Şahısları konuşalım…

Bu seçim sürecinde değişik şeylere tanıklık ediyoruz.

Önce belirlenemeyen adaylarla karşılaştık sonra da açıklanamayan, sır gibi saklanan projelerle.

“En fazla ne olabilir ki?” diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum.

Beklentimiz oldukça düşük, istenilen sadece sosyal belediyecilik!

Daha önce de belirttiğim gibi; yaşanabilir, maddi olarak zorlamayan, ulaşımı rahatlamış, havası temizlenmiş şehirler görme hayalimiz geçerliliğini sürdürüyor.

Bunların dışında yapılacak her şey ekstra hizmet kategorisinde; olursa da memnuniyetimiz artar tabii ki.

Mesela Bursa’ya doğru akan göçün önünü kesmek amacıyla bir vize uygulaması nasıl güzel olurdu!

Şaka bir yana özellikle ilçeler nazarında ciddi sorunlarımız var.

Mesela Türkiye’nin incisi kabul edilen, şehrin maviye açılan kapısı Mudanya!

CHP’nin Mudanya için belediye başkan adayını belirlemesi çok zaman aldı.

Süreçte çeşitli iddialar dolandı, kulis bilgileri dilden dile dolaştı.

Adaylardan biri de Deniz Dalgıç’tı.

Kendisi gazetemizi ziyaret etmiş ve ben “Mudanya için son viraj” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

İlginçtir ki bazıları bu yazı üzerine beni taraf tutmakla suçlamış ve asla Deniz Dalgıç’ın aday gösterilmeyeceğini ima etmişlerdi.

Dönem dönem vurguladığım gibi:

Gazeteciler araştırdığını, duyduğunu, gördüğünü, öğrendiğini vatandaşa sunmakla mükellef.

Bu çerçevede Dalgıç’ın belediye adına yapmak istediği çalışmalardan, ürettiği projelerden, hedeflerinden bahsetmiştim.

Nedendir bilinmez bu rahatsızlık uyandırmıştı.

Geldiğimiz noktada CHP’nin Mudanya Belediye Başkan Adayı Deniz Dalgıç oldu!

Burada bir parantez açmak istiyorum; siyasetin ruhu herkese uygun değil.

Yola çıkarken her türlü karalamayı göze almak gerekiyor.

Kimin nasıl, ne şekilde yıpratılacağı belli olmuyor.

Psikolojik dayanıklılık, mal varlığından, iş deneyiminden, vizyoner projelerden daha önemli.

Bu gerekliliği dün sabah tekrar idrak ettim.

Ne mi oldu?

***

Dün sabah Cumhuriyet Halk Partisi Mudanya Belediye Başkan Adayı Deniz Dalgıç, Bursa medyasının büyük ilgi gösterdiği basın toplantısını Montania Hotel’de gerçekleştirdi.

Belirsizlik ortadan kalktıktan sonra ilk buluşmaydı bu.

Konuşmasına ülkenin genel sorunlarına değinerek başladı; ‘hak, hukuk, adalet’ dedi.

Ekonomik sıkıntılardan kaynaklı hayat koşullarının zorlaşması nedeniyle yerel yönetimlerin her zamankinden daha önemli hale geldiğine vurgu yapan Deniz Dalgıç, “Ekonomik sıkıntılarımız; hak, hukuk ve adalet arayışımız var. Gündelik hayatın koşulları daha da zorlaştı. Biz bu nedenle yerel yönetimlerin daha fazla inisiyatif alması gerektiğini düşünüyoruz. Sorunları biliyoruz, çözümlerimiz var. Tüm paydaşlarımız ve en önemlisi Mudanyalı vatandaşlarımızın desteği ile bu sorunları çözeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bir eğitim kurumuyla bağlantısı olması nedeniyle belediyecilikte nasıl bir tutum sergileyeceği, kendi işine mi yoksa ilçe çalışmalarına mı odaklanacağı herkes tarafından merak edilen Dalgıç; bir kez daha hiçbir beklentisi olmadan Mudanya’ya hizmet edeceğini, belediye başkanlığını bir meslek olarak görmediğini, ekip çalışması ve ortak akıl ile hareket edeceğini belirtti!

İkna edici olmuştur, olmamıştır bilemiyorum.

Bunu seçimleri kazanıp, başkan olursa göreceğiz.

Ancak turizm, tarım, kültür başlıklarıyla hareket ediyor olmasını doğru bir hamle olarak görüyorum.

Turizmin çeşitlerine de değindi ve şunları ekledi:

“Bir kaç çeşit öne çıkıyor. Deniz turizmi, kültür turizmi gibi. Tarımla turizmin birleştiği son dönemde çok popüler olan gastronomi turizmi var. Ekonomiyi de canlandıracağı için buna odaklanıyoruz. Kadınlar ve gençler ekonominin içinde değiller. Kırsal bölgelerde de genç nüfusun her geçen gün azaldığını görüyoruz. Hem kırsalda hem de merkezde ekonomiyi güçlendirecek projeler geliştiriyoruz.”

Maalesef ayrıntılara yine ulaşamadık, projelerin ayrıntıları için tekrar bir buluşma sağlanacakmış!

***

Toplantıda CHP hakkında da sorular Dalgıç’a iletildi.

Konunun muhatapları ile görüşülmesi gerektiğini nazikçe belirten Dalgıç, daha önce de ‘Yerel seçimlerde siyasi partileri değil, şahısları konuşmalıyız’ demişti.

Kesinlikle artık partilerin çekişmelerini bir kenara bırakıp, kim şehre, ilçelere ne sunacak buna odaklanmalıyız.

Ayrıca “Oyunuzu Deniz Dalgıç’a verin” gibi bir ifade kullanmadım…

Fark ettiniz mi?