Geçerliliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek stres kaynaklarımızdan biri de kuraklık!
‘-de’ ekini kullanma sebebim her güne yetecek kadar felaket haberi olması.
Dün orman yangınlarını, bir önceki gün ise; turizmdeki ekonomik darboğaza değinmiştim.
Sırada; gerçekleşme ihtimali yüksek ‘susuzluk’ var.
Gerçi yaz mevsimine adım atılır atılmaz sistematik olarak ‘kuraklık-susuzluk’ haberleri yapılıyor.
Tabii farkındalık oluşturmak adına önemli ancak topluma ne kadar ulaşıyor, belirsiz!
Zira ellerinde hortum şuursuzca araba, halı, merdiven vb. yıkayanlar, huylarından vazgeçmiş değil.
Mantığı şöyle kuruyor ve vicdanlarını rahatlatıyorlar:
‘Benim kullandığım su mu barajları kurutacak?’
Ne yazık ki bu duyarsız kitle; tekilden çoğula ulaşıldığını anlayamıyor ya da anlamak istemiyor.
Böylece dertsiz, kedersiz yaşayabiliyorlar!
***
Sıcaklık rekorları peş peşe gelmeye başladı.
Dün Bursa merkezde termometreler 42 dereceyi gördü.
Her yaz bir öncekinden daha da zor geçmeye başladı.
‘Kronik hastalar, yaşlılar sokağa çıkmasın’ uyarısı yapılıyor ama çalışmak zorunda olanların böyle bir şansı yok.
Bazı sosyal medya hesaplarında ‘tatil ilan edilsin’ kampanyaları karşılık bulmadı.
Sonuç olarak küresel ısınmanın etkisini iliklerimize kadar hissediyoruz ve buna katlanmak zorundayız.
Neden mi?
Ancak uzun yıllardır doğaya ve atmosfere verilen zararın durdurulması için çalışmalar yürütüldü.
İnsanlık dikkate almadı, akıllanmadı.
Şimdi hep birlikte ceremesini çekme zamanı!
Yeşil Bursa diye övünülen şehrimizde bazı noktalarda sıcaklığın daha da tırmandığına eminim.
Örneğin; Osmangazi Meydanı.
Gölgesine sığınılacak tek bir ağaç yok; betondan yansıyan ışıkta fenalaşmamak elde değil.
Yağmalanan nimetler neticesinde bugün konuştuğumuz şey:
Kuraklık!
***
Mevcut su kaynaklarının korunmasından iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar birçok çalışmayı sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, susuzluk sorunuyla karşılaşmamak adına BUSKİ Genel Müdürlüğü aracılığıyla bir yandan Çınarcık-Doburca bağlantı hattındaki çalışmaları hızlandırırken diğer yandan yeni su kuyuları açıyor.
Bir önceki yönetimin de gündeminde Bursa’nın karşılaşabileceği su sorunu vardı.
Ancak taşıma su ile nereye kadar dayanabiliriz?
İçme suyu ihtiyacının karşılandığı Doğancı ve Nilüfer Barajlarındaki ortalama doluluk oranı yüzde 43.21 seviyeleriyle alarm vermeye başladı.
Ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şehrin 78 günlük suyu kaldığını ilan etti!
Hem mevcut kaynakların korunması hem de Bursa’yı susuz bırakmamak adına her türlü hamleyi ve çalışmayı yaptıklarını belirten Başkan Bozbey, Bursalıların su sıkıntısı yaşamaması adına BUSKİ aracılığıyla mevcut su kuyularında temizlik çalışması başlattıklarına değindi.
Bu yıl barajlardaki suyun son yılların en düşük seviyesine gerilediğini vurgulayan Başkan Bozbey, “Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda Nilüfer ve Doğancı Barajı’nın toplam doluluk oranı yüzde 85 seviyesinde iken, bugün bu oran yüzde 45 seviyelerine gerilemiştir. Yani yarı yarıya bir düşüş söz konusudur. Kentimizin hiç yağış almaması durumunda üzülerek söylüyorum. 78 günlük suyumuz kaldı. Bu durumun en önemli sebebi hepimizin hissettiği kuraklık ve iklim değişikliğidir” ifadelerini kullandı.
***
Açıklamalardan sonra ise Başkan su tasarrufu çağrısında bulundu:
“Suyu tasarruflu kullanalım. Bir damla suyumuzu dahi boşa akıtmayalım. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bizler üzerimize düşeni yapıyoruz. BUSKİ Genel Müdürlüğümüz, Çınarcık-Doburca bağlantı hattını devreye sokmak için çalışmalarını hızlandırdı. Kestel Narlıdere’de günlük 10 bin metreküp su temini sağlayacağımız yeni su kuyuları da açıyoruz. Bu teknik önlemler tek başına yetmeyecektir.
Sondaj çalışmalarıyla yeni su kaynakları elde etsek dahi bir yandan yeraltı sularımızı da korumak zorundayız. Bu noktada asıl gücümüz, 3,5 milyon Bursalının birlikte göstereceği hassasiyettir. Unutmayalım ki su hepimizin ortak geleceğidir.”
***
Açılan kuyular nedeniyle yeraltı suları da tükeniyor.
Çiftçi zor durumda kalıyor.
Başka ülkemiz, şehrimiz ve doğamız yok.
Yapılması gereken dikkat edip, tasarruflu olmak.
Bunu başarabilir miyiz?