Bursa’da en sevdiğim yerlerden biri Irgandı Köprüsü.
Turist gibi gezmeye karar verdiğim günlerde muhakkak gidiyorum.
Bir şey almanıza gerek yok, sadece küçük bir tur bile ruh halinizin değişmesine katkı sağlıyor.
Kafelere gelen düzenleme ile daha popüler de oldu üstelik.
Nostalji rüzgârı estiren bu mekanlar özellikle karların erimesi ile coşan Gökdere manzarasında daha da güzel oluyor.
Bir süredir doğa yürüyüşü yapanların uğrak noktası olan Irgandı Parkı da dikkatimi çekiyordu.
Ahşap ağırlıklı park peyzajı ile fotoğraf çekmek isteyenlerin göz bebeği haline geldi.
Gerçek ki; eskiden buradan yürüyerek geçmeye korkardık.
Güvenlik açısından tedirgin olduğumuz için Setbaşı Köprüsü’nden uzaklaşıp, suyun yanına inmek aklımıza gelmezdi.
Ve son haliyle Irgandı Parkı’nın resmi açılışı gerçekleştirildi.
Açılışa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz katıldı.
Parkın bir yakası Kurtoğlu Mahallesi’ne diğer yakası ise Kayhan Mahallesi’ne bağlı olduğu için muhtarlar da sahadaydı.
Tören akşamüstü gerçekleştirildiği için bu kadar ilgi görebileceğini düşünmemiştim.
İş ve okul çıkışı saati trafik felç oluyor.
Buna rağmen yetişebilen geldi, çevreden de katılım oldu.
Tabii ki bunda etkili olan “Ses Sizin Sahne Sizin” organizasyonu da olabilir!
-Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü’nün kurduğu sahnelerde Bursalılar mikrofon başına geçerek kendi şarkılarını söylüyorlar.-
***
Açılış konuşmalarının odak noktası şehrin özellikleri ve parkın güvenliğiydi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş; “Yeşil her şehre yakışır ama yeşil Bursa ile özdeşleşmiştir. Sanayi ve aldığı göçlerle akamete uğramış olsa da hemen hemen her köşesinde başlattığımız hamlelerle Bursa’ya yeşili kazandırmaya devam ediyoruz” dedi.
Şehrin içinde nefes alınabilecek yerlere öyle bir hasret kaldığımızın kanıtı, her açılan parka koşuşumuz zaten.
Dünyada köprülü çarşılardan 4 tane olduğunu ve birisinin de Irgandı Köprüsü olduğunu vurgulayan Başkan Aktaş, burada ticari amacın ötesinde önemli sanatsal çalışmalar yapıldığına ve yurt dışından gelen turistlerin ilgi gösterdiğine de değindi.
Şüphesiz gezilen yerlerde en önemli unsurlardan biri de güvenlik!
Parkta bunu sağlamak için 7/24 kamera sistemi bulunuyor.
Ayrıca zabıta ekipleri gün boyu bölgede tur atıyor.
Kastettiğim sadece insandan insana gelebilecek bir kötülüğü önleme çabası değil.
Yapılan peyzaja verilebilecek bir zarar da, atılan çöpler, yakılan ateş de bu kötülüğe dahil.
Bu hem iyi hem de kötü bir şey.
Ne acıdır ki yeşillik alanda ferahlayabilmek için kameralara, güvenlik güçlerine ihtiyaç var.
Başkan Aktaş konu için, “Kamu malı ile ilgili duyarsızlık var. Bunları vergilerle hayata geçiriyoruz. Evimizdeki malımıza nasıl sahip çıkıyorsak, buralara da öyle sahip çıkılmalı diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Bölgenin yeniden şehre kazandırılması sevindirici bir haber.
Umarım sürekliliği sağlanabilir…
*****************************************************************
Ressamlar Bursa’yı yansıttı
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Bursa Sanat Çalıştayı’na katılan Türkiye ile 7 ülkeden 21 sanatçı, bir hafta süren Bursa izlenimlerinin ardından, kentin tarihi kimliğini kendi bakış açıları ile tuvallere yansıttı.
Düzenlenen sergi ile bizler de bu tuvalleri görme fırsatı yakaladık.
Tanıdık manzaralar olduğu kadar, ‘burası da Bursa mı?’ dedirten tabloları Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu’nun fuaye alanındaki sergide inceleyebildik.
Aynur Mahmudova Kaplan küratörlüğünde bir hafta süren çalıştaya, Türkiye’den; Ahmet Türe, Aslı Özen, Birsen Çeken, Bülent Yavuz Yılmaz, Bünyamin Ağbal, Fahri Nur, Gülay Yüksel, Güzin Arısoy, Nilgün Ayşecik Çevik, Şaban Okan, Ziver Kaplan, Macaristan’dan Alim Adilov, Julianna İlles Major, Ottilia Szatmari, Bulgaristan’dan Kamber Kamber ve Petia Papazova, Romanya’dan Rares Kerekes, Hindistan’dan Ritu Singh, Azerbaycan’dan Vahit Novruzov ve İran’dan Vodoud Moazzen’in katıldığı bilgisi mevcut.
Koza Han, Ulu Cami, Hanlar Bölgesi, Orhangazi ve Osmangazi Türbeleri, İznik, Gölyazı gibi şehrin tarihi ve turistik yerleri tuvallerde yeniden canlandı.
Bazıları ise fotoğraf çekimi gibiydi, bizi yanılttı.
Beğenimizi ifade etmek için bunu dile getirdik ama Ressam ve Küratör Aynur Mahmudova Kaplan çok önemli bir şey söyledi:
Resmi fotoğrafa benzetmek hatalı bir düşünce!
Çünkü fotoğraf olanı olduğu gibi gösterir.
Halbuki ressamın gördüğüne duygularını, kendinden başka şeyleri katması sonucu bu manzaralar ortaya çıkar!
Sergi açılış konuşmasını da haliyle kendisi yaptı ve davetlilere şu soruyu sordu; “Şimdi sorsam: Sinema sanatçısı, pop sanatçısı ne kadar tanıyorsunuz diye inanıyorum ki liste çok kabarık olur. Peki ülkemizden veya dünyadan resim sanatçılarından kaç kişiyi tanıyor ve takip ediyorsunuz? Evlerinizde veya makamlarınızda imzalı sanat eserlerinin sayısı ne kadar?”
Ve devam etti:
“Büyük bir sessizlik. İşte biz bu sessizliği bozmak için 7 ülkeden değerli sanatçılarımızla bir hafta boyunca size bitmiş resimlerden oluşan bir sergi değil, bizzat resimleri yerinde yaparak bir sergi açmak istedik.”
***
Doğru!
Açılan fotoğraf, sergi, heykel, el işi sergilerinin önünden toplum olarak ‘sonra bakarız, ne gereği var’ gibi düşüncelerle gelip geçiyoruz.
Ama Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ne demişti:
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir!