Farkında olalım ya da olmayalım hepimizin yatkın olduğu bir sanat kolu muhakkak var.
Yazı yazmak, resim yapmak, bir müzik aleti çalmak, şarkı söylemek, şiir okumak veya fotoğraf çekmek…
‘Benim yeteneğim yok’ diye bir cümle bu çağda kabul edilemez.
Sunulan imkânları düşününce belki de hepsini birden yapabiliyoruzdur aslında.
Bizim yerimize düşünen bir yapay zekâ istediğimiz karakterleri bir araya getirerek roman bile yazabiliyor.
O halde yapmamız gereken tek şey kendimizi tanımak, keyifli vakit geçirmek için yatkın olduğumuz alanı bulmak.
Bursa’da yaşayınca bence en iyi seçenek fotoğraf çekmek.
Neyi görmek, anılarınıza kaydetmek istiyorsanız bu şehirde mevcut.
Doğa, tarih ve modern yaşam iç içe.
Yeşiller içinde bir manzara da süsleyebilir karenizi, Tophane’de bir tarihi an da.
Üstelik profesyonel olmak gibi bir derdimiz ‘olsa iyi olurdu tabii’ yok.
Telefon kameralarının sundukları bizim çıplak gözle gördüğümüzden çok daha fazlası.
Son dönemde çıkan aplikasyonlarla çeşitli efektler katarak muhteşem anılara imza atabiliyoruz.
Programlarla bu kareleri birleştirip videolar oluşturuyor, sosyal medyada beğeni yağmuruna tutuluyoruz.
Aslında bu alanın gelişimini zaten sosyal medyaya borçluyuz.
Hiç şikayetçi değilim, ben de sürekli çekim yapmaktayım!
***
Alanı geliştirmek, tutkunlarını buluşturmak için 3. Bursa Fotoğrafçılar Maratonu düzenlendi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) iş birliği ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) desteğiyle 3. Bursa Fotoğrafçılar Maratonu'nun ödül töreni ve sergi açılışı da pazartesi günü Tayyare Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Şehrin tanıtımına katkı sağlamak, tarihi açıdan doğal bir plato olan Bursa’nın değerlerini fotoğraf sanatıyla buluşturmak amacıyla düzenlenen maraton, kazanan eserlerin belirlenmesiyle tamamlandı. Ama bence ödül alsın almasın tüm kareler harikaydı.
Başkalarının bakış açısıyla; belki yüzlerce kez geçtiğimiz sokakları, camileri, arkadaşlarımızla buluşup nefes aldığımız Koza Han’ı görme fırsatımız oldu.
Yarışmaya Bursa ağırlıklı olmak üzere İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Eskişehir, Ankara ve İzmir’in de aralarında olduğu 19 şehirden 300 fotoğrafçının başvurduğu bilgisi paylaşıldı. Belki bu sayı daha da artabilirdi ancak düzenlenen tarih aralığında havanın kötü gidişatı buna engel oldu.
BUFSAD işbirliği ve TFSF desteğiyle düzenlenen ve Küratörlüğünü Fahrettin Beceren'in yaptığı maratonda, Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Bayhan, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Görevlisi Alper Bilsel, Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve BUFSAD Başkan Yardımcısı Alper Keskin, Büyükşehir Belediyesi Bursa Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Aziz Elbas, Gelişim Üniversitesi Radyo TV Sinema Bölümü Öğretim Görevlisi Özlem Tuğçe Keleş, BUFSAD Yönetim Kurulu Başkanı Serpil Savaş, FOTOGEN Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Çöplü'den oluşan kurul yarışmada dereceye giren eserleri belirledi.
Yapılan değerlendirmede, maratona Uşak’tan katılan Ufuk Turpcan birinci olarak, altın madalya ile 15 bin TL’lik para ödülünü almaya hak kazandı. Maratona İstanbul’dan katılan Adem Türkel ikinci olarak gümüş madalya ve 12 bin TL, Kayseri’den katılan İsmail Taşgeldi de üçüncü olarak bronz madalya ve 10 bin TL para ödülü kazandı. Mansiyona değer görülen Fatih Bayçora, Mert İsmail Şanal ve Muhammet Musab Gümüş ile Jüri Özel Ödülü’ne değer görülen Arif Miletli de 5000’er TL para ödülü almaya hak kazandı.
Sergilemeye değer görülen 43 eserin sahibi de 1000’er TL para ödülü almaya hak kazandı.
Düzenlenen törende konuşan BUFSAD Başkanı Serpil Savaş, “Bursa, 4 mevsimin ışığıyla bence Türkiye'deki en özel kentlerinden bir tanesidir. Türkiye'deki önemli bir fotoğraf etkinliğinin başkentidir” diyerek fotoğrafçıları önümüzdeki senelerde de Bursa’ya gelme konusunda teşvik etti.
Eserleri görmek isterseniz hepsi Tayyare Kültür Merkezi’nde!
Böylece bu sene de ‘Bursa’nın Köşe Taşları’ belirlenmiş oldu.
***
Profesyonel fotoğrafçı olmasam da ben de tek tek bu 43 eseri inceledim.
Özellikle Alev Tanrıkorur’un yağmur altında Hisar içi Oruç Bey Caddesi’nde ve Tayfun Türker’in Emir Sultan Cami’nde çekimini çok beğendim.
Yaşadığımız kentte turist olma fikri beni sürekli cezbediyor buna bir de fotoğrafçılık ekleniyor!
Peki, sizin gözde kareniz hangisi?