Bayrama az bir süre kala, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in ‘Mart Ayı Değerlendirme Toplantısı’na katıldık.
Böylece ilkbahara da ‘merhaba’ dedik.
İşi para yönetimi olan ve vergilerle boğuşanlar iyi bilirler:
Mart ayı, dert ayıdır.
Çoğunluğun hoşlanmadığı, kasvetli upuzun bir süreci geride bıraktığımızı temenni ediyorum.
Ne yazık ki toplantı Uludağ’daki yangın faciası ile başladı.
Gündem BUSKİ’ydi ama Başkan Bozbey söze, yangınlara karşı tedbirli olunması gerektiği vurgusuyla başladı.
2023-2025 aralığını kriz, afet, siyasi çalkantı sarmalında hatırlayacağımız kesin!
Büyükşehir Belediyesi Uludağ İtfaiye Grubu ekipleri tarafından 3 kişinin binadan çıkarıldığını ancak Milli Kayakçı Berkin Usta ve babası Yahya Usta’nın vefat ettiğini açıklayan Başkan, otel ile ilgili ocak ayı sonunda eksikliklerin tespit edildiğini ve raporun ilgililerle paylaşıldığını hatırlattı.
Gelen haberlere göre 3’üncü kişi de -anne- vefat etmiş.
Ayrıca geçen yıl riski gördüklerini ve Uludağ’da itfaiye grubunu ekip ve araç sayısı olarak güçlendirdiklerini ifade eden Başkan Bozbey, tüm işletmeleri yangın yönetmeliğine uymaya davet etti ve sertifikalı eğitimler verilmesi gerektiğini yineledi.
Bazı işler bilinç gerektiriyor; ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın yol alınamıyor.
Sezonun kapanmış olması ile otelde misafir bulunmayışı büyük bir faciayı engellese de yine can kaybı var.
‘Kader’ demek, adet olmuş…
***
Ülke gündemi kadar şehir gündemi de yoğun ama bir yerden başlamak gerek tabii.
Başkan Bozbey günlerdir süren eylemlere, tutuklamalara da değindi:
“Devletin dini adalettir” dedi ve toplantı sonrası kendisine bu konuyla ilgili yöneltilen sorulara bence ılımlı yanıtlar verdi.
Ne öğrencilerin ağırlıklı olduğu meydanları ne de polisi zan altında bıraktı.
Ekonomideki tahribat için ise; “Adaleti tesis etmek zorundayız. Şu geçtiğimiz günlerdeki ekonomik kayıplara bakın. Hepimiz ortalama olarak yüzde 30 fakirleştik. Adil yargılama haktır. Bunu sağladığımız zaman ekonomini de daha iyi olur” ifadelerini kullandı.
Başta belirttiğim gibi ana başlık BUSKİ’ydi ve açıklamanın devamı bu çerçevede ilerledi.
***
BUSKİ demek, borç demek.
Yapılan hizmetler kadar işin bir de mali boyutu var.
Tamamlanan içme suyu hatları, temiz suya erişim için yapılan arıtmalar, kanalizasyonlar vb. ara başlıklar arasında elbette en dikkat çekeni devreden ve dövize bağlı olarak katlanan borçlar oldu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve diğer şirketlerin borçları ocak-şubat aralığında düşerken, BUSKİ’nin borcu yüzde 3 artmış.
Nisan-şubat arası baz alındığında -yani yerel seçimlerden bu yana- yüzde 42 artmış!
Sebebini Başkan Bozbey; “Dolar kurunun her bir lira yükselişi, BUSKİ’nin borcunda 350 milyonluk artışa neden oluyor. Bu da demek oluyor ki bir haftada borca 700 milyon daha eklendi! İyi bir mali disiplinle verimlilikteki iyileştirme, tasarruf tedbirleri elbette işe yarıyor. Ama BUSKİ’nin borçlarının dış kaynaklı olması tabloyu kötüleştiriyor” şeklinde açıkladı.
Hep böyle değil midir?
Bir dönemin popüler, alkışlanan yatırımları masraflarıyla birlikte gelecek kuşağa devreder.
Düşünüyorum da birkaç nesil hep borç ödeyeceğiz.
Tabii yenilerini de ekleme ihtimalimiz yüksek…
***
Susuzluk-kuraklık ihtimali de kapımızda.
Günler çok hareketli olunca bunları unutmuştuk, tıpkı deprem gerçeği gibi.
Soğuk olsa da yağışı az bir kış yaşadık.
Mart ayını bile ılık geçirdik.
Ağaçlar çiçek açtı, polen döküyor.
İklim değişikliği de görmezsek olmazdı zaten.
Paylaşılan bilgiye göre şehrimizin su ihtiyacının yüzde 85’i Doğancı ve Nilüfer barajlarından, yüzde 15’, Uludağ Pınar kaynaklarından karşılanması planlanmışken yaşanan kuraklık nedeniyle yüzde 55’i doğancı ve Nilüfer barajlarından, yüzde 15’i Uludağ Pınar kaynaklarından ve yüzde 30’u 155 adet derin su kuyusundan karşılanır olmuş.
Bu sizin için bir sorun gibi görünmeyebilir.
Ancak taban suyunu kullandıkça doğayı öldürüyoruz.
Bursa Ovası’nda yeraltı su seviyesi 250 metreye inmiş durumda, suyun sürdürülebilirliği ciddi şekilde tehlikede!
Bir dizi önlem, oluşturulan politikalar ve eğitimler mevcut.
Ancak bizi kurtarır mı?
Bilemiyorum.
Toplantı notlarımla yarın devam edeceğim…