Gençlerin ‘apolitik’ olduğuna dair bazı söylemler hâlâ geçerliliğini koruyor.
Halbuki her fırsatta kendisine fatura çıkarılan Z kuşağı; sessiz sedasız mücadelesine devam ediyor.
Belki arada toplum olarak neden bu kadar siyasete meraklı olduğumuz da tartışılmalıdır.
Anlamsızca siyasi görüşler arasında kaybolmaktansa, vakti geldiğinde tavrını göstererek yasal hakkını kullanmayı bilen gençler sanılanın aksine olup bitene hakimler.
Üstelik partilerde de görev almakta, sahada çalışmaktalar.
Bursa’da adından söz ettiren Canan Taşer onlardan biri.
Gazetemizi ziyaret ederek hem görev aldığı CHP’nin çalışmalarından hem de genç seçmenin beklentilerinden bahsetti.
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer'e kadın olmak mı genç olmak mı daha zor? diye sordum.
Taşer; “Her ikisi de zor ama bu yaşamın içinde de var yalnızca siyasette değil. Bu görevdeysem partim takdir ettiği içindir. Kadın ya da genç olmanın görevlerle bir ilgisi yok. Emek vererek buralara geliyoruz” dedi.
Tam da duymak istediğim cevaptı.
Kadınlar ya da gençler sürekli kendilerine bir ayrıcalık sunulmuş gibi konuşulmasından bıkmış durumda.
Tek istenilen eşitler arasında adil olunması.
Herkes zaten hak eden kazansın deme bilincinde!

***
Siyasete dair de konuştuk elbette.
CHP’nin özellikle Bursa yapılanmasında yaş ortalamasının yüksek oluşuna genel ve yerel seçimler süresince sitem etmiştik.
Hem gençlerin partisiyiz denilmesi hem de buna uygun davranılmaması seçmenin gözünden kaçmıyordu.
Son dönemde yaşanan gelişmeler için Taşer şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in katkısıyla bizim önümüz açıldı. Olağanüstü Kurultay’da gençlere sahip çıktı. Her toplantıda bize olan desteğini çok net bir şekilde vurguluyor. Bursa’da da il ve ilçe başkanlarımızda arkamızda.”
Partisi, görüşü fark etmeksizin bir gençten bunları duyuyor olmak memnuniyet verici.
Sonuçta ülkemizin geleceği onların elinde.
***
Yaptırılan anketlerden de bahsetti Taşer.
Tabii henüz ufukta bir seçim yok ancak CHP’nin isteği kasım ayında sandıkların kurulması yönünde.
Öğrendiğimiz kadarıyla 2 Kasım’da erken seçin istiyorlar ve bunun için hazırlıklara saha çalışmalarıyla başlıyorlar.
Peki, anketler neler söylüyor?
Bursa’nın bazı ilçelerinde oy oranlarının yüzde 70’e kadar çıktığını belirten Taşer, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarının önemine değindi.
Başkan Mustafa Bozbey’in kırsal kesime yaptığı yatırımlarla bu oy oranına erişildiğini, olası seçimde CHP’nin Bursa’dan 10-11 vekil çıkarabileceğini vurguladı.
Elbette süreç sürprizlere gebe.
Türkiye diğer hiçbir ülkeye benzemeyen sosyolojik ve psikolojik bir yapıya sahip. Seçmenin nasıl hareket edeceğini kestirmek -hele seçim vaktinde olursa-şimdiden imkânsız.
***
Bugüne kadar tüm kritik isimlere aynı soruyu sordum:
“Gençler ülke yönetiminde neler bekliyor?”
Aynı soruyu Canan Taşer’e de yönelttim.
“Gençler yaşam tarzlarına karışılmasını istemiyor. İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak istiyorlar. Biz olabildiğince sahada her yere yetişmeye çalışıyoruz. Yaptığımız anketlerde şikâyet gelen bölgelere gidiyor, konuları çözüme kavuşturmak için çalışıyoruz. Maalesef genç olarak sayımız mecliste az ama seçimi kazanınca tüm koltuklar bizim!” yanıtını aldım.
***
İnandığı ideoloji için tüm yaz sahada olmayı göze alan genç Meclis Üyesi Taşer; toplumun tabularını yıkacağa benziyor.
Bu arada diğer siyasi partilerde de kendi yaşıtlarını ülke yönetiminde söz sahibi olmaları için ikna etmeye çalışanlar olduğunu biliyorum.
Hepsi de inandıkları yolda varlıklarını iyiden iyiye hissettiriyor.
Asıl kazancımız bu olacak; bir gün gençler kazanacak…