Kâbusun adı: Burun tıkanıklığı!

Her sene gelenekselleşen içeriklerimden biri olan alerji ile başlıyorum güne.

Daha önce ‘Çeken bilir!’ demiş ve;

‘Çoğunluğun gelsin diye sevinçle beklediği mevsim, bazılarımıza kâbusu yaşatıyor.

İlkbahar!

Nasıl bir çileye dönüştüğünü çeken biliyor.

Uçuşan minik polenler, çiçek açan ağaçlar, yemyeşil çimenler…

Manzara ne kadar keyif verici, değil mi?

Tüm kış karanlık havadan kurtulmanın hayalini kuranlar şimdi çok mutlular.

Hafta sonları güzel havanın tadını çıkarmak için kendisini kırlara, parklara, piknik alanlarına atanlar gün bitmesin istiyorlar.

Biraz güneşle, biraz yeşille hasret gideriyorlar.

Peki, alerjisi olanlar bugünlerde ne durumdalar?

Öksürük, gözlerde sulanma ve kızarıklık, hapşırık, burun tıkanıklığı gibi birçok semptomun eşlik ettiği alerjinin en kötü etkisi de nefes darlığı.

Bir el insanın boğazını sıkıyor gibi bir his.

Havanın nemi, otların kokusuyla birleşince nefes almak daha da zorlaşıyor.

Ve durumu yaşayanlar bunu bu şekilde anlatınca büyük tepki görüyorlar.

Koca dünyada hiç oksijen kalmamış gibi çırpınırken şikâyetlere anlam veremeyenler ‘Biraz abartıyor olabilir misin?’ diye soruyor.

Mevsim alerjisinden dertli biri olarak hemen cevap vermek istiyorum:

Az bile söyleniyoruz!

Bursa’da hava kirliliğine ilave olarak çarpık kentleşme ve sanayileşmenin etkisiyle yükselen sıcaklık yüzünden ben gibilerin sayısı da artıyor.

Bu durumla baş edebilmemiz için tabii ki ilaçlar, burun ve göz damlaları mevcut. Ancak ilaçlar çok uyku veriyor.

Gün içinde sürekli uyuklamakla, nefes alamamak arasında tercih yapmamız gerekiyor.

Başımızı kaldıramazken işler de yürümediğine göre kısır döngüye hapsoluyoruz.

Tek şansımız tecrit sanıyorum!’ ifadelerini kullanmıştım.

Fazlası var, eksiği yok.

Tabii bir de ‘gene mi hastasın?’ söylemlerine katlanmak da var işin içinde.

Bu kısmıyla ilgili yorum yapmayacağım; çeken bilir!

***

Doktora gidince hanenize yazılacak pek çok teşhis adı mevcut:

Alerjik rinit, sinüzit, mevsimsel nezle vb…

Sağlıkta son günlerin kâbusu olan burun tıkanıklığını Medicana Bursa Hastanesi KBB ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Dr. Hüsamettin Olgun ile konuştuk.

Olgun; “Son günlerde en sık rastlanan Kulak Burun Boğaz yakınması burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı ve şiddetli öksürük olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu kez baş ağrısı, halsizlik-bitkinlik, çabuk yorulma, stres, unutkanlık gibi şikayetler burun tıkanıklığının uzun sürmesi durumunda şikayetlere eklenebiliyor. Mevsim ve iklim değişikliği, alerjik hastalıklar, gribal enfeksiyon ve salgınlar ciddi sağlık sorunu haline gelebiliyor” dedi ve genel olarak burun tıkanıklığı yapan nedenleri sıraladı:

Üst solunum yolu enfeksiyonları, grip, influenza,

Tozlar (Polen, küf, evcil hayvan tüyleri),

Deviasyon (Kıkırdak eğriliği) ve sinüzitler,

Diğer alerjik durumlar,

Hava kirliliği,

Alerjiye neden olan kötü kokular, parfümler,

Kuru hava,

Hamilelik sırasındaki hormon değişiklikleri,

Burun eti şişmesi,

İyi ve kötü huylu kanserler.

Tüm bu maddelerden etkilenmeyen ve doğru nefes alabilen insanlar özenilesi!
Bursa’da hava kirliliğiyle mücadele edebilmek için doğaüstü güçlerinizin olması lazım…

***

Burun tıkanıklığı sonucunda gelişen tabloyu ise şöyle açıkladı Dr. Olgun:

“Beyin ve akciğerlere yeteri kadar nemli oksijen gitmemesi halinde; baş ağrısı, yüksek ateş, nefes darlığı, boğazda kuruma, kulak şikayetleri, halsizlik, dikkat dağınıklığı, unutkanlık gibi şikayetler gelişebilir. Kısaca burun fonksiyonları bozuk insanların sağlıklı ve mutlu olması zordur.

Son zamanlarda Ülkemizde ve Bursa’da değişik gribal enfeksiyonların, özellikle influenzanın görülme sıklığındaki artış dikkat çekici.

Okullarda, fabrikalarda, bir arada çalışılan iş yerlerinde enfeksiyon kısa sürede yaygınlaşıyor. Burun alerjisi (saman nezlesi) olan hastalar, ilkbahara girdiğimiz şu günlerde ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Bu hastaların bir kısmında olay alt solunum yollarını da etkilemekte ve astıma dönüşmekte!”

Astım vakalarındaki artış dönem dönem gündeme geliyor ama sanki bu hastalananların suçuymuş, eksikliğiymiş, güçsüzlüğüymüş gibi lanse ediliyor.

Teşhis için elbette KBB Uzmanı muayenesinden sonra; kan ölçümleri, alerji testleri (kandan ve deri testleri, röntgen ve tomografi gibi yöntemler kullanılıyor.

“Tanı konulduktan sonra sebebe yönelik tedavi yapılmalı. İlaç tedavisi, aşı tedavisi ve cerrahi tedavi başlıca tedavi yöntemleridir” diyen Dr. Olgun, süreçte nelere dikkat edilmesi gerektiğine de değindi:

“İstirahat, dengeli beslenme, bol su içme, yeteri kadar uyku, yürüyüş ve spor, hasta insanlarda uzak durma ve maske kullanma, hijyen kurallarına uyma, sigaradan uzak durma, yaşadığımız ortamları yeteri kadar havalandırma önemli!”

Unutmadan; sigara içilen ortamda durmanız, içmek kadar etkili ve tehlikeli.

***

Verdiği bilgiler için KBB ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Dr. Hüsamettin Olgun’a teşekkür ediyor; benim gibi alerji çeken herkese sabır ve şifa diliyorum.