Kâğıttan bir turna kuşu yapın!

Bu sefer bir değişiklik olsun diye duyuruyu başta yapmak istiyorum. Sonra da hikâyesini aktaracağım…

Bugün saat 14.00’de, Aktiffelsefe Bursa şubesi’nde, turna kuşu katlama - Origami etkinliği var! Önemini okuduktan sonra katılmak isteyeceğinizi düşünüyorum!

“Sadako ve kağıttan bin turna kuşu”.

Amerika Birleşik Devletleri 2. Dünya Savaşı’nda; 6 Ağustos 1945 sabahında Japonya’nın Hiroşima şehrine, atom bombası attı! Atom bombasına giden süreç, ülkelerin yaptıkları, savaşın kazananı hiç önemli değil.

On binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına neden oldu o bomba. Üstelik gelecek nesillere de radyasyonun sebep olduğu türlü felaket miras kaldı.

Japonya’nın Hiroşima şehrine atom bombası atıldığında bu şehirde yaşayan Sadako Sasaki adında iki yaşında bir kız çocuğu vardı. Bombadan kurtulmuş ama radyasyon yüzünden lösemi olmuştu. Lösemiyle mücadele edip, hayata gözlerini yumdu.

“Kağıttan Bin Turna Kuşu” efsanesine göre bir insan eğer kağıttan bin turna kuşu yaparsa dileği gerçek olurmuş.

Sadako hastalığını öğrendikten sonra kâğıttan kuşlarını yapmaya başladı.

Bu aynı zaman da cesaretin, umudun mücadelesiydi.

Turna kuşu yapmak öyle kolay da değil, tam bir sanat. Eğer sürekli yaparsanız el alışkanlığı gelişebiliyor ama yapmazsanız unutuluyor ve sonra ilk kez görür gibi kâğıda bakıyorsunuz.

Japon Sadako, 25 Ekim 1955’de, 12 yaşında 644. Turnayı katlarken hayatını kaybetti.

Ondan geriye katladığı kuşları kaldı.

Arkadaşları eksik kalan 356 turnayı onun için tamamladılar.

***

Turna kuşu o günden sonra barışın ve cesaretin, hayatta kalma mücadelesinin simgesi oldu.

Dünya’nın dört bir yanından insanlar 6 Ağustos günü turna kuşu katlayıp Sadako’yu anıyorlar.

Anısına Hiroşima’da bir anıt var ve ABD’de de Seattle Barış Parkı’nda bir heykeli bulunuyor, elinde de altın turna kuşu!

Nükleer silahsızlanma için ve “Çocuklar Ölmesin” diye her sene farkındalık olması adına “Turna Kuşu” katlama etkinlikleri düzenleniyor.

Sadako kurtulamadı belki ama her gün yeni bir savaş çıkartmaya çalışanlar engellenebilirse birçok çocuğun hayatı kurtulabilir. Her sene bu hikâyeyi bir kez daha hatırlıyorum ve hep “Pearl Harbor” filminde Japonların ABD için söylediği şu cümle aklıma geliyor; “Uyuyan devi uyandırdık”.  

Tarihte her olayın sebep ve sonuçları var. Kadersel döngüde birini diğerinden bağımsız düşünemeyiz. Tüm yaşanılan felaketlere ilk kim sebep oldu hep taraflı olarak okuyoruz ve öğreniyoruz maalesef. Çünkü orada değildik ve tarih üzerinde deney, gözlem yapamadığımız bir alan! Sadece tarihçilerin kaynaklardan derleyip bize sunduklarını biliyoruz. Aslında başlatanın da bir önemi yok hep birlikte kaybetmeye devam ediyoruz.

UNICEF’in raporuna göre dünya çocuklarının yüzde 30’una denk gelen yaklaşık 600 milyonu yoksul ve sağlıksız ortamda büyüyor.

Tüm dünyada yaklaşık 540 milyon çocuk savaşların, çatışmaların, silahlanmanın bedelini ödüyor. Dikkat ederseniz bu rakam eğitim alamayan ya da iyi şartlar altında büyüyemeyen değil, savaş ortamında olanların sayısı. Cephelerde birbirini öldürmek için uğraşanlardan çok çocuklar hayatlarını kaybediyor. Zaman geçiyor değişen tek şey kullanılan silahlar oluyor.

Bugün 6 ağustos. Haydi gelin kağıttan bir turna kuşu yapın. (Nasıl katlanır bilmiyorsanız internette konu ile ilgili pek çok video var.) Kanadına barış için bir dileğinizi yazın; Sadako ve tüm çocuklar için avuçlarınızdan özgür bırakın…