Influencer güvencesi

Enflasyonla mücadele için tüketim çılgınlığının önüne geçilmeye çalışılıyor.

Ancak gelir yoksunluğu ile mücadele eden toplum, aynı anda sosyal medyadan gelen alışveriş baskısıyla uğraşıyor.

Haliyle çoğunluk mutsuz, çaresiz, kaygı içinde.

Tatmin olunamıyor ve ihtiyaç dışında alım devam ediyor.

Bunu en çok tetikleyenler ise; ‘influencer’lar!

-Influencer, kelime anlamıyla ‘etkileyen kişi’ demektir. Sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanan ve paylaşımlarıyla binlerce hatta milyonlarca kişiye ulaşan kişilere ‘Influencer’ denilmektedir.-

Bu kişiler sosyal medyanın hangi mecrasını açarsanız açın muhakkak karşınıza çıkıp, “Bu krem kırışıklıkları gideriyor, kırmızı ceket üzerinize tam oluyor, son çıkan çikolata yüzde 100 doğal, daha önce kullandığınız deterjanlar kanserojendi onları atın bunu alın…” diye bağırıyor.

İradeniz belki çok kuvvetli ve sadece izlemekle yetinip, bilgi topluyorsunuz.

Ya da öyle sanıyorsunuz.

Bilinçaltına yerleşen yönlendiriciler sizi bir markette yakalayacak, şüpheniz olmasın!

Ve siz de geçen hafta aldığınız şampuanın bugün düşmanı olacak ve yeni tavsiyenin peşinden gideceksiniz…

En azından influencerlar biraz daha güvenilir olursa ciddi sorunların önüne geçilebilir.

Peki, nasıl?

Geçen hafta Ticaret Bakanlığı, dijital pazarlama ve sosyal medya etkileyiciliği alanlarında önemli bir düzenleme yaparak ‘Influencer Sertifika Programı’nı hayata geçireceğini duyurdu.

Bu yeni düzenlemeye göre, sertifika programına katılmayan kişiler artık influencer (etkileyici) olarak tanımlanamayacak.

Çok güzel oldu!

***

Haber, ilk görüşte anlamsız gelse de içeriği umut vadediyor.

Çünkü artık alınan eğitimlerin bir kısmı formalite gibi duruyor.

Ticaret Bakanlığı, 2024-2028 Stratejik Planı kapsamında tüketicileri koruma amacıyla önemli bir adım atıyor; yapılacak çalışmalar arasında, dijital mecralarda yer alan reklamların yanıltıcı veya aldatıcı olması durumuyla mücadele edilmesi var.

Reklam Özdenetim Kurulu ve Reklam Kurulu iş birliğinde yürütülecek olan “Influencer Sertifika Programı” bu işi yapanların reklamlarında dürüst ve sorumlu bir şekilde hareket etmelerini sağlayabilecek.

Sertifikaya sahip influencerlar, bu sayede reklam verenlere Bakanlık tarafından bir güvence sunmuş olacak.

Farkındaysanız bu aslında bir meslek haline dönüştü.

Firmalar klasik reklam ve pazarlama araçlarından hızla uzaklaşıyor ve sosyal medyada ağırlığı olan isimlere yöneliyor.

Bugüne kadarki tekniklerin içinde belki de en etkilisi bu zaten.

Bir video ile milyonlarca kişiye ulaşılıyor ve tanıtılan ürünlerin çoğu stok dışı kalıyor.

Tehlike ise; herkesin koşup aldığı bu ürünlerin ne kadar güvenilir, doğru, sağlıklı, işlevsel olduğu.

Sadece tüketici için değil satıcı için de büyük sorun.

Denetimsiz ürünler ve denetimsiz tanıtıcı kişiler; işini iyi yapan influencerları, kaliteli ürünleri zan altında bırakıyor.

Ticaret Bakanlığı’nın bu stratejik planı, tüketicilerin dijital ortamdaki alışverişlerinde daha güvenilir bir deneyim yaşamalarına katkı sağlamayı, markaları korumayı, bazen yanıltıcı olabilen reklam ve kampanyaların önüne geçmeyi amaçlıyor.

Bu durumun, e-ticaret sitelerinde gördüğümüz ‘Güven Damgası’ uygulamasına oldukça benzediği belirtiliyor.

Nasıl ki ilgili güven damgası olan sitelere bir güven duyuluyorsa, sertifikalı influencerlara da benzer bir güven oluşacak.

***

Şöyle bir düşünceye kapılabilirsiniz:

Her yer sertifika veren kurslarla sarılı, bu da kapitalizmin bir tuzağı olmasın?

İş bu sefer sıkı tutuluyor; program devletin belirleyeceği ve onaylayacağı resmi süreçle gerçekleştirilecek.

Katılım koşulları, eğitim içeriği, maliyeti gibi detaylar da ilerleyen günlerde ilan edilecektir diye düşünüyorum.

Unutmadan:

Teknolojinin, günümüzdeki mesleklerin sonu olacağını ve bunun kitlesel işsizliği tetikleyeceğini söyleyenlere karşı, fütüristler geleceğin kendi iş kollarını oluşturacağını ifade ediyor.

Bu da en önemli örneklerinden biri.

Üstelik yeni neslin de en büyük hayali; istedikleri yerden, mesai saati olmadan çalışmak…