Kadın hakları bir illüzyon mu?

Kadına uygulanan şiddet sorununu çözmek için çeşitli fikirler ortaya atılıyor ancak bir gelişme kaydedilemiyor.

Farkındalık adına düzenlenen etkinliklere de eğitim seviyesi yüksek kesim katıldığı ve toplumun her kesimine ulaşılamadığı için ne yazık ki olduğumuz yerde sayıyoruz.

Hatta durum daha da kötüye gidiyor.

Şöyle de bir gerçek var:

Şiddeti uygulayan ve şiddete maruz kalanlara bakıldığında ilginç sonuçlar görülebiliyor.

Örneğin; üniversite mezunu kadınlar daha fazla şiddet görürken; yine üniversite mezunu erkekler şiddete daha fazla meyil etmiş.

Kimsenin garantisi yok.

Diyebilir misiniz ki: “Benim başıma asla gelmez!”

Eş, sevgili ya da aileden herhangi biri…

Onlar olmasa sokakta sizi tanımayan bir kişi…

Bu sorunun psikolojik, sosyolojik vb. başka kökeni olmalı.

Ayrıca bir parantez açayım:

Haberlerde ya da sosyal medyada paylaşılanlarda sanki kadınlar yalnızca Türkiye’de darp ediliyor, öldürülüyor gibi görülüyor.

Hâlbuki dünyanın her ülkesinde kadınlar, aynı şeyden muzdarip.

Günlerdir gündemimiz değişmedi, farkındayım.

‘Mor Haritam’ uygulamasının tanıtımında da benzer şeyler konuşuldu; bu nedenle bir kez daha dile getirmek istedim.

Peki, ‘Mor Haritam’ nedir?

***

Bursa Büyükşehir Belediyesi, şehrin tüm bölgelerini detaylı bir şekilde haritalandırarak, kadın dayanışma merkezleri ve sosyal hizmet noktalarından şiddet önleme ve izleme merkezlerine kadar hangi alanlarda hangi ihtiyaçlar olduğunu somut verilerle ortaya koyduğu ‘Mor Haritam’ (Sosyal Risk Haritası) projesini hayata geçirdi.

Toplantıya; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey, İsveç Ankara Büyükelçisi Malena Mard, Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Direktörü Asya Varbanova, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Yönetim Kurulu Başkanı Necla Zarakol, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, kadın sivil toplum kuruluşlarının ve derneklerin temsilcileriyle kadın muhtarlar katılım sağladı.

Biz de ayrıntısını öğrenmek için Merinos AKKM’de düzenlenen etkinlikteydik.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey; “Kadına şiddete karşı kararlı duruşumuzu bir kez daha ifade etmekle kalmıyor; eşitlik, adalet temelinde bir geleceği inşa etmek için de adım atıyoruz. Bu kapsamda ‘Mor Haritam’ı hayata geçiriyoruz. Veriler toplumsal cinsiyet eşitliğine hizmet sunacaktır. Fırsat eşitliği sunmak ve kadınların hayatın her alanında aktif bir şekilde yer almasını sağlamak bizim görevimizdir. Bu proje yalnızca yerel değil, aynı zamanda uluslararası desteklenerek şekillenmiştir. Kadın hakları sınırları aşan evrensel bir mücadeledir” sözleriyle açılışı yaptı.

Benim dikkatimi daha çok yabancı olmaları hasebiyle:

Birleşmiş Milletler Kadın Direktörü Asya Varbanova ve İsveç Ankara Büyükelçisi Malena Mard çekti.

Çünkü ülkemizde medeniyetin beşiği hep sınırlarımızın dışında, uzak diyarlardır!

Önceden konuşmaları tahmin etmek istesek çoğunluk; ‘İsveç’te kadınların ne kadar refah içinde yaşadığını, Türkiye’ye üzüldüklerini dile getirirler’ diye düşünürdü.

Ama öyle olmadı!

Direktör Varbanova; “Bursa, ‘Mor Haritam’ ile hem kadınlar hem erkekler için daha kapsayıcı, güvenli bir şehir haline gelecek. Dünyanın hiçbir yerinde eşitliği sağlayamadık. Bu evrensel bir sorun. 2024 yılındayız ama büyük bir eşitsizlik var; işgücü piyasasında da, karar alma süreçlerinde de, özel hayatta da. Bu eşitsizliğin örneklerinden biri kadına şiddet. En temel insan hakları ihlallerinden biri bu. Şunu hatırlatıyoruz: Bu sadece tek bir kadının sorunu değil!”

Evet, bu hepimizin sorunu.

Varbanova bunu, bildiğimiz ancak bilmemizin işe yaramadığı verilerle bir kez daha kanıtladı:

Dünya genelinde her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor ve her 10 dakikada bir kadın öldürülüyor.

Sözlerine şunları da ekledi:

“Türkiye istisna değil ama maalesef kadın cinayetleri çok yüksek!”

Bu utanç cümlesinden sonra ‘Mor Haritam’ uygulaması sayesinde belediyenin daha iyi hizmet sunabileceğini aktardı ve kadınların haklarını kullanabilmelerinin illüzyon ya da hayal olmadığını vurguladı.

Bana nedense hayal gibi geldi…

***

İsveç Ankara Büyükelçisi Malena Mard ise İsveç’te kadın-erkek eşitliğini sağlamak için çok fazla yatırım yapıldığını -demek ki İsveç bile bunun için mücadele vermiş!- dile getirdi:

“Bu sayede mutlu bir ülke olduk. Ama inanın daha fazla yatırım lazım. Birbirimizden öğrenmeliyiz. Ben hep babamı düşünürüm. Babam bir kuyumcuydu. Kız kardeşimle bana futbol oynamayı öğretti. Farklılıklarımız için farkındalık yarattı. ‘Ne yaparsanız yapın bu hakka sahipsiniz’ dedi. İşte böyle bir ışığa ihtiyacımız var…”

***

Kastettiğim şey bu!

Kadın ya da erkek; insana saygı duyulması gerekliliği…

Yaşam hakkının önemi seminerlerle, yürüyüşlerle topluma benimsetilemiyor.

Aileden gelen eğitimle, terbiyeyle ve yetiştirilmeyle ilgili her şey.

Bunu çözmeden ‘Mor Haritam’da bir yere kadar işe yarar…

“Uygulamaya erişmek için: https://morharitam.bursa.bel.tr/”