‘Torunlarımız bu kentte yaşayacak!’

Soluduğumuz hava her geçen gün daha da kirli!

Özellikle yağış dengesinin bozulmasıyla kuru soğukta şehre çöken sisi görmüşsünüzdür.

İki adım ötesi görünmezken bunun sebebini merak edenlere bir kez daha vurgulayarak söyleyeyim:

Hava kirliliği.

Kıyamet senaryosuyla izleyiciye ekrana bağlayan filmlerde görüp de ‘yok artık iyice abartılmış’ dediğimiz her olay bir bir gerçekleşiyor.

Konuşulan onca afet ihtimali arasında ise havayla ilgili başlık hatırlamıyorum.

Tabii insanlar tüm koşullara uyum sağlama kabiliyetine sahip. Benim sitemimi, rahatsızlığımı ancak alerjisi, astımı ya da bunlara benzer ciddi sorunları olanlar bilir.

Ne yazık ki ‘kar yağsın da mikroplar ölsün’ efsanesi de tarih oldu.

2025’e veda ederken; kışı da ortalamış oluyoruz ama hâlâ beklenen beyaz manzaraya kavuşamadık…

Durum böyleyken Bursa Büyükşehir Belediyesi senenin başından beri düzenlediği etkinliklere bir yenisini daha ekledi:

‘Hava Kirliliği ve Çevresel Etkileri Paneli’

***

Merinos AKKM’deki programa; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Halk Sağlığı Uzmanı olan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, akademisyenler, kamu kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Bence bu katılımda eksiklik var.

Sanayicilerin de salonda bulunması gerekiyordu.

Sanki dumanlarıyla kirlettikleri havayı yalnızca bazıları soluyor da kendileri ve aileleri bundan korunuyormuşçasına rahatlar.

Halbuki çaldıkları herkesin geleceği, herkesin sağlığı!

Programda konuşan Başkan Bozbey Bursa'da hava kalitesinin düşük olduğunu vurguladı.

‘Düşük’ demek iyimser bir yaklaşım.

Envantere bakacak olursak Bursa’nın son durumu çok üzücü:

Yeşil değil.

Temiz değil.

Depreme dayanıklı değil.

Ulaşımı rahat değil.

Peki, nedir?

***

Başkan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kentimizin hava kalitesi gelecek kuşaklar için de önem taşıyor. Göreve geldiğimiz günden itibaren havamız ve suyumuz için birçok çalışma yaptık ve bunları kamuoyuyla paylaştık. Önemli çağrılar yaptık. Havamızı ve suyumuzu kimlerin kirlettiğini açıkladık. Bu konuda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini her platformda dile getirdik. Hepimiz aynı havayı soluyoruz. Havamız ne kadar temizse, insan sağlığı açısından o kadar kaliteli bir yaşam sunarız…”

Sonuç olarak toplum bazı şeylerin peşine düşmez, tepki göstermezse asla başarı elde edilemez.

Kirliliğinin en yüksek olduğu yerin İnegöl olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, Kestel ve Gürsu’nun da İnegöl’ü takip ettiğini söyledi.

Kentin farklı noktalarına yerleştirilen hava kalitesi ölçüm cihazlarıyla canlı takip yapılıyor.

Fark ettiyseniz Kent Meydanı’nda da bir tane mevcut. Gelip geçerken gözüm hep ekrana takılıyor; ilçe ilçe son durumu görüyorum ve film sahneleri aklıma geliyor:

Maskeyle dolaşan insanlar ve dünyanın sonunun yaklaşması…

Nitekim Başkan; İnegöl ve Kestel’de maske dağıtılacağını bildirdi ve ekledi:

“Sanayi kimliğiyle öne çıkan Bursa’da özellikle kış aylarında partikül madde değerlerinde yaşanan artış, hepimizin yakından takip ettiği önemli bir sorundur…

Yılların ihmali ve düşüncesizliği sonucu Nilüfer Çayı’nın kirlendi ve buna sebep olan kurumlardan biri de BUSKİ. 155 kaçak deşarj tespit etmiştik. Bunlara yönelik işlemler sürdürülüyor. 2026 yılı içerisinde atık su ve altyapı projelerini büyük ölçüde tamamlayacağız.

Ovaakça bölgesindeki atıkların da Nilüfer Çayı’na karıştığını biliyoruz.

Bu konuda proje hazırladık. İnşaat süreci başladı ve kısa sürede faaliyete başlatacağız.”

“Yıllarca bu kentte görev yapan insanların duyarsızlığı bir Bursalı olarak beni son derece üzdü. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var. Çocuklarımız ve torunlarımız bu kentte yaşayacak!” diyerek de son noktayı koydu.

***

Nereye baksak sorun ama Bursa’yı sevenler bırakıp da gidemezler.

Bu nedenle gitme ihtimalinden değil, sahip çıkıp düzeltme gayretinden bahsetmeliyiz.

Yalnızca belediyelerin değil halkın da sorumluluğu var, unutmayın!