Kar mikropları öldürüyor mu?

Yurdum insanı her şeyden şikâyetçi.

Yağmur yağmaz, barajlar kurur, su akmaz olur; o zaman, “Nerede bu devlet?” diye bağırır.

Ne zaman kar yağar, her yer bembeyaz olur -ki ne kadar süre bizimle kalacağı da bellidir.- trafikten videolar paylaşır; yine “Nerede bu devlet, belediye?” diye söylenir.

Her koşulda memnuniyetsiz olan ve bunu dile dile getirebilen tek varlık: İnsan.

Kaç kıştır bekliyoruz…

En son hatırladığım 6 Şubat 2023’te Bursa’ya uğramıştı kar.

O zaman tek düşündüğümüz şey Kahramanmaraş’taki depremdi.

11 ildeydi gözümüz, kulağımız.

Enkazda binlerce canı yitirirken, başımı çevirip de camdan bakmaya çok utanmıştım.

Ve iki yıl sonra yine, yeniden beyaz örtüyle beraberiz…

***

Yurdun dört bir yanından haberler geliyor; kapanan yolların açılması için uğraşılıyor.

Sosyal medyada sürekli ‘mahsur kaldık’ diye bildirimde bulunanların aksine; Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin 17 ilçedeki karla mücadele çalışmaları kapsamında gün boyunca 143 mahalle yolunu tekrar trafiğe açtığı, kapalı mahalle yolu bulunmadığı bildirildi.

Anlık durumları abartmayı seviyoruz!

Ayrıntı da paylaşalım.

Büyükşehir Belediyesi’nden gelen bilgiye göre:

“Kar yağışı kent genelinde etkisini gösterirken Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Yol Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğü, karla mücadele çalışmaları kapsamında iki vardiya halinde toplam 460 personel, 65 iş makinası, 35 kar küreme, 21 kürekli tuzlama ekibi ve 38 araçla kardan kapanan 143 mahalle yoluna müdahale etti.

Çalışmalar kapsamında Mustafakemalpaşa’da 22, Keles’te 16, Nilüfer’de 15, Kestel’de 14, Karacabey’de 12, İnegöl’de 11, İznik’te 9, Osmangazi’de 8, Büyükorhan’da 7, Orhangazi’de 6, Gemlik’te 5, Orhaneli’de 5, Yenişehir’de 5, Gürsu’da 4, Mudanya’da 3 ve Yıldırım’da 1 mahallenin yolu trafiğe açıldı.”

Hafta sonu durum ne olur?

Bilemiyorum ama ekipler sahada.

***

Okullar da tatil; bu işin tadını çocuklar çıkarıyor.

Ben de onlarla birlikte heyecanlıyım.

Tabii etrafımdakiler buna anlam veremiyor.

Çocukça bulunan neşemin dışında bilimsel dayanaklarım da var hâlbuki.

Hani diyorum belki; metroda, otobüste, kapalı ve kalabalık ortamlarda durmadan öksürüp-hapşırarak virüs yayanların nesli tükenir!

Zira toplum adabı da yitirdi -ağızlarını kapatmadan öksüren ve hapşıranların fotoğraflarını çeksem oldukça kabarık bir fotoğraf galerim olurdu- diğer değerlerinden de hızla uzaklaştığı gibi.

Bir halk efsanesi paylaşalım:

Kar yağınca mikroplar ölür!

Doğru mu, değil mi diye tartışırken, en iyisi bir doktora sormak dedim ve İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Cemal Nuri Gürbüz’ü aradım.

Duyduklarımı sevmedim ama gerçek şöyle:

“Dünya Sağlık Örgütü’nün yapmış olduğu açıklamaya göre, kar yağışı, mikropları öldürmüyor.

Olaya şu açıdan da bakabiliriz. Soğuk bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Koruyucu mukozal bariyer soğuktan zarar görür ve virüslerin bariyeri aşarak vücuda ulaşması kolaylaşır.

Evet, havadaki mikropların ölmesi mümkündür ama bağışıklık sisteminin zayıflaması hastalıkları artırabilir. Ayrıca insanlar soğuk havalarda alışveriş merkezleri gibi kapalı ortamlarda vakit geçirme eğilimi gösterir. Buralarda enfeksiyon hastalıklarının bulaşma ihtimali yükselmektedir.”

***

Bu arada ayrı bir tespite de değinmek istiyorum.

Herkes için diyemem ama bazıları kar yağınca heyecanlanıyor.

Sebebi ise mutluluk hormonunun salgılanması ve beyaz rengin umudu simgelemesiymiş.

Ve zihnin çocukluk anılarıyla bağlantı kuruyor olması bunu sağlıyormuş.

Kartopu oynamak, kızak ya da -siyah çöp poşetleriyle- kaymak, kardan adam yapmak…

Eğer çocukluk kayıtlarınızda duruyorsa o anlar; her uçuşan karda yeniden seviniyorsunuz!

Bu arada mutluluk hormonu endorfinin yükselmesi bağışıklık sistemini iyileştiriyor.

***

Tabii beni; ‘Soğukta yaşamak zorunda kalanlar var. Ekonomik krizde doğal gaz faturası yükseliyor. Köylerde yaşayanlar mağdur’ gibi durumları belirterek kınayanlar olacaktır.

Farkındaysanız; sosyolojik, ekonomik ve altyapısal sorunların sadece havayla bir ilgisi olmadığını; yılın her günü sorunları dile getirmek için çalışmamızdan dolayı iyi biliyoruz…