Hava Durumu

Sezon sona erdi!

Yazının Giriş Tarihi: 26.08.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.08.2024 22:40

Bu yaz çoğunluk için zor geçti.

Sıcaklıktan şikâyet etmeyeceğim bu defa.

Ekonomik krizden nihai tüketiciler kadar nasibini alan turizmciler için de son dönemin en kötü ayları yaşandı.

‘Öyle bir şey olmadı’ diyerek tekil örnekler sunabilirsiniz ancak ben bir genellemeden bahsediyorum, unutmayın!

Akdeniz ve Ege otelleriyle ilgili haberleri gördük.

Özellikle Bodrum ön plana çıktı.

Zaten bugüne kadar aşırı pahalı sunulan hizmetler için yapılan eleştirileri daha önce kaleme almıştım.

Temmuz ve ağustosta bu bölgelerden vazgeçen yerli turist rotasını Marmara kıyılarına çevirdi ve son yazların en kalabalık günlerini yaşadı Erdek ve civarı.

Karacabey sahilleri de doluydu, Mudanya, Kurşunlu, Kumla da…

Peki ama sürekli turizmi nasıl canlandırabiliriz müzakeresi yapanlar sunulan hizmet kalitesinin farkında mı?

Bursa Büyükşehir Belediyesi kumsal ve deniz temizliği ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor elbette.

Şansımız yaver gitti de müsilaj ile de karşılaşmadık.

BURFAŞ Kafelerin devreye sokulmasıyla Mudanya gibi revaçta olan sahil noktalarında vatandaş aldığı hizmetten memnun.

Ancak turizm deyince süreç bu kadar dar kapsamlı değil.

İşin içine ulaşım, konaklama gibi temel ihtiyaçları da karşılaması gereken çalışmalar dahil edilmeli.

Öyle ya yerli ya da yabancı turist gitmek istediği yere rahat ulaşamıyorsa neden yola çıksın?

Ya da gittiği yerde kaliteli konaklama imkânı yoksa, ne yapsın?

Farkındaysanız sadece ‘kaliteli’ ifadesini kullandım, ‘uygun fiyatlı’ demekten kaçtım.

Çünkü ikiye katlanan otel fiyatlarına da alıştık.

Üstelik yemek dahil değil; yalnızca oda fiyatlarının gecelik kişi başı 2 bin lirayı aşmasını doğal karşılar olduk.

Şimdi gözümüzü çok uzağa gitmeden şehir sınırları dışına kaydıralım.

Bursalıların tatil alışkanlıkları arasında Balıkesir’e bağlı Erdek, Ocaklar, Narlı, Turanköy gibi sayfiye yerleri var.

Ancak bu noktalarda yeteri kadar hizmet yok!

Örneğin Erdek otogarıyla-sahil yürüyüş mesafesinde olmasına rağmen bir eziyete dönüşebiliyor.

Hiçbir araç kullanmadan, elinizde bavul sürükleyerek gitmek istediğinizde arabaların arasında, kırılmış, parçalanmış ve dahası toz-toprak içindeki kaldırımlardan geçmeniz gerekiyor!

Bavulun altı bu sırada rendelenirken, karşıdan gelen yayalarla da köşe kapmaca oynuyorsunuz.

Yanlış anlaşılmasın herhangi bir siyasi partinin yerel yönetimini eleştirmek değil niyetim.

Bunun yıllardır değişmeyen bir kadersel döngü olduğunun farkındayım Erdek için!

Demek ki çok zor; yürüyüşe müsait alan açmak, otogardan sahile ulaşmak isteyen turistler için kaldırım yapmak ve yol üzerine çöp kovaları koymak…

Kalabalığa güvenip de ‘nasılsa her türlü turisti çekeriz’ zihniyeti aslında en büyük turizm düşmanı!

Bölgenin en büyük avantajı ise her zaman göz kamaştıran gün batımı manzarası ve ılık denizi…

***

Zihinler meşgul!

Tatilde de olsak zihinlerimiz hep meşgul.

Bu gerçeği tanımadığımız kişilerle yaptığımız kısa sohbetlerle de fark edebiliyoruz.

Benim de bununla ilgili bir örneğim var.

Karacabeyli bir hanım ile denk geldik.

Kızı Ankara’da doktor, oğlu siyaset bilimi mezunu ve yurt dışında çalışıyormuş.

Tatilde çocukları kendisini ziyarete gelmiş. Sırf yaşadıkları stresten uzaklaşsınlar, yıl boyunca çalışma hayatının verdiği yorgunluğu atsınlar diye cenazeleri olduğunu saklamış!

Dedi ki: “Benim eşim yeminli tercümandı. Bırakabileceğimiz en güzel miras yetişmiş, iyi okumuş çocuklardı. Bunun için çalıştık. İyi yerlerde okudular ama oğlum Türkiye’de iş bulamadı. Avusturya’ya gitti, kendi mesleğini yapmıyor. Kazandığı ile ancak kirasını ödeyebiliyor yine de mutlu. Kızım ise pandemi zamanında çok zorluk çekti. Şimdi de hak iyileştirmeleri, sağlıkta şiddetle mücadele gibi alanlarda konuşmalar yapıyor. Diğer meslektaşlarıyla seslerini duyurmaya çalışıyor. Her şey çok zorlaştı. Tatildeyken bile zihinleri işte, mutsuzlar. Benim de aklım onlarda…”

Toplumumuzda bu ruh hâli şu anda çok baskın.

Eminim yoldan beş kişi çevirip sorsam dördünden benzer şeyleri işitirim.

Özet şu ki bu yaz hatta belki bu yıl çok yorulduk, tükendik.

Dertlerimiz de çözümsüzlüğümüz de ortak!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.