Hava Durumu

Titanik’in laneti

Yazının Giriş Tarihi: 24.06.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.06.2023 23:48

Dünyada esrarengiz olaylar her zaman çok ilgi çekiyor.

Bermuda Şeytan Üçgeni’nde düşen uçaklar ve batan gemiler, okyanusun derinliğinden gelen sesler, tünelde kaybolan trenler…

Bilinmeze karşı tutkuyla bağlıyız.

Çözemiyoruz ve mantıklı mantıksız sebepler üretiyoruz.

Böylece konular hep canlı kalıyor, yıllarca konuşuluyor, araştırılmaya devam ediyor.

Biraz farklı olsa da buna bir örnek var.

İnsan yapımı olan, ‘asla batmaz’ denilen ve 15 Nisan 1912’de Kuzey Atlantik’in buzlu sularına gömülen Titanik!

White Star Line şirketine ait Olympic sınıfı bir transatlantik yolcu gemisi. ‘1912'de yapımı tamamlandığında dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisiydi.’

Bir buz dağına çarptı ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde battı.

Batışı 1.514 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti.

Faciadan kurtulanların sayısı ise 700 olarak belirlendi.

Büyük can kaybı oranı birçok nedene bağlandı ama zamanla öne çıkan gerçek, herkese yetecek kadar filika olmamasıydı.

Kaza sonrası geminin tam kapasitesi 3 bin 547, filikaların kapasitesi bin 178 kişi olarak açıklandı. Ayrıca kaza sırasında kadınlara ve çocuklara öncelik tanındığı için toplamda ölen erkek sayısı da çok orantısızdı.

Dönemin en ileri teknolojisinin kullanılması ve mürettebatın eğitimli olmasına rağmen geminin batışı insanları çok şaşırtmıştı.

Ve haliyle bu kaza, efsaneleri peşinden sürüklemeye başladı.

Geminin enkazının Amerikan donanmasından emekli Robert Ballard tarafından 1985'te bulunmasıyla, Titanik daha çok merak edilmeye başladı.

Ölenlerin, kayıpların hayat hikâyeleri günümüzde de hâlâ ilgi görüyor.

Şüphesiz bunda James Cameron'ın yönetmenlik, senaristlik, ortak yapımcılık ve ortak kurgu yönetmenliğini yaptığı, 1997 yılında vizyona giren filminin etkisi çok yüksek.

Titanik'in batışı üzerine kurgulanan filmin başrollerini, geminin felaketle sonuçlanan ilk seyahati sırasında birbirine âşık olan farklı toplumsal sınıflara mensup iki genci canlandıran Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet paylaşıyor.

Filmi izlemeyen hemen hemen yoktur diye düşünüyorum.

Ayrıca 200 milyon dolarlık bütçesiyle o dönemde tarihteki en pahalı filmi olarak da sinema tarihinde yerini alıyor.

Titanik senaryosu insanların gemiye binmesi, mürettebatın çalışması, yolcuların yaşadıkları deneyimler ve kurtarma çabaları gibi bir dizi olayı kapsıyor.

İzlerken sanki oradaymışız gibi geriliyoruz.

Sonunu bildiğimiz halde sinirlerimiz bozuluyor, sevenlerin trajik bir şekilde ayrılıyor olması hepimizi mahvediyor. Üstelik tüm bu etkiyi yaratırken bugün kullanılan hiçbir teknoloji, stüdyo, tasarım ekipmanı yok.

‘En çok konuşulan sahne ise hiç kuşkusuz Leonardo DiCaprio'un canlandırdığı Jack'in son sahnede sulara gömülmesi. Sevdiği kadınla birlikte kurtulabilirdi, ben de bu sahneyi eleştirenlere katılıyorum!’

***

Peki, aradan geçen bunca zaman sonra neden son günlerde yine Titanik’i konuşuyoruz?

Çünkü enkazında bu sefer bir denizaltı kayboldu ve beş kişi öldü.

OceanGate adlı ABD'li şirketin başlattığı Titan adlı denizaltı seferinde, dalıştan bir buçuk saat sonra sinyal kesildi. Turda iki Pakistanlı zengin, tur şirketinin yönetim kurulu başkanı ve bir İngiliz iş insanı “Uzaya çıkan ilk sivil insanlar arasında yer alan bir milyarder” bulunuyordu.

Sosyal medyadan sürekli ne kadar oksijenleri kaldığı yayınlandı, tahminlerde bulunuldu.

96 saatlik oksijen kapasitesi nedeniyle denizaltıyla irtibatın kesilmesinin hemen ardından arama çalışmaları başlatıldı. Arama kurtarmada seferberlik ilan edildi.

Ancak Titan'ın enkazına perşembe günü ulaşılabildi.

ABD'li yetkililer, Titanik enkazına 488 metre mesafede Titan'ı bulduklarını ve içindeki beş kişinin de yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Batığı görmek için hevesle yola çıktılar ancak hayatlarını kaybettiler.

Bu olay tarihe ‘çeyrek milyon dolarlık ölüm bileti’ olarak kaydedildi.

Böylece ‘Titanik lanetli mi?’ inanışı ortaya çıkmış oldu.

Hemen komplo teorileri üretildi.

Bunlardan biri her olayda kendine yer bulabilme yeteneğine sahip olan The Simpsons.

2006 yılında yayınlanan yani 17. sezon 10. bölümde benzer bir an yaşanıyor.

Bunu görenlerin bir kısmı da, The Simpsons bölümleri gerçek olsun diye kazaların ve patlamaların kasıtlı yapıldığını düşünüyor.

***

Buraya kadar Titanik hakkında epeyce bilgi edindik.

Son yaşanan kazayı da irdeledik ancak en önemlisini sona sakladım.

Kendi iradesiyle yüksek meblağlar ödeyerek ölmeyi göze alıp dalış yapan beş kişinin ölümünü kendi hesaplarından ‘çok üzgünüz, çok trajik’ diye paylaşanlar oldu.

Ama haziranda Yunanistan'ın Mora Yarımadası açıklarında, düzensiz göçmenleri taşıyan balıkçı teknesinin alabora olması sonucu 79 kişi yaşamını yitirdi ve yüzlerce kayıp var.

Yaşanan olay, yılın en ölümcül göçmen faciası olarak kaydedildi.

Buna da üzüldünüz mü?

Göçmen faciası, milyonerler kadar konuşulmadı.

Demek ki insan olmanın bir anlamı yok.

Para ve statü öldükten sonra bile saygı duyulup, duyulmayacağını belirliyor.

Dünyanın tadı kaçtı!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.