Hava Durumu

Torpilin gücü adına!

Yazının Giriş Tarihi: 11.12.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2023 13:26

Türkiye’de ilkokuldan itibaren yoğun bir çalışma temposuna giriyoruz.

Altı yaşındayken eğitim hayatıyla başladığımız bu yolculuk ölene kadar devam ediyor.

Yaşlanınca rahat bir nefes alırız umuduyla tüm gençliğimizi belirlenen bir ücret karşılığı harcıyoruz.

Üstelik hayatın sunduğu bu en adaletsiz takasta bir iş bulabilmek dert, emeğinin karşılığını alabilmek ayrı dert.

Çünkü bu ülkede artık kimsenin inkâr edemeyeceği büyük bir torpil mekanizması var.

İsmini istediğimiz kadar eğip bükelim, yumuşatalım içeriği asla değişmeyecek!

‘Maaşı çok iyi, hem de ilk gittiği iş görüşmesinde hemen departmana yerleşti…’

Nasıl?

O kadar koşullandık ki, zihnimiz hemen bahsi geçen şahsın ‘nereden tanıdık bulduğunu’ sorguluyor.

Biraz şans, kader biraz da torpil belki.

Bu algı sonucu hakkıyla belirli makamlara gelmiş insanlar da değersizleşiyor.

Hiç bilenle, bilmeyen bir olur mu?

İş yapış şeklinden kendisini ele veriyor torpilliler.

Yarım yamalak ürettikleri projelerle, söylenileni tek seferde algılayamamalarıyla, tüm hatalarına rağmen hâlâ varlık gösterebilmeleriyle müstesna bu kişiler.

Bunu da iyi ayırt edebilmek gerek diye düşünüyorum.

Derseniz ki; ‘nereden çıktı bu torpil meselesi, aslında böyle bir şey yok.’

Liyakat vurgusu yapan siyasileri hatırlatırım ben de.

Her seçim öncesi televizyon programlarında siyasetin içindekiler, akademisyenler, toplum bilimciler bunu tartışıyor.

Liyakatsiz yapılanmaların sistemi bozduğu, gençlerin sırf bu nedenle dahi hayattan, gelecekten umutsuz oldukları dile getiriliyor.

Çünkü yeni nesil ne yaparsa yapsın, hangi üniversitede, fakültede okursa okusun başarıya ulaşamayacağına inandı.

Sınavları geçseler, mülakatlarda elenecekler.

Özel sektör için 3 dil bilseler, yazılım dillerine de hâkim olsalar şirket sahibinin akrabalarını geçemeyecekler.

Herkes biliyor, kimse bir şey yapmıyor.

Ve en kötüsü de ne biliyor musunuz?

Bu normalleşti!

Eğer işinizi çözüme kavuşturabilmek için bir tanıdığınız yoksa bu sizin ayıbınız, kabiliyetsizliğiniz.

Şu söylemlere çok sık denk gelmeye başladım:

“Aslında çok başarılı bir genç. 2 diploması var, yurt dışında yüksek lisans yaptı. İş aradı bulamadı. Şimdi bir fabrikada işçi olarak çalışıyor. Yazık çünkü arkası yok…”

Tabii ki yazık.

Emek verip de hakkı olan yere ulaşamayınca arkasından böyle konuşuluyor olmasına çok yazık!

Sorgulanacak çok sayıda konu olduğunun farkındayım.

Bunlardan biri de eğitim sistemi.

***

Önce sınava ve nota bağlı sistemlerden şikâyet ettik.

Çocukların yarış atı gibi ömür boyunca koşturması insanlık dışıydı.

Bunu değiştirmek gerektiği konuşulmaya başlandığında çoktan birkaç nesil sınav kaygısından yok olmuştu bile.

Klasikten teste geçiş çocukların çözüm üretmemesine neden oldu.

Ancak şıklar sunulunca bir seçim yapıyor onun dışında fikir yürütemiyorlardı.

Sonra bir şekilde herkesin üniversite mezunu olması gerekliliği toplumu avuçlarına aldı.

Yüzlerce üniversite, artık miadı dolmuş onlarca fakülte öğrenci almaya devam ediyor.

Üstelik bana göre skandal olarak ifade edilebilecek bir bilgi var.

Ufak bir araştırma yaparsanız internette şu başlıkları görebilirsiniz:

“YÖK’ün Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda baraj puanını kaldırması eksi netle üniversite okumayı mümkün kıldı.

Eksi Netle Kazanılan Üniversiteden Kime Hayır Gelir.

Baraj kalktı, sistem çöktü…”

Haber içeriği ise şöyle:

“YÖK, Atlas verilerini güncelledi. Birçok öğrencinin eksi netle üniversiteyi kazandığı ortaya çıktı. Barajın kaldırılmasıyla Türkçe’de eksi net yapmasına rağmen Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanan öğrencilerin olduğu tespit edildi.”

Haliyle buraları kazanıp, mezun olanların gelecek için bir planları da vardır:

Tanıdık bulmak gibi.

Gerçekten emek veren üzülsün, dertlensin bundan sonra…

Torpilin gücü adına!

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.