‘İş dünyasının paydaşları kimlerdir?’ diye sorsam çoğunluğun aklına ilk önce işveren ve işçi kavramları gelir ama sendikaların varlığı hatırlanmaz.
Sendikalar, özel sektörde işçilerin güvenlik kalesidir.
Gelişmeleri takip etmeye ve de dönem dönem yazılarımda yer vermeye çalışıyorum.
Çünkü örgütlü çalışmanın önemine inanıyorum!
Sendikalı olmanın sağladığı ayrıcalıklar Bursa’da pek çok işçi toplu iş sözleşmelerinden faydalanıyor; kimsenin alamadığı ücretleri almaya hak kazanıyor.
Ve her seferinde basın sektöründe sendika olmayışına isyan ediyorum.
-Var olan da Bursa’da etkin değil!-
Tabii burada ‘özel sektör’ ifadesinin altını çizmek istiyorum.
Burada bir fabrikada, bir işçinin maaşına yapılan zammın vatandaşa doğrudan bir etkisi yok.
-‘Aldığımız mal ve hizmetin fiyatı artıyor’ dediğinizi duyar gibiyim. Birazdan aktaracağım gelişmeyle doğrudan etki nasıl oluyormuş görecek, böylece bana hak vereceksiniz…-
İlk kez bir sendikanın hak arayışı için muhatap olunan her iki tarafı da dinleme fırsatımız oldu:
BURULAŞ adına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Demiryol-İş Sendikası Adapazarı Şube Başkanı Cemal Yaman.
***
Bursa’da toplu ulaşım hizmetini yürüten BURULAŞ’ta, Demiryol-İş Sendikası ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının ardından grev kararı alındı ve:
20 Mayıs Pazartesi günü itibarıyla tren ve otobüs seferlerinin durdurulacağı açıklandı!
Bursa’da toplu ulaşımdaki yoğunluk zaten herkesi perişan ediyor; grev kararının alınmasıyla sosyal medyada tepkiler de çığ gibi büyümeye başladı.
Demiryol-İş Sendikası Adapazarı Şube Başkanı Cemal Yaman, görüşmelerin 21 Aralık 2024’te başladığını hatırlatarak, 6356 sayılı yasa çerçevesinde tüm yasal süreçlerin işletildiğini ve uzlaşma sağlanamaması nedeniyle grev sürecine girildiğini belirtti.
Gazetemize ulaşan bazı şoförlerin beyanına göre de vergi kesintisiyle beraber maaşlar 38 bin civarına iniyor; derhal daha yüksek zam oranı istiyorlar.
Bu doğrultuda Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin atacağı adımı merakla beklemeye başladık.
Gazeteci olarak taraf tutmamız, haklı-haksız ayrımı yapmamız söz konusu değil.
Ancak bildiğim kadarıyla daha önce de defalarca vurguladığım gibi belediyelerde çalışmak herkesin hayali.
Çalışma şartları iyi, sosyal hakları var, maaşları özel sektörde çalışan asgari ücretlilerin 2-3 katı.
Haklı olarak asgari ücretliler gelişmelere tepki gösteriyor; ‘Biz o tutarları da alamıyoruz’ diyorlar.
Acaba sendikanın talebi çok mu uçuk diye düşünürken; Başkan Mustafa Bozbey de bir açıklama yaptı.
***
Verdiği bilgilerle en başta belirttiğim ‘doğrudan vatandaşa etki’ kısmı gün yüzüne çıktı.
Başkan kullandığı dille, BURULAŞ çalışanlarını kırmamak için oldukça özenliydi.
Konuşmasına şöyle başladı:
“Bursalılar ve çalışanlarımız adına düşünmemiz gerekiyor. Şeffaflık; çekinmeden her şeyi paylaşmak demek. Kamuoyuna bilgi sunmak ve kamuoyundan gelen eleştiri ve önerileri almaktır. Sendika yönetimi yüzde 75 civarında zam oranıyla karşımıza geldi. Görüşmelerde yüzde 54’e düştü, en sonda yüzde 47’de ısrar ederek grev kararını açıkladılar.
Tabii ki bu talepler, mevcut şartlarda-günümüz şartlarında gerçekçi talepler değil!”
Ve hesaplamaları paylaştı. Asıl şok edici kısmı burası:
“Bu artış hayata gerçekleşirse sadece BURSARAY için artan maliyet, bilet fiyatının 56 lira olmasına neden oluyor!
Bir kez daha söyleyeyim bilet fiyatının 56 lira olması gerekiyor.
Uzun hatlarda da yaklaşık 64 lira olması lazım.
Kime yansıyacak vatandaşa!
Bu rakamlar çok net hesaplanan rakamlar.
Bizim teklifimiz var kamuoyu da bilsin.
Biz işçimizin yaşam standardının yükselmesinden yanayız.
13 bin 800 civarında çalışanı düşünerek hareket etmek sorumluluğumuz var.
Bursa halkına önemli bir yük geleceğinin altını çizmek istiyorum.
Neticede ben kamu yöneticisiyim, bu kendi param değil. Bu milletin parasıdır!”
***
Hepimiz çok iyi şartlarda çalışmak, çok kazanmak, refaha ermek istiyoruz.
Şoförlüğün kolay olmadığının da bilincindeyiz.
Her gün otobüs ve metroda yaşanan keşmekeşin şahidiyiz.
Ancak ‘100 bin liraya’ yakın maaş beklentisinde olunması Bursalıları zora sokacak gibi duruyor.
Başkan Bozbey konuşması boyunca belediyede çalışan 13 bin 800’e yakın kişiye verdiği kıymeti vurguladı:
“Büyük bir aileyiz biz. Bu aile bireyleri arasında bir fark görmüyor oluşturmak da istemiyoruz. Sahada çalışanların hepsi birer Mustafa Bozbey’dir. Bu sorumlulukla çalışıyorlar. Her biri kıymetli, değerli bizim için çalışıyorlar. Süreç içinde çok tutarlı ve çok olumlu olmaya çalıştık yapıcı bir tutum sergiledik. Emekten yanayız, haktan yanayız ve teklifimizi yaparken en üst sınırları düşündük.”
Buna göre;
Bakım formenleri için; 78 bin 360 lira,
Tren sürücüleri için; 73 bin 800 lira,
Otobüs şoförleri için; 62 bin 300 lira,
En düşük maaş da 50 bin lira olarak belirlenmiş.
Bu bilgilerden sonra yine her Türk gencinin hayali ya memur olmak ya da belediyelerde çalışmak.
Yine de uzlaşı sağlanamıyor.
Bir meslektaşımızın sorusu şu şekildeydi:
“Sürecin siyasi olduğunu düşünüyor musunuz?”
Başkan Bozbey, “Böyle olmadığına inanmak istiyorum ama aklıma da geliyor” dedi.
Ne vahimdir ki her krizin faturası olan bitenden haberi olmayan vatandaşa çıkıyor.
Ve yine ne vahimdir ki tüm bu süreçlerin sebebi yine vatandaşın olup-bitenden habersiz oluşu!
***
Başkan Bozbey Sendika Başkanı’nın söylemlerine de değindi:
“BURULAŞ’ı yakarız’ dedi. Bir sendika yöneticisinin bu sözü kullanmasına kırıldım. 3.3 milyon Bursalı adına, BURULAŞ’ta çalışan arkadaşlarım adına kırıldım. Böyle bir sözün asla söylenmemiş olmasını diliyorum.
Bu Bursalıya hakarettir!”
***
Son durum bu.
20 Mayıs’a kadar vakit var, muhakkak uzlaşı sağlanacaktır.
Ancak Türkiye’de yaşama şartlarının gittikçe ağırlaşıyor oluşu gerçeği değişmiyor.
Herkes geçim kaygısında; daha çok kazanmak istiyor -çünkü alım gücü kalmadı ama ne kamunun ne de özelin böyle bir bütçesi yok.
Hepimize geçmiş olsun…