorladığını düşünüyoruz. Netice itibariyle hanehalkının reel geliri düştü. Devlet vergileri, cezaları yüzde 45’lik yeniden değerleme oranında artırırken; asgari ücret bunun altında kaldı. Net gelir kaybı söz konusu.

Dolayısıyla bu da perakende, yeme-içme, eğlence sektörüne ve belli başlı harcamalara doğrudan etki ediyor. 2025’te hem ekonomi hem de toplumsal yapının yeniden şekilleneceğini düşünüyorum.

‘ARA ZAM BEKLEMİYORUM’

Milyonlarca çalışan şunu merak ediyor:

Temmuzda asgari ücrete yeniden düzenleme gelir mi?

Ben düzenleme geleceğini düşünmüyorum. Uluslararası piyasalar ve Dünya Bankası bize verdiği kredilerde asgari ücretle ilgili artış oranını zaten söylemişti. Asgari ücretin yetersiz ancak yeniden düzenleme geleceğini sanmıyorum.

FAİZ MALİYETİ ARTTI

Şu anda yaşadığımız alım gücünün hızlı düşüşünü neye bağlıyorsunuz?

1 Ocak 2024’ten 31 Aralık 2024’e kadar dövizde, petrol fiyatında fahiş bir artış olmadı. Personel maliyetleri de 1 Ocak 2024’ten 31 Aralık’a kadar değişmedi.

O zaman bu enflasyon neden oluyor?

Yurt dışından aldığımız ürünlerin fiyatları üretimdeki ara mallar dahil olmak üzere artmadı, işçilik maliyeti de artmadığına göre mal ve hizmet sunan işletmeler ne oldu da zam yapıp vatandaşın cebinden yüzde 50’ye yakın para çekti?

Yüksek faiz uygulaması; siyasal iktidarın geçmiş dört dönemde düşük faizle borçlanan işletmelerin bilançolarında ve gelir tablolarındaki faiz yükünü arttırdı. Reel artan tek maliyet faiz. Bu da tüketiciye yansıtılıyor.

KONKORDATO YA DA TEFECİ

Firmalar faiz yüküyle baş edebilmek için ‘zam yapmak dışında’ hangi yollara başvuruyor?

Şöyle bir örnek verebiliriz: Bankadan politikaya güvenerek bir işletme kredi almış olsun. Kredi kartlarının, kredilerin faizi arttı. Bir önceki yıl para aldık, yatırım yaptık.

Yatırımın geçen yılki faiz yükü 1 birimse, 2 birime çıktı.

Kredi kartı faiz oranı 2 iken şu anda 4.

Yeni finansmana ulaşım noktasında işletmeler hükümetin bu konuda frene basmasıyla zorlanmaya başladı. Kredi muslukları hâlâ açılmış değil.

Zora düşen işletmeler finansmana erişemiyor. Legal finansmana ulaşamayınca konkordato ya da tefeciye mahkûm kalıyorlar.

Konkordato ilan edenlerin sayısı göreceksiniz ki yüzde 100 artacak. Bu bir iflas ertelemedir. Buradan çıkış olmazsa iflaslar başlayacak.

İFLASLAR BAŞLAYACAK

2025’te konkordatodan dönüşler olur mu, öngörünüz nedir?

Bursa yerelinde de pek çok işletmenin bu yolla iflas erteleme aldığını, bu süreçte toparlanmayı beklediğini biliyoruz. Bu politikalar devam ederse geçici koruma alanların yüzde 75’inin iflasa gideceğini, geriye dönüşlerinin olmayacağını düşünüyorum. Bu nedenle ‘2025 daha zor olacak’ diye vurguluyoruz. Faiz hâlâ çok yüksek, düşürülmesi de geç kaldı. Özellikle de yatırıma ilişkin kredilerin faizlerinin düşürülmesi gerekiyor. Altı sıfır atmıştık, birini geri koyduk.

OVP, VERGİ ÖDETECEK!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; “Vergilendirilmeyen alan bırakmayacağız” demişti. Süreç sizce nasıl gelişecek?

Vergi alınmalı ancak ödeme gücüne göre adil bir şekilde yapılmalıdır. Hatırlatmakta fayda var: Orta Vadeli Program’da (OVP) 2025 yılı yoğun bir vergi ödeme dönemi olacak. ‘Ben yatırım yapıyorum, zaten zarar ediyorum vergi ödemiyorum’ devri kapandı.

Sizin aracılığınızla aktaralım; OVP Dahilde İşleme Rejimi ile ilgili ciddi bir değişikliğe gidileceğini düşünüyoruz. Bu da aslında kullanılan bir istisnanın iptali gibi.

Bir parantez açalım, Dahilde İşleme Rejimini açıklar mısınız?

Diyelim ki, kumaş satıyorsunuz. Ham maddeyi yurt dışından alıyor, ülke içinde ciddi bir istihdam yaratıyor ve işlenmiş ürünü ithal ediyorsunuz. Ham maddeyi özellikle ucuz piyasalardan temin ediyorsunuz ve Katma Değer Vergisi ödemiyorsunuz, finansman maliyetine katlanmıyorsunuz. OVP ile bu iptal edilecek. 2025’te bu konuda kesinlikle bir düzenleme bekliyoruz.

BAŞKAN’DAN UYARI:

OTOMOTİVDE ÖTV DÜZENLEMESİ

Ben 1 Temmuz’dan sonra özellikle otomotiv piyasasında ÖTV ile ilgili de düzenleme bekliyorum. ‘6 bin kilometre ve 6 aylık’ istisna kalkınca eli kulağında bunu beklemeye başlasın Türkiye!

AFLAR, BİLİNCİ BOZDU

Madem vergi konusunda bu kadar çok çalışılıyor o halde vergi kayıp-kaçak oranının yüksek oluşu nasıl açıklanabilir?

Maliye Bakanlığı’nın özellikle pandemi döneminde vergi ve vergileme üzerine getirdiği aflarla beraber piyasayı bozan uygulamaları oldu. Her bir af, her bir barış kendi içinde başka sorunları getirdi. Hiç mi olmamalı? Belki 30-40 yılda bir kez. Ama biz son 10 yılda 5 kere vergi affı yaşadık. Bilinç ciddi oranda zedelendi.

Örneğin; yeme-içme sektörüne bir uygulama getirilmişti; ürünü gelip, alıp, giderseniz KDV yüzde 1, orada yerseniz yüzde 10 olacaktı. Nerede yediğinizi ölçen bir terazi var mı? Yok. Orada yendiği halde yüzde 1 kesen işletmeler oluştu. Bu alanı Maliye Bakanlığı açtı. Bakanlık geri adım attı ama bu sırada ciddi vergi kaybı oluştu.

Başka bir uygulamadan da söz etmek istiyorum:

Varlık Barışı uygulaması. Neredeyse on yıl uygulandı. Ülke içinde üretim yapıp, risk alıyorsunuz; yüzde 15-45 arası gelir vergisi ödüyorsunuz. Aynı parayı yurt dışından getirdim derseniz, yüzde 1 oranında vergi ödüyorsunuz hatta hiç ödemiyorsunuz. Bu vergi bilincini ve verginin tabandaki paylaşımını bozdu.

3 AY ZOR GEÇECEK

Son olarak şunu sormak istiyorum:

Bursa SMMM Odası ile TÜRMOB ‘Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’ arasındaki dönem dönem basına yansıyan gerilim hakkında bilgi verir misiniz?

TÜRMOB ile olan sorunumuz şöyle; özellikle enflasyon muhasebesi ve uygulaması konusunda başarısız olduklarını düşünmüş ve eleştirmiştik. Biz eleştiriyi kesince, düzenlemelere dair her şey durdu. Mart, nisan ve mayısta meslek camiasını inanılmaz zorlu bir üç ay bekliyor. Yapacağımız iş nisan ayında ikiye katlanacak ve dijital dönüşüm de ofislerimize inanılmaz yük getirecek. Mesleğimizin dijitale teslim edileceği iddia edilse de iş yükümüz ağır ve ticaret var olduğu sürece mali müşavirler var olacak!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.