Tasarruf mu, verimlilik mi?

Evde kullanılmayan aletlerin fişlerini prizden çekiyor, gereksiz yere ışıkları açık bırakmıyoruz.

Hatta artan faturalar yüzünden karanlıkta oturmaya bile razıyız.

Bu tabii ki beraberinde tasarrufu getiriyor.

Ancak enerji krizleriyle birlikte bilinç seviyemizde bir evrime ihtiyacımız var.

İşin bir boyutu tasarruf ise diğer boyutu da verimlilik!

Bunun ayrımını ve önemini anlatmak üzere Bursa’da, Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) “Anadolu Buluşmaları”, Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri sponsorluğunda gerçekleştirildi.

Her geçen gün azalan mevcut enerji kaynaklarımızı korumak ve daha verimli kullanarak gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakabilmeyi hedefleyen, kamuoyunu yapılarda ısı yalıtımı konusunda aydınlatmaya çalışan bir sivil toplum kuruluşu.

VERİMDER çıktığı bu yolculukta Japonya’dan da ödül almış.

Isı yalıtımı bilincini artırmak için başlatılan bu çalışmaya şehrimizde yoğun ilgi vardı.

Kuruluşun başında ve konuşmacılar arasında Prof. Dr. Emre Alkin’in olması bence ilgiyi daha da artırdı!

“İklim Değişikliği, Enerji Verimliliği, Enerji Tasarrufu” seminerinin diğer konuşmacıları VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz, Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’dı.

Derneğin İcra Kurulu Başkanlığını üstlenen Emre Alkin, ekonomist, akademisyen ve aynı zamanda bir yazar.

Son dönemde “İktisattan Çıkış” kitabı ve YouTube videolarıyla oldukça popüler. Ekonomiyi yalın anlatımı, gençlere ve olaylara farklı bakış açısıyla takip edilen bir isim.

Haliyle toplantıyı da ekonomi hakkında konuşarak başlattı Alkin;

“Rusya Ukrayna meselesinde sulh olsaydı iyi olurdu. Türkiye’nin barış için ciddi bir çabası var. İşin uzmanları durumu değerlendiriyor ve ikinci soğuk savaş döneminin yaşanmasından korkuluyor. Birinci hiç iyi değildi, ikincisi ise hiç çekilmez. İlk soğuk savaş dönemi işsizlik ve enflasyon dönemlerinden sonra geldi. Şu an yaşanan durumda bu tedirginliği artırıyor. Bu sene Avrupa’nın doğalgaz sıkıntısı yok ama seneye olacak” dedi.

Pandemi süresince yenilenebilir enerji kullanım oranı düşerken doğalgaza bağımlılık artış gösterdi. Bu da ülkeleri bağımlı hale getirdi. Akdeniz Çanağı’nda en bağımlı olan ise Türkiye diyen Alkin, “Bu yüzden diploması ihtiyaçlardan doğuyor” vurgusunu yaptı.

Rusya ile yürütülen ilişkiler yüzünden Avrupalı meslektaşlardan eleştiri alıyoruz ama enerji sebebiyle bağımlıyız diye de ekledi.

Ve enerji durumunu çok net yansıtan bir tespiti paylaştı:

Artık dükkânların elektrik faturaları, kiralara ödenen bedeli geçiyor!

Konutlarda harcanan enerji sanayiden daha fazla ve hanelerin yüzde 80’ni verimsiz enerji tüketiyor.

Ülkesi hiç fark etmez enerjinin maliyeti herkesin gündemi.

Ancak bir gerçek var; tedarik edemediğimiz bir şeyin fiyatı da anlamsız oluyor.

Enerji güvenliği bu yüzden önemli.

Alkin; “Bununla ilgili seferberliğimiz 3 yıl önce başladı ve Sayın Cumhurbaşkanı muazzam bir emir vererek mantolama için finansal destek hazırlatıp, açıkladı. Arjantin’de binaların ‘Enerji güvenliği’ belgesini soruyorlar. Biz de her şey soruluyor ama binanın kendisi hiç sorulmuyor. Sokak röportajları düzenleyerek bu bilinci ölçüyoruz. Erzurum çok soğuk olduğu için süreci iyi biliyor. Bursa’da tasarruf konusunda iyi ama verimlilik, ısı yalıtımı aşamasında biraz eksik” değerlenmesinde bulundu.

Peki, ne yapmak gerekiyor?

Dış cepheye uygulanacak doğru bir ısı yalıtım sistemiyle ortalama yüzde 50 oranında yakıt tasarrufu elde ediliyor. Odalarda dengeli bir ısı dağılımı sağlıyor. Uzun vadede ülke ekonomisine de katkı sağlıyor.

Binaları daha büyük yapmak yerine, bu sistemlerle donatsak daha faydalı diyen Alkin, insanların bakış açısını özetlemek için şu sözü kullandı: “İnsanların mantıklarına hitap edersen çok cevap alamazsın ama menfaatlerine hitap edersen o zaman olur!”

Yani bu mantolama en basit anlatımıyla faturalarda düşüş demek oluyor!

Konuyla ilgili çok farklı ve çarpıcı örnekler de var. Sadece evlerdeki kullanılan beyaz eşya vb. değil sorun.

Dijitalleşme enerji tasarrufunu değil daha çok tüketimi beraberinde getiriyor.

İki tane fotoğrafı mail attığınız zaman bir çaydanlığı ısıtacak kadar enerji kullanılıyor.

***

Yeşil mutabakat kapıda, geliyor ifadesini kullanan Prof. Dr. Emre Alkin son olarak tavsiyelerde bulundu; “Enerji ile ilgili iniş çıkışların olacağı bir sürece girerken ve enflasyon da sırtımızdan inmeyecek bilinci içerisinde firmalarınız için 25 kalemi dikkate alarak tasarruf ve verimlilik için çalışın. Finansal okuryazarlığı artırmamız gerekiyor. Özel yatırımların kaynağı olan özel tasarruflar için gelirin artması gerekiyor. Gelirin artması ise verimliliğe bağlıdır. Bu döngü başarılı olursa yüce Atatürk’ün dediği gibi ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ olur!”