Hava Durumu

Tarafını seç!

Yazının Giriş Tarihi: 20.01.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.01.2024 17:53

Ülke olarak perşembe gecesi tarihe tanıklık ettik.

Bazıları çok heyecanlandı, gurur duydu; bazıları ise ekonomik durumdan dem vurarak isyan etti.

Peki, ne oldu?

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın da içinde bulunduğu SpaceX'e ait uzay aracı, bir günlük ertelemenin ardından Türkiye saati ile 00.49'da NASA'nın Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden başarıyla fırlatıldı.

Böylece bir Türk ilk kez Dünya’nın sınırlarını aşarak uzaya gitmeyi başardı.

Hemen ayrıntılara geçiyorum…

***

İlk Türk uzay yolcusu Alper Gezeravcı hakkında bilgilerle başlayalım.

2 Aralık 1979’da Mersin’in Silifke İlçesinde doğan Gezeravcı, babasının öğretmen olması nedeniyle çocukluk döneminde çeşitli il ve ilçelerde ikamet etti.

1993 yılında Işıklar Askeri Lisesi’ne, 1997 yılında Hava Harp Okulu’na girdi.

2001 yılında teğmen olarak mezun oldu.

Hava Harp Okulu Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirdi.

Daha sonra ABD Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsünde harekât araştırması alanında yüksek lisans yaptı.

Ardından Hava Kuvvetleri Komutanlığında F-16 pilotu ve standardize filo akademik kol komutanı olarak görev üstlendi.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda 21 yıl görev alan ve Standardize Filo Akademik Kol Komutanı olan Gezeravcı, göreve seçildiği dönemde yapılan basın toplantısında şunları söylemişti:

“Süreç içerisinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın göndermiş olduğu yüksek lisans vesilesiyle yurt dışında yüksek lisansımı tamamladım. Ülkeme dönüp görevime devam ettim. Farklı kıta ve pozisyonlarda görev icra ettikten sonra Milli Uzay Programı'na başvurdum. Bu sürece başvuran aday olarak, bu duyuruyu ilk duyduğumda zihnimde canlanan şuydu: Güzel ülkemizin insanlarının girdiği hiçbir yolda başarılı olamayacağı hiçbir adım yoktur. Bana çocukken küçük yaşta büyüklerim tarafından ne olmak istediğim sorulduğunda, benim için limit gözümün görebildiği gökyüzündeki uçaklardı.”

Hatırlarsanız kendisini Bursa’da da ağırlamıştık.

Uzay Kâşifleri Derneğince (Association of Space Explorers- ASE) düzenlenen ‘Planetary Congress’e katılmıştı.

Bu programa özellikle çocukların ilgisi yüksekti, farklı sorular sorarak uzaya duydukları tutkuyu hissettirmişlerdi.

Ve beklenen an geldi, gecikmeli de olsa onca hazırlıktan sonra Gezeravcı, Kennedy Uzay Merkezi’ndeki başarılı fırlatma ile uzaya doğru yola çıktı.

Çoğunluğun hayalini gerçekleştirdi.

İnternetten canlı yayınlandı ve aralarında benim de olduğum yaklaşık 300 bin kişinin adresi Barış Özcan’ın YouTube kanalıydı.

İzleme sayısı şu anda 1 buçuk milyonu aşmış durumda.

Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi ile de bağlantı kuruldu.

GUHEM’de tarihi ana tanıklık eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile beraberindekiler, uzay aracının fırlatılmasını ve başarılı bir şekilde yol almasını kurulan dev ekranda izledi.

Ayrıca giden ekipte, ABD ve İspanya’yı temsilen Mürettebat Komutanı Michael Lopez-Alegria, İtalyan Hava Kuvvetleri'nden Pilot Walter Villadei, İsveç'ten Avrupa Uzay Ajansı'nı temsilen Marcus Wandt bulunuyor.

Ax-3 uzay görevine giden uzay yolcuları beraberlerinde kişisel ve ülkelerini simgeleyen bazı objeler de götürdü. Gezeravcı'nın bavulunda başta yeğeni olmak üzere, aile bireylerinin fotoğrafları, Yörük kültürüne ait bazı objeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine verdiği Türk bayrağı olduğu bilgisi mevcut.

Görev boyunca ilk Türk astronotumuz; kanserden bağışıklık hücrelerine, alglerden propolise kadar literatüre katkı sağlayacak çalışmaların bulunduğu 13 deney uzayda gerçekleştirilecek.

Bu arada en çok merak edilenler arasında yemek konusu var.

Uzayda aç kalınmaması için tabii ki NASA çalışmasını yaptı.

Yenilecek yemekler astronotlardan çok önce kargo olarak oraya ulaştırıldı.

Şimdiye kadar süreçle ilgili bir sorun yok.

Döndüğü zaman Gezeravcı’nın deneyimlerini dinlemek için sabırsızlanıyoruz!

Gelelim toplumun tepkisine…

***

İnternette hazırlanan bir linkte “Türkiye’nin insanlı ilk Uzay Misyonu’nun gururunu paylaşıyorum” yazılı görsel tasarımı sunuldu.

Ben de kendi adımı yazarak, sunulan görseli paylaştım.

Benim gibi binlerce kişi bunu yaptı.

Ancak sanmıştım ki hepimiz aynı düşünceleri paylaşıyoruz.

Çok sayıda olumsuz yorum aldığımı belirtmek istiyorum.

Uzay aracının Türkiye’ye ait olmadığının farkındayım!

Ekonominin halinden, geçim sıkıntısından şikâyetçi olmayan var mı aramızda?

Tabii ki her vatandaş gibi enflasyonun kurbanlarından biriyim.

Peki, neden bazıları görüş bildirmekle, hakaret etmeyi birbirine karıştırıyor?

En ilginç olanı ise; “O para bana verilse, ben de uzaya giderdim” ifadesi.

Ünlü bir ismin şu ifadesine katılıyorum:

“Roket bizim değil ancak belki de bugün Alper Gezeravcı’ya yapılan tezahürat, yarın genç bir çocuğun ilk defa uzay hayal etmesini sağlayacak. Bu çocuklar yarın için kendi temiz sayfalarını açarak, kendi roketimizi tasarlayacak. Övünen de eleştiren de uzay ve bilim konuşuyor. Rüya gibi…”

Bu olayda ‘tarafını seç?’ sorusuna, sen-ben ayrımına yer yok.

Hele siyasetle hiç ilgisi yok!

Geleceğe açılan bir kapıydı bu…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.